QNB Finansbank, Türkiye’nin değerli sanatçılarından derlenmiş sanat eserleri koleksiyonundan seçilmiş, 46 sanatçının 67 eserini ziyaretçilerinin beğenisine sundu. QNB Finansbank’ın kuruluşundan bu yana koleksiyonunda yer alan eserler arasından seçilen serginin sergileme üniteleri Mimar Yeşim Bakırküre tarafından tasarlanırken, serginin küratörlüğünü ise Galeri Nev İstanbul’un kurucusu Haldun Dostoğlu üstlendi. Sanat tutkunlarını iki ay boyunca ağırlayacak olan sergi, Kristal Kule’de kapılarını açtı.
QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras ve QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan’ın ev sahipliğinde Kristal Kule’de gerçekleşen serginin açılışında, Ömer Aras ve Haldun Dostoğlu ile konuştuk.
QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras:
“Sanatla, yaratıcılıkla iş hayatı arasında önemli bir bağ olduğunu düşünüyorum”
“Bankayı 1987 senesinde kurduk. Kurulduktan sonra 19 yıl Hüsnü Özyeğin'in liderliğinde birlikte çalıştık. Bu süre zarfında bir takım sanat eserleri de satın aldık. 2006 yılında banka satıldı. FİBA Holding hisselerini devretti. Ve National Bank of Greece ana hissedar oldu. O süreçte FİBA Holding, o zamana kadar alınmış sanat eserlerinin FİBA Holding'de kalmasını istedi. Bugün girişte gördüğünüz Erol Akyavaş'ın eserleri o dönemden kalmadır. 2006 yılından sonra neredeyse sıfırdan başlayarak daha çok çağdaş sanat üzerine, yeni bir koleksiyon oluşturduk. Ve 2014 yılında bu içinde bulunduğumuz Kristal Kule’yi satın alıp, 2015 yılında da taşındık. Taşındıktan sonra bu bina mimarisinin gücüyle bizi motive etti ve sanat koleksiyonumuzu daha da genişletmek, bu binaya yakışır eserleri toplamak bizim için bir heyecan oldu. Bunu yapmak için iki yoldan ilerledik. Bir tanesi daha inşaat zamanında çok değerli sanatçı Canan Tolon'u davet ettim. Daha binanın iç inşaat işleri devam ederken -ki o da çok önemli bir mimari büro olan Pei Cobb Freed & Partners tarafından yapılmıştır- sanat eserlerimizi bu binanın çeşitli katlarına yerleştirmeye başladık. Ama bina büyük, eserler az. Dolayısıyla bu bizi motive etti. Birçok yeni sanatçının eserini almaya başladık. İşte bu sırada Canan Hanım geldi, gördü, binayı çok beğendi. İstedik ki bize bir özel eser yapsın ve bu binanın ayrılmaz bir parçası haline gelsin. Bugün bankanın girişinde karşınıza çıkan büyük eser Canan Tolon'un tasarladığı eserdir. Girişte Erol Akyavaş'ın eserleri de mevcut. Asansöre girerken Seçkin Pirim'in bir koleksiyonu var. Ana holde Nevin Aladağ'ın büyük bir eseri var, duvarda notalar şeklinde. Notaları çaldığınız zaman Mozart'ın Türk Marşı çıkıyor. Burak Delier'in bir videosu var. Bir de en arkada genç ressamlardan Edim Noyan'ın Ay resmi var. Bu resimler binada bulundukları yerde asılı ve aynı zamanda bu serginin bir parçası olarak görüyoruz. Yıllar içerisinde, her kata farklı sanat eserlerini ekledik. Alev Ebüzziya’nın çalışmaları var örneğin. En son aldığımız bir Elif Uras çalışması var. Ayrıca geçtiğimiz yıl bankadan ayrılan, QNB Finansbank eski Genel Müdürü ve eski Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Şahinbaş'ın da bu koleksiyonun oluşmasında büyük katkısı var.
“46 sanatçının 67 eseri sergileniyor”
Aşağıda bir sergi yapma fikrine gelince… Yakın dostum Mustafa Taviloğlu, binanın içerisinde bu sanat eserlerini gördüğünde “Bunları niye paylaşmıyorsunuz? Çünkü herkes her katı gezemiyor. Çalışanlarınız görüyor ama bunu bütün müşterileriniz, bütün sanatseverlerin bunu görmesi lazım,” derdi. Haldun Dostoğlu ise bu konularda bize çok yardımcı olan danışmanımız. Onun da katkısıyla lobide, bankadaki resim ve heykellerin bir sunumunu hazırladık. Haziran sonuna kadar sergimiz devam edecek. 46 sanatçının 67 eseri sergileniyor. Bu süre zarfında sanat kitapları da yaptık. Bankanın satışından hemen sonra Erol Akyavaş ile başladık. Arkasından Canan Tolon, Mübin Orhon, Nejad Devrim, Alev Ebüzziya, Abidin Dino, Cihat Burak, Mehmet Güleryüz ve Orhan Peker’le 9 tane oldu. Seneye de 10’uncusunu yapacağız ve bir seri olacak.
Bu koleksiyonu oluştururken belli prensiplerimiz var, mesela savaş resimleri almıyoruz. Binamızı aşağıya çekecek resimler almayalım, diye bir kriter koyduk. Sanatla, yaratıcılıkla iş hayatı arasında önemli bir bağ olduğunu düşünüyorum. Yazmış olduğum kitapta da bahsetmiştim. Yaratıcı yöneticilerin, liderlerin mutlaka sanatla ilgileri de oluyor. Çünkü sanat demek, yaratıcılık demek, yenilik demek. 2000'e yakın insan çalışıyor bu binada. Ve bu insanların da her gün yaşadıkları bu binada bu eserleri görüp sanata ilgi duymalarını sağlamanın ve sanat kültürünün arttırılmasının çok faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bu sadece bir koleksiyon oluşturmamızla değil sanata olan genel desteğimizle devam eden bir durum.
Koleksiyon devam ediyor. Bankamızın lobisi çok müsait, burada çeşitli sergileri çok selektif bazda yaptık. Mesela 2015 senesinde Alev Ebüzziya’nın 34 çanağını sergilediğimiz bir sergi yaptık. Arkasından 2017’de banka 30 yaşına geldiğinde, bankanın kuruluşundan o güne kadarki belli kilometre taşlarını gösteren bilgi ve fotoğraflardan oluşan bir sergi yaptık. İklim krizi ve sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmak için tamamen atık maddelerden yapılmış sanat eserlerinden oluşan bir sergi yaptık. Dolayısıyla bu, dördüncü sergimiz diyebilirim.
QNB Finansbank olarak koleksiyonumuzun amacı insanları daha çok sanatla tanıştırmak. Çalışanlarımız birinci planda. Çünkü ben QNB Finansbank’ta çalışan gencin sadece bankacılık değil birçok başka şey de öğrenmesini istiyorum. O bakımdan sanat burada çok değer verdiğimiz bir konu.”
Küratör Haldun Dostoğlu:
“Koleksiyonerler olmasaydı kültürümüz bir sonraki nesillere intikal edemezdi”
QNB Finansbank kuruluşundan bu yana özel bir sanat koleksiyonunu da başlatıp büyütmeyi sürdürüyor. Siz bu koleksiyonun doğuşuna nasıl bir katkıda bulundunuz? Şu anda kaç parçaya ulaşmış bir koleksiyon?
Öncelikle bu yerinde soru için çok teşekkür ederim. Galeri Nev İstanbul’un kuruluşundan bu yana kendimi çok özel nedenlerle hep Finansbanklı gibi hissettim. Galerinin ve bankanın kuruluşları birer gün arayla oldu. Galerimizin ilk müşterisi ise Finansbank… Genel Müdürlük binalarına yerleştiklerinde tamamen tesadüfen gelişen bir süreç içinde binaya sanat eserleri yerleştirilmesinde yardımcı oldum. Hatta eserleri bizzat yerlerine astığımı bile hatırlıyorum. Zaman içinde banka büyüyüp Genel Müdürlük binası değiştiğinde, o zaman banka yönetiminde olan Özyeğin ailesi binaya ve koleksiyona değer katacak eserleri toplamaya devam etti. Bu noktada mimar Sibel Dalokay’ın katkısını, koleksiyonun çıtasını yükseltmek için gösterdiği çabaları da atlamamak lazım. Daha sonra bankanın el değiştirmesi ardından, yeni yönetim koleksiyona 2006 yılından itibaren yeni bir değer kattı. Özellikle Ömer Aras’ın vizyonu ile önem verdiğimiz, görsel kültürümüzde iz bırakan sanatçıların monografilerinin yapılmasına karar verildi. Bu sayede Erol Akyavaş ile başlayan ve sonuncusu geçtiğimiz sene sonu yayımlanan Orhan Peker kitabı ile bugüne kadar 9 sanatçı üzerine yayımlanan sanatçı monografileri gerçekleşmiş oldu. 10. kitap olmasına karar verilen Sabri Berkel üzerine ise çalışmalarımız sürüyor. Ayrıca birkaç sene evvel koleksiyonda bulunan eserlerin yer aldığı Yapıtlar İş Başında adı verilen ve koleksiyondaki eserlerin banka içinde asılı oldukları mekanlarda çekilen fotoğraflarla oluşan bir kitap yayımlandı. Böylece kurumun tüm koleksiyonu sanatseverler ile paylaşılmış oldu. Banka yönetimi özellikle Maslak’ta Kristal Kule diye adlandırdıkları mevcut Genel Müdürlük binalarına taşınmalarının ardından koleksiyon çıtasını bir adım daha yukarı çekerek, binaya özgü eser sipariş etti ve olağanüstü nitelikte birer Nevin Aladağ ve Canan Tolon eserini koleksiyona kattı. Ayrıca Kristal Kule’nin açılışında, yine Yeşim Bakırküre’nin tasarımı ile bir günlük son derece görkemli bir Alev Ebüzziya sergisi organize ettiğimi hatırlıyorum. Dolayısı ile birer gün arayla kurulan bankanın ve galerimizin kuruluşundan bu yana geçen 37 yıl boyunca, koleksiyonun oluşması, eserlerin mekan içinde doğru sunulması ve monografilerin hazırlanıp yayınlanması konularında gönüllü bir banka elemanı gibi beklentisiz ama kaliteden taviz vermediğim bir çabayı hep sürdüregeldim. Koleksiyon yaklaşık 150 esere ulaşmış durumda. Eserlerin çok büyük bir bölümü ise binada sergileniyor.
Bu koleksiyon kişisel olarak sizin için ne ifade ediyor? Ve siz bu koleksiyonu nasıl tanımlarsınız?
Koleksiyonerler olmasaydı kültürümüz bir sonraki nesillere intikal edemezdi. Koleksiyonerler, koleksiyon yapan kurumlar sayesinde sanat tarihimizin önemli eserleri korunuyor ve geleceğe aktarılıyor. QNB Finansbank Koleksiyonu da sanatımızın son 50 yılında üretilmiş son derece nitelikli, yaklaşık 150 yapıtı koruyor. Bunun yanı sıra da bugüne kadar yayımladığı 9 monografi ile de saratımızın önemli isimlerinin yapıtlarını toplu olarak sanatseverlerle buluşturuyor. Bir başka konu daha var. Cumhuriyet’imizin ilk yıllarında Ziraat Bankası ve İş Bankası sayesinde “Erken Cumhuriyet” dönemi sanatımızın bir bölümü koruma altına alınmış oldu. Günümüzde ise özel bankaların bir bölümü bu sorumluluğu sürdürmeye devam ediyor. QNB Finansbank da bu sorumlulukla davranan en önemli kurumlardan biri.
Koleksiyondan yapılmış bu seçki sergisi fikri nasıl oluştu?
Kurum ve kişisel koleksiyonların seyirci ile paylaşılmasını çok önemli buluyorum. Böylece sanatımızın geçmişi ile ilgili daha çok bilgi sahibi oluyoruz. Özellikte tarih yazımı için bu gibi koleksiyon sergilerinin önemi tartışılmaz. Bu anlamda kuruma dönüşümlü olarak koleksiyonlarını kamuoyu ile paylaşmalarını önerdim. Sergi bankanın bu fikre olumlu yaklaşımı sonucu doğmuştur. Yeşim Bakırküre eserlerin sergileneceği ünitelerin tasarımını gerçekleştirip bana maketi iletti. Ben de maket üzerinde nasıl ve hangi eserlerle yerleşirsek koleksiyonu temsil edecek doğru bir seçim yapabiliriz diye birkaç hafta çalıştım. Neticede ortaya hep birlikte izlediğimiz bu sergi çıktı.
Sergi mekanda nasıl bir kurguda yer alıyor ve 40 eserlik bu sergi bütününde nasıl bir öykü anlatıyor? Ve ayrıca işlerin dönemleri, malzemeleri, teknikleri ve boyutlarının da bu seçime etkilerinden bahsedebilir misiniz?
Benim yaptığım seçim küratöryel bir çalışmanın sonucu değil. Tam aksine sadece mimariyle uyum sağlayacak ebat/renk/tarz/içerik armonisi oluşturacak bir seçim yaptım. Bir nevi müzikal bir kompozisyon gibi… Çok büyük boyutlu yapıtlarla çok küçük boyutlu eserlerin aynı yüzeyde birbirlerini ezmeden yan yana durabilmelerini sağlamaya çalıştım. Sergiyi bu şekilde kurgularsanız seyirciye de izleme kolaylığı sağlamış olursunuz.
Ziyaretçilerin bu sergiden nasıl ayrılmasını, bu serginin onlara neler katmasını istersiniz?
Sergiyi gezenler “İyi ki ülkemizde sanatımıza değer veren, koruyan kurumlar var” diye akıllarından geçirirlerse ne mutlu bizlere.
QNB Finansbank sanat eserleri sergisinde yer alan sanatçılar:
Murat Akagündüz, Haluk Akakçe, Hüseyin Aksoylu, Erol Akyavaş, Nevin Aladağ, Özdemir Altan, Serdar Arat, Koray Ariş, Yüksel Arslan, Mustafa Ata, Vahap Avşar, Suzan Batu, Nejad Devrim, Osman Dinç, Abidin Dino, Burhan Doğançay, Alev Ebuzziya Siesbye, Tayfun Erdoğmuş, İnci Eviner, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Adem Genç, Özlem Günyol & Mustafa Kunt, Selma Gürbüz, Nuri İyem, Komet, Azade Köker, Mehmet Koyunoğlu, Murat Morova, Edim Noyan, Mubin Orhon, Zekai Ormancı, Kemal Önsoy, Yağız Özgen, Seçkin Pirim, Güngör Taner, Canan Tolon, Selim Turan, Ömer Uluç, Elif Uras, Ekrem Yalçındağ.
Sanat platformları aracılığıyla gruplara açık olan sergiyi Haziran sonuna dek izleyebilirsiniz.