Papatya gibisin beyaz ve ince

Papatya görünce aklıma neler geliyor neler... Üzerinde bir papatya resmiyle Kamill Hand-Nagel Creme yazan yeşil metal bir kutuda satılan Alman marka bir el kremi hatırlıyorum mesela. Baktım, hâlâ var, üstelik “Bio” olmuş. Tamamen vegan, katkı malzemesi yok, tırnaklara ve cilde iyi geldiği söyleniyor.

Saman sarı saçlarım ilkokul sonlarında kahverengiye dönmeye başladığında yazları annemin Alman papatyası diye toplayıp kaynattığı, saçıma sürüp güneşte gezdirdiğini hatırlıyorum.

Seviyor mu sevmiyor mu oynamak için zavallı çiçeğin taç yapraklarını tek tek yolduğumuzu, tarlalar yerine betonlar dikildiğinde ise Kadıköy İskelesi’nde, Taksim Meydanı’nda, Nişantaşı’nda sokak çiçekçilerinin leğenler içinde sattıklarını hatırlıyorum. En sevdiğim çiçek olduğu için ayıptır söylemesi iki farklı dönemde, iki farklı erkek arkadaşım birer leğen alıp gelmişlerdi doğum günümde. Demek ki kız arkadaşınızın ilk flörtü değilseniz en sevdiği çiçekten bir leğen almak pek de özgün olmuyor! İlki tamam da, ikincisinde yine mi bamya!