Bu haftaki yazımın Merkez Bankası’nın son dönemin en kritik kararlarından birini alacağı Para Politikası Kurulu aylık toplantısı öncesi hazırlandığını baştan belirterek söze gireyim. Yani toplantı öncesi sadece Başkan’ın değiştiği ve toplam 5 üye ile toplanacak TCMB yönetiminin ne gibi kararlar alınacağına yönelik görülmedik bir belirsizliğin hakim olduğu, yerli-yabancı yatırımcının faizlerle ilgili envaiçeşit seviye senaryosunun bulunduğu, medyanın ise yeni ekonomi yönetiminin “rasyonele dönüş” yaklaşımına ilişkin bin türlü duyum ve spekülasyona yer vererek piyasa aktörlerinin kafalarını iyice karıştırdığı bir ortamda düşüncelerimi aktarıyorum. Şu anda kesin görünen tek şey politika faizinin %8.5 seviyesinin üzerinde belirleneceği... Ancak faiz-toto oynamayacağım ve gerçekleşmeleri alınan kararlar sonrası yazılarımda değerlendirmeyi tercih edeceğim.
Bu kritik toplantı öncesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, haber kaynaklarına göre, bankacı ve iş insanları ile yaptığı toplantılarda, ekonomide daha geleneksel politikalara dönüşün istenmeyen yan etkilerden kaçınmak amacıyla yavaş ve kademeli bir şekilde gerçekleştirileceği sinyalini vermişti. Kaynaklar, Şimşek’in bu toplantılarda, her adımın, potansiyel etkileri analiz edildikten sonra atılacağı mesajını verdiğini aktarırken, büyümeyi öldürmeden, piyasa oyuncuları ile karşı karşıya değil, birlikte hareket ederek çözüm üreteceklerini söylediği de ifade edilmişti.
Benim dikkatimi “büyümeyi öldürmeden” vurgusu çekerken, birçok kişinin algıladığı gibi, bu tanımlamadan politika faiz artışının anketlere yansıyan beklentilerin üst sınırının altında kalacağı sonucu çıkarılabiliyordu. Yola böyle bir başlangıç yapınca da, ekonomi yönetiminin eş güdüm içinde çalışacağı, siyasi iradenin uygulanacak politika konusunda tam desteği olduğunu belirtmesi, biraz havada kalan söylemler olarak yankılanıyordu.
Başka kaynakların kulis bilgilerine göre de Şimşek’in yapılması gerekenlerin zaman alacağını belirterek, “Keşke yerel seçimler yarın olup bitseydi” diye yakınması ise rasyonele dönüşün hızı konusunda piyasa beklentilerinin karşılanamayacağını düşündürmüştü. Bankacıların, özellikle mevduattaki TL’ye dönüşüm oranının artmasının bankaları çok zor durumda bıraktığını, bu sorunun çok acil çözülmesi gerektiğini söyledikleri belirtilirken, bunların kaldırılmasının zaman alacağını kaydeden Şimşek’in, konunun aciliyetini vurgulayan bankacılara “gelecek hafta içinde birkaç düzenleme yapmak zorunda kalacağız zaten” dediği de aktarılmıştı. Bu beklentinin karşılanıp karşılanmayacağı da bu PPK toplantısı ve sonrasında görülmüş olacak.
23.06.2023 04:41
Zaman sana uymuyorsa, sen zamana uy
Politika faizi, rasyonel politikalara dönüşün temeli olsa da yerel seçim öncesi “yönetilen kur” sisteminden vazgeçmek kolay değil. Tek bir PPK kararı ile netlik olmasını beklemiyorum...
Algılanan ve beklenen enflasyon
22 Kasım 2024
Bu enflasyon ile 'şahinlik' geçici bir duruş olmamalı
15 Kasım 2024
İç hesaplaşma ve dertleşme
08 Kasım 2024
Oyun değişti farkında mısınız?
25 Ekim 2024
Para peşin kırmızı meşin
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024