22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
11.02.2022 04:30

Semt pazarlarında tane ile satış dönemi

Gıda enflasyonu tüketici tercihinde zorunlu bir değişim yaratıyor. Ürünlerin gramajı küçülüyor. Değişimden meyve ve sebze de nasibini alıyor. Etiketlerde yarım kilo fiyatını daha sık görür olduk. Bazı meyve ve sebzeler bölünerek ya da tane ile satılır oldu

Şöyle geriye dönüp bir bakınca Ağustos 2021’den beri bu köşede 7-8 kez, içinde gıda enflasyonu geçen yazılar yazdığımızı fark ettik. Ağustos-Kasım 2021 tarihleri arasındaki yazıları yazdığımız sırada gıda enflasyonu yıllık bazda yüzde 27-29 oranındaydı. Aralık ayında yazdığımız yazıda gıda enflasyonu yüzde 44’e dayanmıştı. Bu yazıyı yazarken de elimizde son güncel veri olarak Ocak ayı enflasyonu var. Gıda enflasyonu yüzde 55.6’ya kadar tırmandı. Çarşı, pazar ve marketlerden mutfaklara sıçrayan yangın her geçen gün büyüyor. Vatandaş için gıdaya erişim günden güne daha pahalı ve kısıtlı hale geliyor. Önceki hafta Mine Şenocaklı, alım gücü zayıflayan halkın tüketim davranışlarındaki zorunlu değişimini yansıtan harika bir haber analize imza atmıştı. Gram bazında alınan gıda ürünleri, en ucuz ürünlerin bile artık lükse girdiği ve bakkalların yeniden kabaran veresiye defterleri yeni normallerimiz olmaya başladı.  O yazıdaki önemli tespitlere bu hafta birkaç tane de biz ekleyelim. Semt pazarları, manavlar ve marketlerin sebze-meyve reyonlarını dolaştığımızda son dönemde bazı ürünlerin etiketlerinde artık kilogram değil yarım kilo fiyatının yazıldığına şahit oluyoruz. Adet bazında satılmaya başlanan sebze ve meyve ürünlerinin de sayısında artış var. Örneğin bu aralar yerli muz adet bazında 1.99 TL’den satılırken, ithal muzun tane fiyatını da 4.95 TL olarak gördük. Narın adet fiyatı da 4-5 TL arasında değişiyor. Etiketlerde biberin yarım kilogram fiyatı 14-15 TL arasında seyrediyor.  Nane ve maydanozun demeti 5 TL ama aklınıza öyle dolgun ya da büyük demetler gelmesin. O eski demetler neredeyse 2’ye hatta 3’e ayrılmış ve 10-12  saptan oluşan cılız bir bağ haline dönüşmüş durumda. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Ocak ayı TÜFE verilerine bakınca bu durumun gerekçesi daha net anlaşılıyor.  Son 1 yılda patlıcan fiyatı yüzde 166 artarken, patates yüzde 123, salatalık yüzde 111 ve biber fiyatları da yüzde 106 yükselmiş. Şimdi diyebilirsiniz ki patates hariç yazılanların hepsi yaz sebzesi ve bu mevsimde seralarda yetiştirildiği için pahalı olması normal. Kısmen haklısınız ama bu mevsimin ürünü olan kış sebzelerindeki fiyat artışları da hiç yenilir yutulur gibi değil. Örneğin lahana yüzde 51, ıspanak yüzde 50, karnabahar yüzde 49, pırasanın fiyatı yüzde 33 artmış durumda.  Bunlar TÜİK verisi, vatandaşın alışveriş yaparken hissettiği oranların çok daha yüksek olduğunu da hatırlatalım.

Karnabahar dörde bölünüp satılıyor

 

Orta halli insanlar bile yerden ürün topluyor

 

Suni pazarlama yöntemleri

  

Dökme ürünlere talep arttı

Bu sene sebze meyve fiyatları ucuzlar mı?

 

Gramaj azalıyor ambalaj küçülüyor

   

Private Label ürünlerin pazar payı artıyor

 

Tüketicinin davranış biçimi değişti

5 litrelik zeytinyağını raftan kaldırdık

 

TÜİK verileri rekor kırıyor