Bu sorunun cevabını günlük hayat içerisinde farklı köpeklerle ve sahipleriyle karşılaştıkça aramış olabilirsiniz. Bugüne kadar bu konuda yapılmış bazı bilimsel araştırmalar da var. Ben de 16 yıllık mesleki tecrübem, bu süre içerisinde çok fazla hayvan ve hayvan sahibi tanımış olmam ile kendimi bildim bileli farklı türlerle birlikte yaşamış biri olarak bu konudaki fikirlerimi paylaşacağım. Bir hayvan sahibi olacağımız zaman onu ailemizin bir ferdi gibi görüyorsak, hayat düzenimizi de ona göre şekillendirmeye hazırsak, hayvanın bize en yakın mizaca sahip olmasına da farkında olmadan etki ediyoruz. Çünkü hayatımıza dahil edeceğimiz bir eş, sevgili, arkadaş olduğunda da bizim hayat düzenimize, yapımıza, tavrımıza en yakın kişilerle yakınlık kuruyoruz.Kendimize benzer fiziksel ya da karakteristik özelliklere sahip birileriyle hayatımızı paylaşmak bize kendimizi iyi hissettirirken, bu hayvan sahibi olma tarafında da durum aynı. Ailemize yeni bir birey katıyoruz ve içgüdüsel olarak da öncelikle kendimize yakın hissettiklerimizi ön plana alıyoruz. Aynı çocuklarda olduğu gibi zamanla köpekler de bizim aynamız oluveriyorlar. Bu, birlikte yaşamın getirdiği üzümün üzüme baka baka kararma durumudur.
Benimsedikleri davranışlar
Bunun en temel sebebi kendimize benzer enerji ve karakterlerle yolumuzun kesişmesi ve köpeklerin de bu süreçte bizi taklit etmeleri diyebiliriz. Bir rol modele ihtiyaçları var. Bu bizden hariç olarak evde ondan daha kıdemli ve düzene hakim başka bir köpek de olabiliyor. Bazen de sahipleriyle olan bu benzerliğin sebebi birlikte yaşadıkça hayatta kalabilmeleri için yeni düzene adapte olmaları gerektiğinden, kabul görür bir davranış modeli benimsemelerindendir. Normal şartlarda yürümeyi çok seven bir köpeğin, sahibinin ona bu fırsatı tanımaması sebebiyle zamanla artık yürüyüş konusunda talepkar olmamaya başladığını gözlemleyebiliriz. Aslında burada yürüyüşü sevmeyen köpeğin sahibidir ve kendi sevmediğini köpeğine de bir yaşam tarzı olarak benimsetir. Bunun tam tersi de olabilir. Normalde çok da aktif olmayan bir köpek, aktif olan bir sahip ve onun teşviki ile egzersiz yapmaktan keyif alan bir köpek olma yolunda da değişim gösterebilir. Sakinseniz, o da sakindir
Sakin bir karakterseniz köpeğiniz daha sakin, telaşeli biriyseniz köpeğiniz de heyecanını kontrol etmekte zorlanıyor olacaktır. Yani aslında yaşam düzeni içerisinde hayvanlar, sahiplerinden edindikleri kişilik özelliklerini ve yaşam alışkanlıklarını yansıtırlar. Özellikle buna uygun bir köpek sahiplenmek için çaba sarf etmeseniz de birlikte yaşadıkça köpeğinizi kendinize göre şekillendirmiş oluyorsunuz. Bu, müdahale edebildiğimiz fiziksel durumlara da yansıyor. Tüy tıraşı, tasmanın modeli gibi kişisel eşyaların kullanımı da şahsi tercihlerimize göre belirlenmiş olduğundan bizi daha çok andırmaya başlıyorlar. Köpekler kendilerini herhangi birine benzetmek için çaba sarf etmezler. Onların tüm dünyaları biziz. Bize benziyor olmalarının da onlar açısından bir önemi yok. Fakat biz yanımızda bize benzeyen birileriyle olunca ve çevreye ortak bir imaj yansıttıkça kendimizi hem daha rahat hem de daha güçlü hissederiz. Bu da can yoldaşı olmanın bir parçasıdır ve ortak yaşam gereği genelde birlikte yaşadıklarımıza da benzeriz. Sağlıkla bir arada olabileceğimiz bol patili günlere...