Bir müze hayal edelim… İçinde Caravaggio, Goya, Velazquez, Manet, Friedrich’in en ünlü eserleri olsun. Gözümüzü alamadan seyrettiğimiz, yüzlerce yıllık şaheserler… Bazılarının önünde daha uzun kaldığımız, bir uzaklaşıp bir yakınlaşırken hayallere daldığımız, farklı dönemlerde, farklı akımlarla ancak her daim birbirlerine selam durarak yaratılmış o şaheserler. Şimdi de kadrajımızı Caravaggio’nun güzelliğinden ve estetiğinden yere doğru kaydıralım. Bir kadın. Canla başla yerleri siliyor. Cam gibi parlıyor yerler. Kadın yerleri paspasladıktan sonra duvarlara geçiyor. Siliyor, siliyor, siliyor. Kadını görmüyoruz. Görünmez bir varlık ya da bir hayalet olduğu için değil. Oraya o tabloları seyretmeye gelen insanların “sınıfsal” ve “mesleki” olarak ilgisini çekmediği için.
25.10.2024 04:30
Sanatın ve yazının insan ruhuna etkisi
Amine Cain’in Uygunsuzluk isimli romanı, bir kadının içsel yolculuğuna odaklanarak, sanatın ve yazının insan ruhu üzerindeki etkisini inceliyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Kadının sessiz direnişi
05 Aralık 2025
Müziğin sessizliği, sessizliğin müziği
28 Kasım 2025
Bireysel ve toplumsal değişim
21 Kasım 2025
İnsan, doğa ve Tanrı üçgeni
07 Kasım 2025
Kadın ozanın küllerinden doğan roman
Tüm Yazıları
31 Ekim 2025