29 Mart 2024, Cuma
03.03.2023 04:30

Barınma krizine üç boyutlu çözüm

Çetin kış şartlarında 1.5 milyon kişiyi evsiz bırakan deprem Türkiye’deki mevcut barınma krizini daha da derinleştirdi. Konut üretiminde yıldızı parlayan hızlı ve ekonomik bir çözüm, bu sürece katkı sağlayabilir

6 Şubat’ta yaşanan Gaziantep ve Kahramanmaraş merkezli depremin sebep olduğu maddi ve manevi yaraların bir dizi cerrahi müdahaleye ve uzun bir tedavi sürecine muhtaç olduğu ortada. Ancak canların emanet edildiği hekimler kanamayı durdurmak yerine ateşi düşürmeye çalışıyor gibi.

Bakanların bölgeden art arda yaptığı açıklamalar bir dizi yeni düzenlemeyi müjdeledi. “Meğer bunların hepsi düzenleme eksikliğindenmiş” diyerek teselli buldum. Aynı naiflik ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un “Kentsel dönüşüm üzerinden siyaset yapmayalım. Gelin hep birlikte masanın bir tarafında olalım. Hep birlikte bu süreci yönetelim. Başka acılar yaşamayalım” şeklindeki çağrısını dinlerken bu yazıya karar verdim. Olur ya bakarsınız aklın, mantığın, sağduyunun ve bilimin hatırlandığı bu günlerde, birilerinin aklında birkaç tortu bırakabiliriz.

Birleşmiş Milletler raporuna göre söz konusu deprem 10 şehrimizde 14 milyona yakın kişinin hayatını değiştirirken, 1.5 milyon kişiyi evsiz bıraktı. (Suriye’de aynı kaderi paylaşan 500 bin kişiyi de unutmamalı). Dolayısıyla Maslow’un o meşhur ihtiyaçlar zincirindeki en temel ihtiyaca karşılık gelen “barınma” meselesini çözmek için en mütevazı planda dahi en az 500 bin yeni konut inşa etmek gerekiyor.

Böylesi bir afet sonrasında sağduyu -nihayet kıymeti anlaşılan- jeolog, kent planlamacısı, mimar, mühendis gibi farklı disiplinlerden uzmanların bir araya gelerek hünerlerini göstermesini umuyor (geçtiğimiz hafta gazetemizde yayımlanan Emre Arolat söyleşisini tavsiye ederim). Fakat görünen o ki bu umut tren istasyonunda otobüs beklemekten farksız. Zira hükümet 6 ay içinde yeni konutları teslim etme hedefinde. Oysa bir kısmı zehirli atıklardan oluşan 70 milyon tonun üzerindeki enkaz bile başlı başına bir mesele.
Depremin ardından gündemdeki yerini artırmış olsa da “barınma sorunu”, zaman ve mekandan bağımsız; küresel bir sıkıntı. Öyle ki 2023 Dünya Ekonomik Forumu’nun küresel risk raporunda dahi “barınma maliyeti krizi” başlığıyla listenin ilk sırasında yer alıyor.