Tokyo Olimpiyat Oyunları ve Avrupa Şampiyonası’nda “filenin sultanları” hepimizin yüzünü güldürdü. Parlayan isimlerden biri de Ebrar Karakurt’tu. Onu birçok kişi Olimpiyat’ta keşfettiyse de kadın voleybolunu takip edenler Ebrar’ı çok uzun zamandan beri tanıyor, yakından izliyordu. Özel hayatıyla ilgili bir paylaşımı da çok ilgi gördü, çok konuşuldu. Toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik diyen iş dünyasından hızlı çıkış Unilever Grubu’ndan geldi. Ebrar Karakurt’un samimi, özgüvenli çıkışı ve başarıları onu bir anda şampuan markasının yüzü yaptı. Ebrar, bu yıl İtalya’da Igor Gorgonzola Novara’da oynuyor. Hem hikayesini hem de Elidor reklamı ve sonrasında yaşadıklarını konuştuk. “Kendi Yolumuzda” reklam filmi sizin için ne ifade ediyor? Zorlu ama harika geçen bir sezonun ardından, şimdi de farklı bir yanımla ve yeni bir hikâye ile insanların karşısına çıkma fırsatı. Elidor ile kendi hikâyemi başkalarına da ilham ve güç vermesi için paylaştım. Ayrıca kısa ve pembe saçlı bir kızın şampuan reklamında yer alması da pozitif güzellik tanımı için güzel bir fikirdi. Bu kadar güçlü bir biçimde konumlanmak size ne hissettirdi? Herkes aslında çok güçlü. Kimilerimiz bunu henüz fark etmemiş olabiliriz ama fark ettiğimiz an mutlaka geliyor. Sonuçta herkesin hayat yolculuğu farklı oluyor ama o gün er ya da geç geliyor. Gücünüzü keşfettiğiniz o anı yakalamalısınız. Çünkü ona tutunarak hayatınıza bir yol çizebilirseniz karşılığında büyük ödüller kazanıyorsunuz. Bu hikâyeyi ve enerjiyi paylaşmak da sorumluluğum gibi geliyor. Aldığım yorumlar doğru yolda olduğumu gösteriyor ve bana güç veriyor. 
Aileniz bu çalışma için neler söyledi? Çok gururlanmışlardır diye düşünüyorum. Ailem beni izlerken çok keyif aldı, çok gururlandılar, gülümsediler. Zaten bugüne kadar hep arkamda durdular, onlardan farklı bir tepki beklemezdim. Saçlarınız hep pembe mi olacak! Hep pembe olmayacak ama şimdilik pembe. Standarttan farklı bir renk denemek de cesaret işi biliyor musunuz? İlk boyatırken diyordum ki “Acaba bu renk yakışır mı?” Baktım ki yaptığım renkleri hem kendim hem de insanlar beğeniyor, dedim ki “Ne renk yapsam yakışacak bence.” O yüzden her rengi denemeye çalışıyorum, kendimi sınırlamıyorum. Bir voleybol akademiniz var. Biraz bahsedebilir misiniz bize? Evet doğru, Nike ve SosyalBen Vakfı desteğiyle kurduğumuz Ebrar Karakurt Voleybol Akademi dezavantajlı bölgelerdeki okullarda kızlar için voleybol takımları oluşturan bir yapı. Karşılaştıkları dezavantajlar onların hayallerini kısıtlamasın istiyorum. Akademi sayesinde yeteneklerini keşfetmelerine destek olabiliyorum. Bundan sonraki hedefiniz ne? Şu an en büyük hayalim 2022 Dünya Şampiyonası’nda ve Paris 2024 Olimpiyatları’nda millî takımla altın madalya kazanmak. Bugüne kadar hangi hayalim ne kadar ulaşılmaz gelirse gelsin hep “neden olmasın” dedim ve tüm gücümle çalıştım. Kazanmanın garantisi yok ama denemek zorundasınız. O yüzden “olmaz” diyenlere “dedim olabilir” yanıtı yeterli bazen. Bir de hayali voleybol olsun ya da başka bir konu, kadınlara “olabilir” demeye, onları destekleyecek çalışmalarda yer almaya devam edeceğim.
Her 10 genç kadından 6’sı engellendiğini düşünüyor
Unilever Pazarlama Direktörü ve Türkiye Yönetim Kurulu üyesi Alper Eroğlu, Ebrar’lı reklamların hikayesini anlattı. Bu proje nasıl başladı? Elidor tüm dünyada genç kadınları, hayallerini gerçekleştirme yolunda cesaretlendirmeyi, ufuklarını zenginleştirmeyi amaç edinmiş bir marka. Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile birlikte gerçekleştirdiğimiz “Kendi Yolumuzda” projesinin arkasında da bu fikir yatıyor. Projemizi planlarken pek çok araştırma yaparak genç kadınların ihtiyaçlarını dinleme ve anlama şansı bulduk.
Neler çıktı bu araştırmadan? En çarpıcı verilerden biri Türkiye’de her 10 genç kadından 6’sı, hayalleriyle aralarında engeller olduğunu düşünüyor olması. Eğitime erişimdeki maddi güçlükler, kendilerini yeterli görmemeleri, bir yol göstericinin eksikliğinin yanı sıra hayallerine inanılmaması cesaretlerini kırıyor. Ebrar’lı reklama tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Yapılan araştırmalara göre tüketiciler, kendilerini göremedikleri reklamların stereotipik bir güzellik algısı oluşturmasından ve bunun getirdiği dışlanmışlık hissinden mutsuz. Unilever de “Pozitif Güzellik” adını verdiği vizyon ile bu beklentiyi dikkate alıyor. Ebrar’ın kısa ve pembe saçlarıyla bir şampuan markası reklamında yer alması bu yaklaşımın somut bir örneği. Reklam filminin yayınlandığı ilk hafta sosyal medya paylaşımlarının yüzde 90 olumlu seyrettiğini gördük. Ebrar’la özdeşleştirilen “dedim olabilir” ifadesini kullanarak kadınlar kendi hikâyelerini paylaşıyorlar ki bundan da ayrıca mutlu oluyoruz.
