Edebiyat dendiğinde hepimizin aklına bir eser düşer. Kimi çok sevdiği bir romanı hatırlar, kimi geçmişten ezberinde kalmış bir şiiri. Benim için edebiyat Shakespeare’den Virginia Woolf’a uzanan, oradan da çağdaşlarına varan geniş bir yelpazedir. Neden Shakespeare? Çünkü Antik Yunan’dan kendi çağına kadar gelen tüm hikâyeleri alır ve geleneksel anlatıyı kurar. Sonra da Don Kişot’lardan Madam Bovary’lere, Anna Karenina’lardan Karamazov Kardeşler’e kadar binlerce harikulâde eser yazılır. Virginia Woolf’a gelince edebiyat bir duraksar çünkü zihni farklı işleyen bir kadına çarpmıştır. “Durun” der Woolf, “insan zihni böyle giriş gelişme sonuçlarla akmıyor ki… Edebiyat da ona göre yeniden inşa edilmeli.” Eder de. Bilinç akışı, bazen konusuzluk, bazen karaktersizlik, bazen imla kullanmamak... 1900’lere kadar konan kuralları yıkıp başka bir şey inşa etmek.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim