Türkiye ekonomisi için en kritik değişkenler olan büyüme-enflasyon ikilisinde uzun yıllardır doğru karışımın tutturulamaması süregelen makro dengesizlikler yaratıyor. Dolayısıyla gidişata yönelik olumlu değerlendirmelerde bulunmak bizler açısından kolay olmuyor. Böyle durumlarda kurtarıcı genellikle kriz dönemleri hariç istikrarlı bir seyir gösteren kamunun mali performansı oluyor. Bir diğer deyişle, Türkiye’de kamunun görece düşük bütçe açığı vermesi ve kamu borçluluk oranlarının ılımlı seyri, Türkiye’ye yönelik olumlu değerlendirme yapmak isteyenlerin ilk başvurduğu adres oluyor. Bu yıl da pandeminin devam eden etkilerine rağmen ilk sekiz ayın merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri olumlu görünümüyle öne çıktı. Ay ortasında Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan Ağustos ayı bütçe sonuçları, iki yeni vergi yapılandırmasından sağlanan katkının belirgin artması ve doğrudan ve dolaylı vergilerde tahsilat artışının devamı ile, harcamaların faiz giderleri artışı nedeniyle hızlanmasına rağmen bütçe dengesinde belirgin iyileşme gözlendiğini yansıtmıştı. Ağustos’ta bütçe 40.8 milyar TL fazla verirken, son 12 aylık açık ise 99.3 milyar TL’ye geriledi. Ağustos ayında son iki yapılandırma kapsamında 6.1 milyar TL gelir yazılırken, bu yıl toplamda yapılandırmalardan 27.5 milyar TL gelire ulaşıldığı izleniyor. Sonuç olarak, Ağustos gerçekleşmesi ile son 12 aylık bütçe açığının milli gelire (OVP’deki yüzde 9 büyüme tahmini ile) oranı yüzde 1.6’ya inerken, faiz dışı dengenin ise yüzde 1.2 oranında fazla verdiği hesaplanıyor. Son OVP’de 2021 yılında faiz dışı dengenin 50.5 milyar TL ve bütçe açığının 230 milyar TL yani GSYH’ya oranla sırası ile yüzde 0.8 ve yüzde 3.5 seviyesinde olmasının beklendiği açıklanmıştı. Tek seferlik gelirleri dışlayan gerçek bütçe eğilimi ise, program (IMF) tanımlı faiz dışı denge gerçekleşmesinden izlenebiliyor. Bilindiği gibi, özelleştirme gelirleri, imar barışı, bedelli askerlik gelirleri ve faiz gelirleri gibi kalemler tek seferlik gelir sayıldığından IMF tanımlı denge hesaplarında dikkate alınmıyor. Vergi yapılandırmalarından gelen gelir ise bu kapsamda sayılmıyor ve program tanımlı hesabında dışlanmıyor. Bu arada, bu kalemi tek seferlik gelir saydırmamayı IMF’ye iyi yutturduğumuzu da söyleyebilirim. Ama bir başka açıdan IMF tek seferlik gelir saymamakta da haklı çıkmış denebilir, zira yıllardır üst üste yeni vergi yapılandırmaları açıklanıyor ve her yıl bütçe gelirlerine katkıda bulunuyor.
24.09.2021 04:30
Tek seferlik gelirler ‘her sefer’ gerekiyor
Türkiye ekonomisiyle ilgili olumlu şeyler söylemek isteyenlerin ilk başvurduğu adres düşük bütçe açığı ve kamu borçlarının ılımlı seyri. Bu performansın sihirli formülü “tek seferlik gelirler”. Yani, vergi barışı, imar barışı, Merkez Bankası kar aktarımı gibi kalemler
Aranan büyük hikaye Suriye değil dezenflasyon
13 Aralık 2024
İndirim yeni yılın ilk çeyreğinde olmalı
06 Aralık 2024
İnişe geçiyoruz ama bu iniş nereye?
29 Kasım 2024
Algılanan ve beklenen enflasyon
22 Kasım 2024
Bu enflasyon ile 'şahinlik' geçici bir duruş olmamalı
Tüm Yazıları
15 Kasım 2024