Fiyat istikrarı açısından maliye politikasının para politikası ile eşgüdüm içinde olmasının ne kadar önemli olduğunu son dönemde yaşadığımız gelişmeler bize bir kere daha gösterdi. Para politikasının hızla gevşetildiği bu dönemde bir de yüksek bütçe açıkları ve buna bağlı olarak artan iç borçlanma ihtiyacı karşımıza çıkacak olsaydı, kur ve faizlerin bugün olduğu yüksek seviyelerin bile çok daha üzerinde bir noktada olacağı kesindi. Bu nedenle ekonomi yönetiminde teknokrat kökeni ve temkinli yaklaşımı ile bilinen Hazine ve Maliye Bakanı Elvan’ın bugüne kadar mali performans açısından sergilediği tablonun katkısını azımsamamak gerekiyor. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 3.5 öngörülürken son durumda yüzde 1.5 civarında gitmesi birçok ürün ve hizmette sübvansiyon uygulanmasına ve/veya geçici vergi indirimlerine gidebilme esnekliği sağlıyor. Nitekim Elvan son açıklamasında, vergi indirimleri ve fiyat ayarlamalarıyla 125 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçildiğini belirtmişti. Bu noktada 90’lı yıllarda uygulanan sübvansiyon politikalarına benzer uygulamaları sağlıklı ve sürdürülebilir bulmadığımı belirtmeliyim, ama bu ayrı bir yazının konusu. Bu durumun enflasyonu baskılamanın yanında iç borçlanma baskısını azaltmaya da yardımcı olduğu gözleniyor. 2020 yılında iç borç çevirme (yeni iç borçlanmanın yapılan iç borç geri ödemesine kıyaslanması) oranı yüzde 145.3 ile 2001 krizinden beri görülen en yüksek orana işaret etmişti. Bu yıl ise, iç borç çevirme oranlarında bütçe performansına bağlı olarak gerileme gözlenirken, Ocak-Ekim gerçekleşmesi yüzde 93.3 ve son 12 aylık oran ise yüzde 87.9 ile belirgin iyileşme gösterdi. Bu ise, ilk on ayda piyasaya 25 milyar TL bırakıldığı anlamına geliyor. Hazine önceki günlerde 2021 yılı borç geri ödemeleri ve finansman programı tahminlerini güncellerken, 2022 yılı programı büyüklüklerini de yayınlamıştı. Buna göre, bu yıl iç borçlanma 541.6 milyar TL, dış borçlanma ise 77.6 milyar TL olarak planlanmıştı. İlk dokuz aylık dönemde bütçe performansının beklenenden iyi olması ve itfa gerçekleşmesinin öngörülenden 37 milyar düşük kalmasıyla iç borçlanma yaklaşık 161 milyar TL düşüşle 380.3 milyar TL tahmin edilirken, dış borçlanmanın ise 83.4 milyar TL ile program tahminini aşması bekleniyor. Gelecek yıl ise iç borçlanma 397.1 milyar TL ve iç borç çevirme oranı yüzde 103 öngörülüyor. Dış borçlanma ise eurobond ihracı olarak 11 milyar dolar seviyesinde planlanıyor. Bu noktaya kadar bu yılın bütçe performansını övdüm ama, son dönemde gelecek yıl bütçe açığının belirgin yükselebileceğini düşündüren açıklamalar gelmesi yukarıda bahsettiğim borçlanma hedeflerini gerçekçi görünmekten uzak kılabilir. Reuters’ın Kasım ayı başında yayınladığı habere göre, hükümet asgari ücret artışı, enflasyondan daha çok etkilenen dar gelirlilerin üzerindeki vergi yüklerinin azaltılması ve emeklilikte yaşa takılanlara yönelik düzenlemeyi de içeren bir dizi çalışma başlatırken, benzer ülkelerden daha iyi konumdaki bütçede genişlemeci adımlara hazırlanıyor. Reuters’a bilgi veren iki yetkiliden edinilen bilgiye göre de çalışılan önlemler arasında dar gelirli ve dezavantajlı grupların gelirinin artırılması, 2.000 TL altı emekli maaşı kalmaması, asgari ücret artışları, alt gelir grubuna vergi destekleri sağlanması yer alıyor. Artan enerji fiyatları kaynaklı olarak sosyal desteklerin de artırılması planlanırken, AKP döneminde ilk kez emeklilikte yaşa takılanlara sınırlı da olsa avantaj sağlanması yönünde bir çalışma da gündeme alındı. Yapılan çalışmanın sonucunda ortaya çıkacak maliyetlere göre hangi desteklerin sağlanacağına karar verilecek. Kısacası, son günlerde genişlemeci politikalardan yana esen siyaset rüzgarının şiddetini ne ölçüde artıracağı ve bütçe politikasına ne kadar yansıyacağı, başta ekonomi yönetiminde Elvan’ın fonksiyonunu daha ne kadar sürdürebileceği olmak üzere, gelecek yılın ekonomik görünümü açısından ana belirleyicilerden biri olacak gibi durmaktadır.
12.11.2021 04:30
Son kale de düşer mi?
Dezenflasyon sürecinde kamu harcamaları
20 Aralık 2024
Aranan büyük hikaye Suriye değil dezenflasyon
13 Aralık 2024
İndirim yeni yılın ilk çeyreğinde olmalı
06 Aralık 2024
İnişe geçiyoruz ama bu iniş nereye?
29 Kasım 2024
Algılanan ve beklenen enflasyon
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024