Denizli, kumlu, tekneli, rakı masasında, yoga platformunda, dans pistinde şekilden şekile girilmiş paylaşım yapmayan kalmadıysa, hele ki dönüş yolu trafiği tatil keyfinizi burnunuzdan fitil fitil getirdiyse evdeki sorumluluklara gark olmaya hazırız demektir. Kirliler makinaya, bavullar tekerlekleri silinip dolap üstüne atıldıktan sonra hasar tespiti için evdeki bitkileri turlamaya başlayalım. Her zaman işler iyi gitmeyebiliyor, bazı bitkiler yerlere serilmiş kadar susuz kalmış, bazıları emanet bakanın elinin ayarından ya da korkusundan aşırı sulanmış olabilir, umudunuzu yitirmeyin, derhal tedaviye alın. Siz tatildeyken susuz güneşte kalmasın diye evin içine, daha gölge yere aldıklarınızı aniden güneşe çıkartmayın, yapraklarındaki koruyucu renk pigmentlerini aşırı güneşe hazır edebilmeleri için alıştıra alıştıra, aynen bahar sonu yaz başı yaptığınız gibi adım adım çıkartın. Susuz kalmış, uçları yanık, kuru halde olan tropiklerin gövde ve yapraklarını bol bol nemlendirin. Tamamen kurumuş yaprak ve dallarını temizleyin. Yapraklar kurumuş olsa da dalları hala canlı olabilir. Sert gövdeli ağaçlıklarda fazla zedelemeden dallarını tırnağınızla zarifçe kazıdığınızda, yeşil gözüküyorsa veya dalı esnettiğinizde çat diye kırılmıyor, yay gibi bükülebiliyorsa mevcut yapraklar gitmiş olsa bile yenilerini verecektir. Susuzluktan, en çok su isteyen yapraklarından vazgeçmiştir ama zaman verirseniz toparlanır. Nereden mi biliyorum? Çünkü tam da bir yaz seyahati dönüşü belime kadar büyümüş bir Dua çiçeği türü olan Ctenanthe bitkimi ilk bakışta görememiştim, ayaklanıp kaçmadığına göre bu bitki nerede diye bakınırken sıcaktan ve susuzluktan olduğu gibi yere serilmiş halde buldum. Şaka yapmıyorum. Dik değil tamamen yerde halı gibi yatıyordu! Çığlık attığımı hatırlıyorum. Hiç ümidim yoktu. Derhal saksısından çıkardım, hafif serin, direkt gün ışığı almayan bir yerde kaskatı olmuş toprağı ile birlikte su dolu kovaya oturttum, yapraklarını ılık, beklemiş, klorsuz su ile spreyledim. En az birkaç saat bekledim, bir süre sonra eski haline döndü. Sanki yerde baygın yatan o değildi! O gün bugün bitkilerden ümidi kesmemeyi öğrendim.
