Veriler stokçuluk konusunda kimi haklı çıkarıyor?

Sözlük anlamı “toplumsal birimler arasında bilgi, anlam, duygu ve düşünce alışverişi sağlamak” olan iletişim, her birey için olduğu gibi, her kurum için de kritik önemdedir. Bu bağlamda, özellikle Merkez Bankası’nın 2001 krizi sonrası yeni finansal yapılanmada iletişim politikasına özel önem vererek ve zaman içinde kullandığı iletişim kanalı çeşitliliğini artırarak piyasalarla olan diyaloğunu güçlendirmesi hep desteklediğim bir gelişme olmuştur. Güçlü iletişim her iki kesimin (TCMB, finans ve reel piyasalar) de faydasına olmuştur ve olmaya devam edecektir.

Modern merkez bankacılığı için vazgeçilmez bir unsur olan beklenti yönetimini başarı ile yürütmek için güveneceğiniz birincil politika aracı zaten iletişimdir. Bu yöndeki çabaların bir parçası olan TCMB’nin reel sektör ile toplantıları kapsamında, Başkan Kavcıoğlu’nun ekonomi ve piyasalar sıkıntılı bir dönemden geçerken iş dünyası ile buluşmaları yoğunlaştırması ve bu toplantıların basına açık olması ile kamuoyu tarafından izlenebilen tartışmalar son günlerde ekonomi gündeminde öne çıkmış durumdadır. Bir iletişim uzmanı olmadığımdan bu toplantılarda iletişimin doğru yapılıp yapılmadığı konusuna girmeyip, değerlendirmeyi konunun uzmanlarına bırakacağım. Buna karşılık, her zaman verilere dayalı konuşan bir ekonomist olarak stokçuluk konusunda yapılan karşılıklı atışmalara ilişkin eldeki verilerin bize ne söylediğini aktarmaya çalışacağım.