İki sene evvel Javier Marías’ın ölüm haberini aldığımda aklıma ilk gelen düşünce Nobel Edebiyat Ödülü’nü alamadan ölmesi oldu. Ardından kendi kendime şöyle dediğimi hatırlıyorum: “Kim bilir, yaşasaydı daha ne romanlar yazardı!” Benzer bir hisse İstanbul’daki Aşiyan Mezarlığı’nı gezerken kapılmıştım. Turgut Uyar’ın mezarının önünde durmuştum, doğum tarihi 1927, ölümünün tarihi 1985. Erken ölüm. “Keşke biraz daha yaşasaydı, kim bilir bize daha ne şiirler armağan ederdi…” dediğimi hatırlıyorum. Üretken edebiyatçı, sanatçı ve sinemacıların ölümü ardından hayıflanıyoruz böyle. “Yaşasaydı… Keşke yaşasaydı…”
18.07.2025 04:30
Vicdan ve suç arası çizgiler inceldiğinde
Javier Marías’ın ölmeden evvel yayımlanan son romanı Tomás Nevinson da dilimize kazandırıldı. Roman onun hem zirvesi hem de vedası gibi okunabilir
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Kadının sessiz direnişi
05 Aralık 2025
Müziğin sessizliği, sessizliğin müziği
28 Kasım 2025
Bireysel ve toplumsal değişim
21 Kasım 2025
İnsan, doğa ve Tanrı üçgeni
07 Kasım 2025
Kadın ozanın küllerinden doğan roman
Tüm Yazıları
31 Ekim 2025