26 Nisan 2024, Cuma Gazete Oksijen
27.08.2021 04:30

Robotlar öldürmesin hep şeker üretsinler

Otonom araçların karışacağı trafik kazalarında kimin sorumlu tutulacağı hala tartışılan bir konu. Peki ya yapay zekalı otonom askerlerin karışacağı savaş suçlarında ne yapacağız?

İnsanoğlunun anlam yaratma arayışı en somut karşılığını iki temel uğraşta bulmuş: imalat ve savaş. Biri hayati ihtiyaçları karşılamak, diğeriyse kaynakları artırmak ya da ona göz dikenleri caydırmak adına yürütülen iki kadim çaba. Ortak paydaları ise her dönem kaldıraç etkisi yapan “teknik” ve onun ürünü olan “teknoloji”. Tarla, fabrika ve savaş cephesindeki yarışların hepsi “daha düşük maliyetle daha yüksek verim alma” hırsından besleniyor. Dolayısıyla metrekare başına daha bol mahsul almak ile daha düşük maliyetle daha caydırıcı (öldürücü) silahlar geliştirmek, aynı nehre kavuşan iki farklı ırmak gibi. Dün tarım, bugünse imalatta varlığını hissettiren teknolojik çözümler, hem tarlada hem de fabrikalarda insan varlığını her geçen gün biraz daha anlamsız ve gereksiz hale getirdi. Toprak ile verdiği mücadelenin ilk safhasında saban, pulluk ve traktör gibi araçlar çiftçinin gücüne güç kattı. Ancak bugünkü ikinci safhada toprak işleme ve hayvancılık faaliyetinde talebe yetişmeye çalışan arz, süreçleri tamamen makinelere devretme eğiliminde.

Gökyüzünde yalnız gezen drone’lar

Benzer süreçlerin izini savunma alanında da sürmek mümkün. Taş ve sopa temelli ilkel silahlardan nükleer bombalara genişleyen yelpazede ordular sayıca küçülmesine rağmen “etkinliği” her zaman arttı. Fakat aynen tarımda ya da fabrikalarda olduğu gibi teknolojideki kritik bir eşiğin aşılmasının ardından orduların içindeki insanlar da giderek eski çağa ait, kırılgan ve verimsiz bileşenlere dönüştü. Türkiye insansız savunma ve saldırı araçlarına hiç de yabancı değil. Özel savunma sektörüne yönelik kamu teşvikleri ile başlayan yerli ve milli savunma sanayi çabasının meyvelerinden “silahlı ve insansız hava araçları” (SİHA), gündemde kendine sıkça yer buluyor. Devlet Başkanı Muammer Kaddafi’nin 2011’de öldürülmesiyle patlak veren II. Libya İç Savaşı ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan 2021 Dağlık Karabağ Savaşı gibi vesilelerle Türkiye’nin SİHA varlığı dünya gündeminde de epey konuşuldu. *Bayraktar Savunma* tarafından üretilen “TB2” kodlu SİHA’nın Libya’daki uluslararası dengeleri değiştiren bir unsur olduğu bütün taraflarca dile getiriliyor. Benzer şekilde Azerbaycan’ın Karabağ’daki zaferinde de Türkiye’nin (ve İsrail’in) SİHA desteğinin büyük rolü olduğu öne sürülüyor. SİHA’lara dair en umulmadık endişeyi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Mart 2020 tarihli Libya raporu tetikledi. Buna göre Türk ordusuna kayıtlı yapay zeka destekli “Kargu-2” modeli bir SİHA, “kendi başına tespit edip tanımladığı -Hafter yanlısı- bir düşman unsura” yine “kendi inisiyatifiyle” saldırı düzenleyerek tarihin ilk otonom askeri saldırısını gerçekleştirmişti. Üretici şirket STM’nin CEO’su Özgür Güleryüz yaptığı açıklamada Kargu-2’nin bir yer ekibi tarafından yönetildiğini ve insan komutu olmadan silah ateşleyemeyeceğini belirterek iddiaları reddetti. Ne var ki “otonom silahlar” her an biraz daha fazla tartışılan ve kelime anlamıyla “hayati” bir mesele olarak  gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.

Rusya’nın “robot ordu” hevesi

ABD Savunma Bakanlığı’na yakınlığıyla bilinen araştırma şirketi CNA’nın Mayıs ayında yayımladığı “Artificial Intelligence and Autonomy in Russia” (Rusya’da Yapay Zeka ve Otonomi) başlıklı raporuna göre Rusya, Çin’den aldığı yardımla yapay zeka destekli insansız bir ordu “imal ediyor”. Bu stratejinin temelini, yakın geleceğin “veri (data) ve malumat (enformasyon) tabanlı savaş” kavramı oluşturuyor. Nihai hedef ise düşük imalat maliyetli, hızlı karar alabilen ve düşmana yine mümkün olduğunca az maliyetle en çok zararı verebilecek algoritma kontrollü makina-ordular yaratabilmek. Benzer çalışmalar ABD, Britanya ve Güney Kore’nin de yürütülüyor. Bu gayretin gayet anlaşılabilir sebepleri var. En basit örnekle; her bir savaş pilotunun eğitim maliyeti kullanacağı uçağın türüne göre ortalama 5 ile 10 milyon dolar arasında değişiyor. Üstelik her birinin tek tek, yıllar boyunca eğitilmesi gerekiyor. Uçuş ömürleri de sınırlı. Otonom bir SİHA’nın algoritmasıysa sonsuz sayıda çoğaltılıp çok düşük maliyetle, sonsuza dek iş görebiliyor. SİHA maliyetlerinin dahi Çin üretimi kimi modellerde 500 bin dolara kadar gerilediği düşünülünce işin mantığı biraz daha iyi anlaşılıyor. Aynı değişkenler henüz adı pek geçmeyen SİKA’lar (Silahlı İnsansız Kara Araçları) için de geçerli. (Ayrıntılar için sayfada yer alan karekodu telefonunuza okutarak paylaştığım rapor ve kaynaklara göz gezdirmenizi tavsiye ederim.) Katolik Hristiyanların Ruhani Lideri Papa Francis’ten insan hakları örgütlerine kadar geniş bir koalisyon, insanın tarihte hiç görülmedik hız ve ölçekte birbirini yok etmesini mümkün kılacak bu ikircikli hedefe yönelik uyarı üstüne uyarı yapıyor. Eleştirinin doğrudan muhatapları ABD ve Rusya ise duymazlıktan gelmek bir yana, olası yaptırımları engellemek için dört koldan çaba gösteriyor. Gidişata yönelik endişelerin ateşini harlayan ayrıntıyı ise farkında olmadan yine Rusya gündeme taşıdı. Birleşmiş Milletler’in Rus delegeleri konuyla ilgili bir görüşmede otonom savaş araçlarının uluslararası sözleşme ve düzenlemelere tabi olMAyacağını öne sürdü! Yani otonom ve robotik bir ordu unsurunun sebep olacağı ya da işleyeceği bir savaş suçu, “insansız olduğundan dolayı” yargıya konu olmayabilir. Bu, en korkunç kabustan da öte bir yaklaşım. Özetle cephede uygulanacak taktik ve stratejileri komuta merkezinde çalışan algoritmaların belirleyeceği, cephede makinelerin birbiriyle savaşacağı, sadece en iyi silaha değil, en iyi yazılıma da sahip olanın galip geleceği muharebeler çok uzak değil. İnsanlar adına savaşacak robotların insanlık için ne ifade edeceğini kestirmek ise hiç kolay değil.

Hindistan DNA tabanlı korona aşısı deneyecek

  • Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ortaklığıyla hazırlanan, Türkiye'nin 5 yıllık dönemdeki yapay zeka çalışmalarına yön verecek ilk "Ulusal Yapay Zeka Stratejisi" kamuoyuna tanıtıldı. Planın gayrısafi yurtiçi hasılaya yüzde 5 katkı sağlaması ve 50 bin kişiye istihdam sağlaması hedefleniyor.
  • Elon Musk, Tesla Bot adlı insansı robotunu tanıttı. 1,72 metre boy ve 57 kilo ağırlığa sahip robot, Tesla araçlarında kullanılan yapay zeka algoritmasını, işlemci ve kameraları kullanıyor.
  • Çin, yerel teknoloji şirketlerinin kullanıcılarına yönelik toplayabileceği bilgilere yönelik kısıtlayıcı bir düzenlemeye yönelik tasarı taslağını kamuoyuyla paylaştı.  Söz konusu düzenleme şirketlerin birçok mevcut faaliyetini engelleyecek kadar sıkı tedbirler içeriyor.
  • Facebook pandemi sürecinde görülmedik bir kullanım oranına ulaşan sanal toplantı uygulamalarına "Horizon Workrooms" adıyla bir seçenek sundu. Hizmeti kullanabilmek için yine Facebook'un artırılmış gözlüğü Oculus sahibi olmak gerekiyor.
  • 20 yıl önce işgal ettiği Afganistan'ı Taliban'dan kurtarmak için yerel kişi ve kuruluşlarla 100 milyar dolarlık projeler yürüten ABD ve NATO yönetimi, yönetimin yeniden Taliban'a geçmesinin ardından hummalı bir faaliyetle internetteki arşivleri siliyor. Hedef, bu sürece katılan ve hala ülkede bulunan Afganların can güvenliğini sağlamak. Ülkede yoğun olarak kullanılan Facebook, kullanıcıların güvenliklerini sağlamak için profil kilitleme işlevini hizmete sundu. Bu özellik etkinleştirildiğinde arkadaşı olmayan hiçkimse kişinin profil fotoğrafını ve paylaşımlarını göremiyor. Öte yandan Taliban'ın ABD'nin birlikte çalıştığı yerellerin biyometrik verilerini içeren veritabanı ele geçirmesi endişeleri artırdı.
  • Geçtiğimiz hafta yer verdiğimiz Afganistan'ın tamamı kız öğrencilerden oluşan 10 kişilik ulusal robotik takımı ABD'de üniversite bursu kazanarak ülkeden transfer edildi.
  • Çipli ve temassız ödemelerin yaygınlaşmasının ardından Mastercard, 1960'lardan bu yana kredi kartlarının vazgeçilmez bileşeni olan manyetik şeridi kendi kartlarından kaldıracağını duyurdu.
  • Facebook kripto para cüzdanı işlevi üzerindeki çalışmalarına hız verdi. Şirket amacını "bozuk ödeme sistemi düzeni"ni düzeltmek olarak açıklıyor.
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Türkiye dahilinde yeni nesil şubesiz banka hizmeti sunacaklar için bir düzenleme taslağı yayınladı. Buna göre sadece dijital kanallardan hizmet verecek bankalar için 1 milyar TL ödenmiş sermaye şartı bulunuyor.
  • Kanada merkezli Medicago adlı bir girişim, GSK ile ortak projesinde moleküler tarım teknikleri kullanarak Covid19 aşısı etkisine sahip sebze yetiştirmeyi başardı.
  • Pfizer / Biontech tarafından üretilen mRNA temelli Covid19 aşısı ABD'nin FDA kurumu tarafından tam onay aldı. Öte yandan CoronaVirus konusunda en ağır hasarı alan ülkelerin başında gelen Hindistan, "ZyCoV-D" adlı dünyanın ilk DNA tabanlı Covid19 aşısı için onay verdi.
  • Moderna, AIDS hastalığına yönelik geliştirdiği mRNA tabanlı aşısını insanlar üzerinde denemeye başlıyor.
  • Yıllık 610 milyar dolar ciroya ulaşan Amazon en büyük -fiziki- rakibi Walmart'ı geride bırakarak dünyanın (Çin dışında) en çok satış yapan perakende zinciri oldu. Amazon'un sıradaki hedefi ABD'den başlayarak büyük alışveriş mağazaları açmak.
  • Singapur Nanyang Üniversitesi, terden elektrik üreten polimer tabanlı bir "giyilebilir pil" üretti.
  • İsviçre'deki Graubünden Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Pi sayısının 62,8 trilyon hanesini hesaplayarak yeni bir dünya rekoru kırdı.
  • Dünyanın fosilsiz ilk çeliği bu hafta Volvo'nun elektrikli kamyonu için üretildi. Fosilsiz çelik, geleneksel yöntemdeki gibi kömür kullanmadan "yeşil hidrojen" yardımıyla imal ediliyor.
  • Çin, 242 metre yüksekliğe sahip dünyanın en büyük rüzgar enerjisi türbinini hizmete soktu. 16 megawatt enerji üretebilen sistem 25 yıllık çalışma ömrüne sahip ve 20 bin evin elektrik ihtiyacını tek başına karşılayabiliyor.
  • ABD / John Hopkins Tıp Fakültesi, akciğer kanserini yüzde 90 tutarlılıkla kan testinden tespit edebilen bir yöntem geliştirdiğini açıkladı. Bu buluş en yaygın ve ölümcül kanser türünde son derece erken safhada teşhisi mümkün kılacak.
  • Takipçilerinin içerik üreticilerine maddi destek sunmasını sağlayarak 150 milyon kişiye ulaşan OnlyFans sitesi, banka ve ödeme sistemlerindeki algısını düzeltme amacıyla pornografik içeriği engelleyeceğini açıkladı. 3 milyar dolar ciro yaratan izleyici ve içerik üreticileri, hizmeti en çok bu kategoriye giren türden içerik üretmek ya da tüketmek için tercih ediyor.