24 Nisan 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
29.11.2022 16:15

'Duvarsızlık ve köksüzlük üretim yöntemimle benzerlikler kurdu'

Aras Seddigh’in farklı disiplinlerdeki çalışmalarından oluşan iki aşamalı deneysel projesi Koloni N, Galeri Nev İstanbul’da devam ediyor.

Organik ve inorganik yapıları sentezleyen eserleriyle tanınan ve işlerinde özgün ifade biçimiyle farklı disiplinler arasında bağlantı kuran Tahranlı sanatçı Aras Seddigh’in farklı disiplinlerdeki çalışmalarından oluşan iki aşamalı deneysel projesi Koloni N’in, Müze Gazhane - İklim Müzesi’nde yer alan ilk ayağı 30 Kasım’a kadar ziyaret edilebiliyor. Projenin ikinci ayağı ise 10 Aralık’a kadar Galeri Nev İstanbul’da seyircilerle buluşmaya devam ediyor.

Projenin İklim Müzesi ayağını Aras Seddigh’in bilim insanı Fateme Frootan’ın alternatif tarım yöntemlerini araştırdığı ve uyguladığı yeni nesil ekim projesini kendi üretim yöntemleriyle kesiştirdiği ve tasarımını mimar Ali Derya Dostoğlu ile birlikte yaptığı yerleştirmesi Kabin oluştururken, ikinci ayak olan Galeri Nev İstanbul’daki Feragat Serisi’nde her bir resim sırasıyla kendinden bir önceki resimde bulunan bir malzemeden ya da biçimden feragat ediyor ve son resme gelindiğinde ortaya bambaşka bir form çıkıyor ve bu eserler diğer bölümdeki Kabin yerleştirmesinin içinde yer alan safran soğanı bitkisinin yaşam döngüsüne gönderme yapıyor. İki mekana da yayılan ses yerleştirmesi ise Candaş Şişman imzalı. Koloni N’e dair tüm detayları Aras Seddigh ile konuştuk.

İki ayaklı bu ilginç projenin nasıl ortaya çıktığını sizden dinlemek isterim?

Üretim sürecimde kendi ifade biçimlerim ve yöntemlerimin yanı sıra farklı disiplinlerdeki çalışmalarda ortaya çıkan özgün dili araştırıyorum. Fateme Frootan’nin bilimsel tarım yöntemi ve sanatsal pratiğim arasındaki ortak alanlarda buluşarak yeni ifade biçimleri geliştirebileceğimi hissettim. Fateme’nin bilimsel çalışmasını tekerlekli bir kabine taşımayı önerdim. Kabin bitkiler için gerekli iklimin simulasyonunu sağlayabileceği bir mekan olarak biçimlendi ve işitsel deneyimle beraber izleyicinin içine girebildiği ve etrafında dolaşabildiği bir yerleştirmeye dönüştü. Projenin ruhuna uygun olarak Kabin yerleştirmesi Müze Gazhane İklim binasında ve resimler Galeri Nev İstanbul da sergileniyor.

“Her resim bir sonrakini doğurdu”

Fateme Frootan ile nasıl bir araya geldiniz? Sizin üretimleriniz ve bu alternatif tarım yöntemi birbirini nasıl besledi?

Feragat Serisi’ne başladıktan bir süre sonra Fateme’nin çalışmasıyla tanıştım. Alternatif tarım yönteminin aşamalarını beraber uygularken bu süreçte topraksız ve susuz çiçeklenebilen safran soğanlarının yaşamsal döngüsü ve karakterini anlamaya ve öğrenmeye başladım. Organik ve yapay, içerisi ve dışarısı arasındaki ilişki, duvarsızlık, köksüzlük gibi kavramlar etrafında gezinirken, mutant olarak bilinen, tohumsuz ve kendini doğurarak çoğalan safran soğanlarının davranışları Feragat Serisi’ndeki üretim yöntemimle benzerlikler kuruyordu.

Her bir resim, bir önceki resimde kullanılan malzeme ve biçimi bırakarak yeni bir form kazanıyor ve aslında her resim bir sonrakini doğuruyordu. Bu özelliğiyle Feragat Serisi, safran soğanlarının davranışlarını ve yaşamsal döngüsünü andırıyordu.

Projenin gerçekleştiği kabinin tasarımını mimar Ali Derya Dostoğlu ile birlikte yapmışsınız. Nasıl bir tasarım süreci oldu sizin için?

Kabin biçimini halen üzerinde çalıştığım üstü kesik ters piramit biçimindeki el arabalarından alıyor. Bu biçimi temel alarak kabinde bitkiler için gerekli yaşamsal şartları sağlayacak cihazların konumlanması, bitkilerin yerleşeceği raflar ve diğer teknik detayları göz önünde bulundurarak Ali Derya Dostoğlu’ nun önerileri ve çözümleri doğrultusunda yol aldık.

Feragat Serisi çok farklı ve ilginç bir eser. Fateme Frootan’ın çalışmasıyla yolları kesişmeden önceki ilk ortaya çıkış hikâyesini sizden dinlemeyi çok isterim.

Feragat Serisi silmek, silinen ve düzeltilemez kavramları ve ‘–sız’ eki üzerinden kurulan bir seri aslında. Bu seride mahzen, pervane, tekerlek, elips ve taş gibi imgeler arasındaki muhtemel ilişkiyi araştırırken, her bir imgeyi dönüşümlü olarak pastel, akrilik, suluboya, mürekkepli kalem, linol baskı gibi tekniklerle karakter değişimine uğratıyorum. Başlangıçta büyük ebatlarda ve resimsel başlayan eserler giderek küçülüyor ve son resimde bir sembolün farklı yüzeylerine dönüşerek başı ve sonu olan çizgisel bir yapı oluşturuyor. Resimlerdeki taş imgesi zemin üzerine yerleşmiş tek imge ve elips ise yersizleşmiş, düşmek ve uçmak arasında asılı kalan mahzenlerin tutunduğu ortak imge olarak görülebilir.

Bu iki mekanın ve iki farklı eserinizin ortak noktasıysa Candaş Şişman’ın ses yerleştirmesi. Bu ses yerleştirmesi nasıl bir ilişki kuruyor eserlerinizle?

Ses iki mekan arasında görünmeyen zihinsel bir geçit yaratıyor. Galeri duvarlarının arkasından içeriye sızan ses, iç ve dış kavramları üzerinden Müze Gazhane’deki yerleştirmeye gönderme yaparak, resimler arasındaki geçiş, üretim yöntemine ve safran soğanlarının yaşamsal döngüsüne vurgu yaparak katmanlı bir işitsel deneyim sunuyor. Gazhane’deki ses yerleştirmesi ise insan bedeninin hareketlerine ve ses kaynaklarına olan mesafesine göre üç farklı ses kaynağından birbirlerine eklemlenerek değişken, kompozisyonel bir ses örüntüsü yaratıyor.

Bugüne kadar Galeri Nev başta olmak üzere farklı mekanlarda solo ve karma pek çok sergiye imza attınız. Eserlerinizin mimari özellikleri hep ön planda, organik ögeler sizin için önemli. Serilerinizdeyse resimlerinizi dönüşüme uğratmayı çok seviyorsunuz. Tüm bunlara baktığımızda Koloni N sanat hayatınızın ve anlayışınızın neresinde duruyor?

Önceki çalışmalarım, sergilerim ve kullandığım yöntemlerin arınarak bir senteze doğru yol aldığı duraklardan birinin Koloni N olduğunu söyleyebilirim. Bununla beraber diğer disiplinlerdeki çalışmalarla farklı bağlam ve bağlantılar kurduğum ve yeni ifade biçimleri geliştirdiğim bir proje olarak görüyorum. Bu tavrın, deneysel yaklaşımı ve yöntem evrimini desteklerken diğer taraftan disiplinler / zihinler arası iletişimi ve geçişi önerebildiğini düşünüyorum.

Kabin yerleştirmesini 30 Kasım’a kadar Müze Gazhane’de, Feragat Serisi’ni 10 Aralık’a kadar Galeri Nev İstanbul’da ziyaret edebilirsiniz.