06 Ekim 2024, Pazar Gazete Oksijen
07.01.2022 04:30

Çaresiz derdimizin sebebi belli

Virolog Jonas Salk geliştirdiği çocuk felci aşısını tüm insanlığa bedelsiz hediye etmeseydi dünyanın kaderi farklı olacaktı. Peki Covid-19’un Salk’ı kim olacak?

Çocuk felci” olarak da bilinen “poliomyelit”, esasen virüs kaynaklı bir bulaşıcı hastalık. Hastanın dışkısıyla yayıldığı için özellikle lağım sularının içme ve kullanım suyuna karıştığı bölgelerde daha sık karşılaşılan bir sağlık sorunu. Erken teşhis ve tedavi yapılmazsa birkaç hafta içinde kol ve bacaklarda felç, kemiklerde ise şekil bozukluklarına sebep olabiliyor. Zayıf bünyeli çocuklarda yüzde 5’e, yetişkinlerde ise yüzde 30’a varan ölüm riski de cabası. Gelişmiş ülkelerde dahi her yıl on binlerce kişiyi sakat bırakan çocuk felcinin kaderi 1952’de değişti. Jonas Salk adlı ABD’li bir virolog, halen kullanmakta olduğumuz çocuk felci aşısını geliştirdi. Hızla hayata geçirilen küresel bir aşılama kampanyasıyla çocuk felci birkaç sene içinde tarihe karıştı. Bu hikayeyi mutlu sona hoş tesadüfler değil; aşının mucidi Jonas Salk’ın dünya görüşü kavuşturmuştur. Zira Salk bulduğu formülün patentini alMAmıştır. Sebebini soran arkadaşına, aşının tüm insanlığa ait olduğunu anlatmak için verdiği “Güneş’in patentini alabilir misin?” yanıtı en az ismi kadar meşhurdur. Oysa Salk sadece üretim hakkını satarak dahi 7 milyar dolardan fazla servet edinebilirdi. Ne var ki bu karar küresel bir aşılanmayı imkansız kılar ve hastalık gündemden asla düşmezdi. Dahası; böylesi bir karar çalışmalarını desteklemek için kurumuna bağış yapan 80 milyondan fazla kişiye de ihanet olurdu. “Biyofelsefenin Babası” olarak anılan ve 1995’te hayatını kaybeden Salk, son yıllarını AIDS aşısı üzerinde çalışarak geçirdi. Eğer başarılı olabilseydi, muhtemelen o da tüm insanlığa miras kalacaktı. Modern çağın en yaygın ve tehlikeli hastalıklarından diyabetin de benzer bir hikayesi var. 1920’lerde hastalığın tedavisinde kullanılan “insülin” hormonunu geliştirerek Nobel Ödülü alan Frederick Banting ve J.J.R. Macleod, buluşlarını ticari bir şirkete patentleMEmek üzere aralarında anlaşmıştı. Ancak Bizans entrikalarını andıran bir sürecin ardından patentledikleri insülin bugün üretici ilaç şirketlerinin neredeyse en çok kar ettiği ürünlerden birine dönüşmüş halde.

Güneş tekrar Doğu’dan yükselebilir

IHUmerkez üssüpatentleyen “ücretsiz” aşı geliştirme projesininyönlendirmesiylesatıldıpatentlendiendemik

Patentsiz aşı

Cymbospondylus youngorum fosili.
Cymbospondylus youngorum fosili.

Çin 950 milyar dolara kendi Günefl’ini üretti

  • İçinde 1300’lerden kalma bir kaleyi de barındıran Birleşik Krallık’a bağlı Piel Adası, internet sitesinde verdiği ilanla içindeki barı işletecek ve etrafa göz kulak olacak bir Kral arıyor. İskoçya ve İrlanda tarihinde birçok mücadeleye konu olan adanın 40 yıla yakın bir süredir yöneticiliğini yapan 73 yaşındaki John Murphy, emekli olacağı için adaya veda eden isim olmuş.
  • ABD yönetimi 14,2 milyar dolar bütçe ayırdığı yeni bir programla vatandaşlarının internet abonelik bedelinin 30 ile 75 dolara kadar olan kısmını karşılama kararı aldı. ABD, OECD’ye üye 35 ülke arasında en yüksek ikinci internet abonelik ücretine sahip.
  • 2015 yılında kurulan ABD merkezli TuSimple şirketi, 3.2 milyon kilometre boyunca test sürüşlerinde denediği sürücüsüz kamyonuyla dünyanın baştan sona sürücüsüz ilk teslimatını tamamladı. Arizona ve Teksas şehirleri arasındaki 128 kilometrelik yolda gerçekleşen yolculuk LiDAR ve HD kameralar desteğiyle çalışan bir altyapıda gerçekleşti.
  • Bir dönem özellikle beyaz yakalıların vazgeçilmez bileşenlerinden birine dönüşen Blackberry marka akıllı telefonlar bu hafta resmen tarihe karıştı. Üretici şirket 4 Ocak 2022 itibarıyla bütün modellerinin provizyon desteğini sonlandırdı. Bu sebeple artık Blackberry telefonlar şebekeye bağlanma, mesajlaşma ve konuşma gibi hizmetlerden faydalanamayacak.
  • Hafta içinde hisse değeri 182.86 dolar seviyesini gören Apple, dünyanın 3 trilyon dolar değerindeki ilk şirketi unvanını kazandı. Geçen yılın son çeyreğinde yüzde 29 gelir artışına sahne olan şirketin en büyük gelir kalemi iPhone.
  • Tesla 2021’in son çeyreğinde (bir önceki yıla kıyasla toplamda yüzde 87 artışla) 308 bin 600 adet satış gerçekleştirerek kendi rekorunu kırdı. (Ek bilgi: Birçok sektör uzmanı bütün popülaritesine rağmen Tesla’nın üretim kapasitesinin kısıtlı olması sebebiyle geleneksel markalarla asla rekabet edemeyeceğini iddia ediyor.)
  • Sayısı her geçen gün artan Getir ve türevi hızlı teslimat şirketlerinin lojistik ağını güçlendirmek için şehir merkezinde birbiriyle yarışırcasına kiraladığı mekanlar sebebiyle Britanya’nın başkenti Londra’da kiralar hızla artıyor. Talebin çok, mekanın az olduğu Doğu Londra’da artış oranı yüzde 47’ye ulaşmış durumda.
  • Yapay zeka konusundaki araştırmalarıyla bilinen Tortoise’ın son raporuna göre 2021 yılında bu alandaki girişimlere yapılan yatırım miktarı bir öncesi seneye kıyasla yüzde 115 artarak 77.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Artan ilginin arkasındaki en önemli faktörün Covid-19 olduğu düşünülüyor. Ülkeler temelindeki dağılımda hem ticari girişimler hem de araştırma girişimleri adına ABD lider. Onu Çin ve Britanya takip ediyor. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bir dizi ülkenin bu yıl ilk defa ulusal yapay zeka stratejisi oluşturması da raporda dikkat çekilen ayrıntılar arasında.
  • Çin’in yapay zeka destekli Beijing-3 adlı uydusunun dünyanın 500 farklı noktasını sadece 42 saniyede yüksek çözünürlüklü olarak fotoğraflayabildiği açıklandı. 500 km yukarıdan çekilen ve piksel başına 50 cm. çözünürlük sunan fotoğrafların hızı ve kalitesi şu ana kadar ulaşılabilen en ileri seviyeyi temsil ediyor.
  • Samsung’un “Eco Remote” adlı yeni TV kumandası kablosuz internet (wifi) dağıtıcılarının yaydığı radyo dalgalarıyla kendini şarj ediyor. Bir önceki sürümünde yer alan güneş enerjisiyle şarj olma özelliği de devam ediyor.
  • Google’ın çatı şirketi Alphabet’in iştiraklerinden Waymo, 32 milyon kilometreyi aşan test sürüş tecrübesiyle otomotiv dünyasında otonom sürüş alanında en birikimli firma. Şirketin İsveç’te geliştirdiği “robotaxi” kodlu sürücüsüz elektrikli aracının, direksiyon ya da pedal gibi hiçbir bileşene sahip olmayan ilk araç unvanıyla 2022’de ABD’nin Arizona eyaletinde hizmete girmesi hedefleniyor. Uber benzeri bir platformda taksi hizmeti verecek araç emsalsiz genişlikteki iç hacmiyle öne çıkıyor.
  • Mercedes, elektrikli araçların menzilinde çıtayı epey yükseltti. 100 km’de sadece 10 kilowatt elektrik tüketen VISION EQXX kodlu model bu sayede tek şarjla 1.000 kilometre yol alabiliyor.
  • Kawasaki, 1.000cc hacminde motora sahip bir otonom helikopter tanıttı. Markanın 300 beygirlik “Ninja H2R” modeli motosikletini temel alan helikopter insansız olarak 100 kiloya kadar kargo yükleme, taşıma ve indirme görevlerini yürütebiliyor. K-RACER adlı hava aracı (dikey) iniş ve kalkışta tepe pervanesini kullanırken, yatay olarak kuyruk rotoruyla ilerliyor.
  • Çin’in şu ana dek 950 milyar dolar bütçe ayırdığı EAST (The Experimental Advanced Superconducting Tokamak) kodlu nükleer füzyon reaktörü son denemede 70 milyon celsius derece sıcaklığa çıktı. Bu, Güneş’in sıcaklığının yaklaşık 17 katına denk geliyor. Reaktörün hedefi temiz (fosil yakıt kullanmayan ve tehlikeli atık oluşturmayan) ve neredeyse “sonsuz” bir enerji kaynağı yaratmak.
  • ABD / Stanford Üniversitesi’nin 2009 yılından bu yana üstünde çalıştığı X-ışınlı lazer cihazı, LCLS-II (Linac Coherent Light Source II) ile yepyeni bir safhaya ulaştı. Şimdiye dek saniyede 120 ışık atımı yapabilen cihaz yeni sürümle saniyede 1 milyon atım seviyesine çıkarken, öncekine kıyasla parlaklığı da 10 bin kat arttı. SLAC Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı kapsamındaki projenin karadan uzaya pek çok bilimsel gözlemde şimdiye kadar bilinemeyen ayrıntıları gözler önüne sermesi hedefleniyor.
  • Joe Doucet x Partners adlı ABD merkezli tasarım ofisi, rüzgar türbinlerine yepyeni bir bakış açısı getirerek işlevsellik kadar formun da önemini bir kere daha hatırlattı. Duvar şeklindeki bir yüzeyde rüzgar akımıyla hareket eden çok sayıdaki küçük panelden oluşan bu yaklaşım aynı zamanda mevcut bütün dış duvar yüzeylerine uygulanabilir yapısıyla da gelecek vaat ediyor. 25 dikey türbine sahip panellerin her biri 10 kW’a kadar güç üretebiliyor.
  • Singapur / Nanyang Teknoloji Üniversitesi, mısırdan elde edilen “zein” proteinini kullanarak, gıda ambalajlarında kullanmak üzere şeffaf bir kaplama malzemesi üretti. Gıdaların tazeliğini geleneksel ambalajlara göre çok daha uzun süre koruyabilen bu yeni materyal, doğada tamamen çözülebilme özelliğine sahip.
  • ABD’nin Nevada eyaletinde yer alan Augusta Dağları’nda kazı yürüten arkeologlar Dünya’da şu ana kadar yaşamış en büyük canlının fosilini açığa çıkardı. “Cymbospondylus youngorum” adı verilen ichthyosaur (kısmen kertenkele, kısmen balık) türündeki deniz sürüngeninin sadece kafatası dahi 2 metre uzunluğa sahip. Birleştirilen fosil Los Angeles şehrindeki Doğal Tarih Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.
  • Covid19 ile mücadele çalışmalarına en iddialı örnek Japonya’dan geldi. Tokyo Metropolitan Enstitüsü / Tıp Fakültesi’nden Michinori Kohara yönetiminde yürütülen aşı çalışması, tek bir doz ile ömür boyu koruma sağlamayı amaçlıyor. Söz konusu aşının 1 hafta içinde üretimini tetiklediği antikorlar, mRNA tabanlı aşılarda olduğu gibi 6 ay sonra azalmıyor.
  • İsrail hükümeti Covid-19 ile mücadele kapsamında dördüncü doz aşıya onay veren ilk ülke oldu. Deneme kapsamında bağışıklık sistemi risk altındaki 150 hastaya uygulanan dördüncü dozun sonuçları doğrultusunda birkaç bin kişilik ikinci deney grubuna uygulama yapılacak. İsrail, 3. doz uygulamasını da onaylayan ilk ülke olmuştu.
  • ABD / Pittsburgh Tıp Merkezi Üniversitesi fareler üstünde yürüttüğü bir deneyde yaşlanmış kas hücrelerini yeniden gençleştirmeyi başardı. Kan yoluyla hücrelere protein, nükleik asit gibi bileşenleri taşıyan “hücre dışı vezikülleri” (extracellular vesicle / EV) temel alan tedavide genç farenin kanından toplanan Klotho adlı proteinin mRNA’sının EV’ler ile yoluyla yaşlı farenin kas hücrelerine ulaştırıldı. Böylece yaşlı farenin kas yapısı «gençleşti”. Buluşun yaşlıların tedavisi konusunda çığır açması bekleniyor.
  • Japonya / Osaka Üniversitesi, bunamaya bağlı beyinsel bozunumları (nöro-dejeneresyon) yavaşlatan bir burun spreyini insanlar üzerinde denemeye başladı. İki mevcut (ve ucuz) ilacın birleşiminden oluşan çözüm fareler üzerinde olumlu sonuç vermiş.