Tatil uzun da olsa seçenekler mevcut. Birileri gelip bakabilir, siz birilerine bırakabilirsiniz ya da bu işi severek yapan bitki otelleri var. Hiçbiri olmuyorsa, bitkilerinizi “kış geldi” diye kandırabilirsiniz...
Tatile giderken evcil hayvanınızı yanınıza alabilirsiniz, oteliniz kabul etmiyorsa kuzene, komşuya, yakın arkadaşa, annenize kısa süreli de olsa maması, yemek tası ve minderi ile bırakabilirsiniz. Kimseniz yoksa hayvan dostlarımız için açılmış otellere emanet edebilirsiniz. Ya da köpeğinizi kimselere bırakasınız yoksa bizim gibi karavanla tatil yapabilirsiniz. Ama ya bitkiler? Hiç bitmeyecek sandığımız pandemi hapsinde evleri ormana döndürürken iyiydi ama yaz tatili, bayram gezmesi derken bitkilere kim bakacak telaşı ufaktan başladı.
Birkaç günde başlar
Sukulent olan türler uzunca süre susuz idare edebilirler. Daha tropik ve nem seven türler sıcak, kapalı, güneşli bir evde birkaç gün sonra zorlanırlar. Kaktüs ve diğer sukulentleri gitmeden önce bolca sulayın, serin, mümkünse azcık havadar ve loş bir yere taşıyın. Bu aylarda gelişme döneminde olan ve düzenli sulama isteyen tropik-subtorpik bitkileriniz için ilk ve en pratik yöntem elinin yeşil, sevgisinin gerçek olduğunu bildiğiniz bir yakınınıza sulama talimatlarıyla beraber evinizin anahtarını tutuşturmak. Ama öncesinde birkaç sefer bitkilerden hangisinin az, hangisinin bol su istediğini tek tek birlikte dolaşarak ve ona uygulatarak göstermeniz şart. İkinci iyi seçenek güvendiğiniz ama size gelme imkanı olmayan bir yakınınıza ilgi isteyen bitkilerinizi taşımanız. Zor iş ama ihtimaller arasında.Greensquaremeter’e bitkiler “hasar kontrolünden” geçirildikten sonra alınıyor.
İki otel önerisi
Labofem’de birlikte çalıştığımız ve hala kalben bir parçamız olan Ahu Kopan kurduğu Greensquaremeter çatısı altında bitkilerinize siz tatildeyken süt anneliği yapıyor. Kadıköy Yeldeğirmeni’ndeki mekanlarına bitkileri sizin götürmeniz ve almanız gerekiyor. Bitkinin sağlık durumu sıkıntılı ise teslim alınmıyor. Sayı kısıtlaması yok, mekanları müsait ama en fazla 1 ay konaklayabiliyorlar! 400-600TL aralığında bütçesi var. Yılların firması Cem Botanik de otel ve bitki hastanesi olarak hizmet veriyor, yıllar önce Beykoz’da bu iş için ayırdıkları alanı gezmiştim. İnternetteki bilgileri, bu hizmetleri son dönemde tekrar canlandırdıkları yöndeydi, ancak teyit için aradım ama ulaşamadım. Evinize gelecek kimseniz, bırakacak dostunuz, otele bütçeniz yoksa bitkilerinizi ikna yöntemlerini deneyebilirsiniz. Bitkilerinizin kulağına “Kusura bakmayın arkadaşlar bu sene kış erken geldi” diye fısıldayarak kandırmak suretiyle evinizin en loş, en serin odasına toplayın. Birlikte durduklarında nemli bir ortam oluşturacak, minimum ışık ve serin ortamda dinlenmeye çekilecekleri için su tüketimleri azalacak, serin ortamda suyun buharlaşması da az olacağından toprakları daha geç kuruyacak ve susuzluğa bir müddet dayanacaklardır.
Manuel sulama sistemi
Banyoda bir küvetiniz varsa bitkileri içine yerleştirin, ortalarına büyük su dolu bir kova koyun. Kova saksılardan yüksekte olsun, kovanın içine suyu önce emen sonra damla damla salabilen malzemeden kalınca sicimler veya halatlar daldırın. Halatların diğer uçlarını da bitkilerin dibine bırakın. Sicim veya halat bulamıyorsanız, bu sistemi eski havlulardan veya sweatshirt’lerden şeritler keserek de kurabilirsiniz. Kova ile saksıların arası açık olursa su en uca ulaşana kadar aradaki kısımdan da damlayabilir. Provasını yapın, öyle gidin.Kurnazlık yapıp saksıları su dolu kaselere direkt oturtmayın, saksının alt deliklerinden emilecek sukök çürümesine davetiye çıkarır.
Pet şişeli formül
Boş pet şişelere su doldurarak saksıların dibine çevirmek bir yöntem ama ben ne zaman denediysem çok kısa sürede saksıdaki topraklar suyu hızla çektiler ve birkaç gün sonra şişeler boş, saksılar su dolu hale geldi. Yine de bir deneyin, en azından bir süre idare eder, hiç yoktan iyidir. Ancak toprak karışımınız su tutma özelliği fazla olan hindistan cevizi lifi, torf, perlit içeriyorsa bitkilerinizin köklerinin çürüme ihtimali yüksek olabilir. En kıymetli ve hassas sulama isteyenleri arabanızda yer varsa yanınıza alın! Yaşatması zor, çiçek açtığında ise mutluluktan havalara uçtuğum yaşayan taş diye bilinen Lithops’larımın çiçekli dönemlerini kaçırmamak için arabanın bardaklık kısmında minik saksılarla seyahat ettiğimi itiraf ediyorum!
