Aile bazen sığınağımızdır, bazen de prangamız. Bazen kendimizi yegane güvende hissettiğimiz yerdir, bazen de kendimizi geliştirmek istedikçe bizi kısıtlayan ve kıskaçlarıyla sıkıştıran bir düzenek. Ailesizlik insanda büyük yaralar açabileceği gibi bazen de aile en büyük yaralara sebebiyet verir. Koşullar, ekonomik şartlar, sınıfsal statü, içinde yaşadığınız coğrafya, hepsi birleşince ortaya farklı hikayelerle yaralanmış insanlar çıkıyor. Her birinin yaraları farklı yerlerde olsa da ortak nokta ‘yaralı insan’. Romancı işte tam burada koşuyor pansuman yapmaya. Tek tek hikayeler anlatıyor bize. “Bak bu da var, bu da yaşandı ama hepsi geçiyor” demek istercesine ince ince örüyor anlatısını.
12.01.2024 04:30
Herkes sığınaklara!
Richard Yates, Özel Bir Yazgı’da savaş sonrası bireyin psikolojik ve ekonomik çöküşünü, insan tabiatının karanlığını inceliyor
Peri masalında delirmek
22 Kasım 2024
Annelikle gelen yeni yaşam
15 Kasım 2024
Aşkın ve umudun yeşermesi üzerine…
08 Kasım 2024
Kadın sanatçının varoluşsal krizleri
01 Kasım 2024
Sanatın ve yazının insan ruhuna etkisi
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024