05 Aralık 2025, Cuma
19.07.2024 04:40

“Nvidia’nın değeri 50 trilyon dolara çıkabilir” iddiası

A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Teknoloji dünyasının en başarılı yatırımcılarından biri, Yapay zeka çipi üretiminde dünyayı domine eden Nvidia’nın 10 yıl içinde 50 trilyon dolarlık piyasa değerine ulaşabileceğini ileri sürdü. Evet kulağa epeyce tuhaf geliyor, şu ana kadar borsa tarihinde görülen en yüksek şirket değeri 3.3 trilyon dolar civarında. Apple ve Microsoft’la birlikte Nvidia, 3 trilyon dolar barajını geçen üç şirketten biri. Ama 50 trilyon dolar biraz uçuk değil mi?

Bu tahmin tutarsa Nvidia’da yüzde 3.5 hissesi bulunan CEO Jensen Huang serveti 1 trilyon doları aşan ilk insan olabilir.

 

Financial Times’ta yer alan malumata göre, küresel piyasaların en başarılı fonlarından Scottish Mortgage Investment Trust’ı uzun yıllar yöneten, geçen yıl ise İtalyan Agnelli Ailesi ile birlikte Lingotto Investment Management’i kuran James Anderson şu hesabı yapıyor:

“Veri merkezlerinin (data center) yapay zeka çipi talebi önümüzdeki 10 yıl boyunca her yıl reel olarak yüzde 60 artacak. Nvidia, veri merkezlerine yönelik satışlarındaki kar marjını korumayı başarırsa, 10 yıl sonra hisse başına 1.350 dolarlık kara ve yine hisse başına 1.000 dolarlık serbest nakit akışına ulaşabilir. Nvida hisseleri yıllık yüzde 5’lik nakit akışı getirisine göre değerlendiğinde 10 yıl sonra bir hissenin değeri 20 bin dolara kadar çıkabilir. Bu da Nvidia’nın 49 trilyon dolarlık piyasa değerine ulaşması anlamına geliyor.”

FT’nin haberine göre Anderson, bu senaryonun gerçekleşme olasılığını yüzde 10-15 arasında görüyor. (Şu malumatı da not etmek gerek; S&P 500 endeksinde yer alan şirketlerin toplam değeri bugün 48 trilyon dolar civarında)

Tesla ve Amazon’a kuruluşlarının ilk yıllarında yatırım yaparak yıldızı parlayan James Anderson, Nvidia’dan ilk hisse alımını şirketin piyasa değerinin 50 milyar dolar civarında gezindiği 2016’da yapmış.

Anderson hisse senetlerine yatırım stratejisini akademisyen Hendrik Bessembinder’in teorisine göre şekillendiriyor: Geçtiğimiz 30-40 yıllık süredeki borsa hareketlerini inceleyen Bessembinder’e göre, piyasalarda işlem gören hisse senetlerinin sadece yüzde 4’ü servet yaratacak şekilde değer kazanıyor. Bir yatırım fonunun başarılı olabilmesi, bu yüzde 4’ün içine girebilecek şirketleri bulabilmesine bağlı.

James Anderson 2016’da Nvidia’ya ilk yatırımını yaptığında şirketin nereye doğru evrileceğinden emin olmadığını, bu nedenle “astronomik kazanç potansiyeli” sağlayabilecek yüzde 4’ün içinde görmediğini söylüyor. Daha sonra, yüzde 4’ün içinde yer alan Tesla ve Amazon gibi şirketlerin ilk yıllarında Nvidia kadar karlı olmadıklarını fark ediyor. Şirketteki büyüme ivmesinin sürdüğünü görünce, bu yılın başlarında yönettiği fonun yatırımcılarına gönderdiği notta “Nvidia’nın neden yüzde 4’lük mega kazanç kategorisine girdiğini” yukarıdaki hesabı yaparak anlatıyor.

Burberry’nin bir çıt daha lüks hevesi ters tepti

İkonik İngiliz markası Burberry sıkıntılı günler geçiriyor. Fransız rakiplerine karşı yavaş kalan Burberry, 2 yıl önce Jonathan Akeroyd’u CEO’luğa getirmiş ve “bir çıt daha lükse kayıp bir üst segmente sıçramak” için bir dönüşüm hümlesine girişmişti. Şirketin kreatif direktörlüğüne İngiliz Daniel Lee’yi getiren Akeroyd, tasarımları biraz daha “İngilizleştirmeye” başlamıştı. Akeroyd’un bir başka amacı da kar marjı çok daha yüksek olan deri ürünlerinde atılım yapmaktı. (Louis Vuitton ve Hermes olma hevesi) Rocking horse tipi deri çantalar, ayakkabılar ve diğer deri ürünleriyle Akeroyd, şirketin yıllık satışlarını 5 milyar sterline çıkarmayı hedefliyordu.

Ancak, lüks moda sektöründe işlerin yavaşladığı bir dönemde hayata geçirilmeye çalışan dönüşüm tutmadı. Burberry, Fransız rakiplerinden pazar payı alamadığı gibi, sadık müşterilerini de kaybetmeye başladı. Bunda daha yüksek kar marjı için yapılan yüklü fiyat artışları da etkili oldu. Örneğin, Burberry’nin yeni çanta koleksiyonunda ortalama fiyatlar bir önceki koleksiyonun yüzde 58 üzerine çıkartıldı. Satışlar yavaşlayınca bu kez çok sert indirimler yapılarak, sadık müşterilerin güveninin sarsılmasına yol açıldı.

Yılın ikinci çeyreğinde satışların bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 düşmesi ve yılın ilk yarısının zararla kapatılma olasılığı CEO Jonathan Akeroyd’un sonunu getirdi. Şirketten yapılan açıklamada, karşılıklı anlaşma sonucu Akeroyd’un hemen görevden ayrılmasının kararlaştırıldığı, yerine Joshua Schulman’ın getirildiği duyuruldu.

Coach, Michael Kors, Jimmy Choo gibi markalarda yöneticilik yapan yeni CEO’nun, başta trençkotlar olmak üzere şirketin ana ürünlerine daha fazla ağırlık vereceği, düşen satışlar nedeniyle yapılan keskin fiyat indirimlerini sürdürmek yerine daha geniş bir fiyatlandırma skalası üzerinde duracağı belirtiliyor.

Financial Times’ın Lex köşesinde yer alan malumata göre Burberry’yi zorlu bir süreç bekliyor. CEO değişimi ve çeyreklik satış rakamlarının açıklandığı gün yüzde 16 değer kaybeden hisseler halen Temmuz 2010’daki seviyelerinde işlem görüyor. 2022 ikinci çeyrekten bu yana Burberry hisseleri yüzde 50’den fazla değer kaybederken, Avrupa merkezli 10 lüks moda şirketinin yer aldığı STOXX Europe Luxury 10 endeksindeki artış halen yüzde 35 seviyesinde.

İsrailli 4 girişimci start-up’larını 23 milyar dolara Google’a satıyor

İsrail merkezli şirketler, Çin ve Kanadalılardan sonra Nasdaq’taki en büyük ABD dışı şirketler grubunu oluşturuyor. 2023 sonu verilerine göre hisseleri Nasdaq’ta işlem gören en büyük 10 İsrail merkezli teknoloji şirketinin toplam değeri 130 milyar doları aşıyordu.

İsrail’in teknolojide ulaştığı noktanın bir başka örneği de Wiz. Uzun yıllar Microsoft’ta çalışmış İsrailli 4 teknolojist tarafından 2020’dan kurulan Wiz, tam 23 milyar dolara Google’ın çatı şirketi Alphabet’e satılmak üzere.

Bu yılın başlarında 1 milyar dolar yeni yatırım alarak piyasa değerini 12 milyar dolar olarak tescil eden Wiz siber güvenlik alanında çözümler üretiyor. Wiz’in tekrarlayan gelirleri yıllık 350 milyon dolar seviyesinde. (Abonelik gibi de düşünülebilecek bu gelirler, yazılım şirketlerinin değerlemesinde büyük önem taşıyor)
Wiz’in kurucuları Assaf Rapaport ve Ami Luttwak 40, Yinon Costica 41, Roy Reznik ise 35 yaşında.

Alpahbet’in teklifi denetleyici kurumlardan onay alır ve satış 23 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirse, 4 kurucu ortak 4 yıl içinde 2’şer milyar dolar kazanmış olacak. Wiz’in yatırımcıları Sequoia Capital, Andreessen Horowitz, Index Ventures ve Lightspeed Venture de büyük karlarla “exit” yapma imkanı bulacak.

2 trilyon doları aşan değerine karşılık Alphabet satın alma işlerinde oldukça temkinli, hatta aşırı çekingen sayılabilecek bir şirket. Microsoft’un 26 milyar dolarlık Linkedln ve 75 milyar dolarlık Activision Blizzard gibi spektaküler işlerinden uzak duran bir yapıları var. Alphabet’in şimdiye kadarki en büyük montanlı şirket alımı 2012’de Motorola Mobility’ye ödediği 12.5 milyar dolar. Alphabet 2021’de Fitbit’i 2.1 milyar dolara, 2014’te ise Nest Labs’ı 3.2 milyar dolara satın almıştı. Elbette 2006’da 1.65 milyar dolara satın alınan YouTube şirketin en başarılı yatırımı. YouTube’un son 12 aylık reklam geliri 32.5 milyar doların üzerinde.
Bir başka teknoloji devi Cisco 2024’ün ilk haftalarında siber güvenlik ve analiz şirketi Splunk’ı tamamı nakit 28 milyar dolara satın almıştı. Bu hamleler, yapay zeka ile birlikte siber güvenlik sektörünün daha da kıymete bindiğini gösteriyor.

Futbol yayın hakları piyasasında ciddi düşüşler var

Avrupa’nın en büyük 5 futbol ligi arasında yer alan Fransa Ligue 1’in yayın hakları yıllık 500 milyon euro’ya satıldı. Yeni sezonun başlamasına 6 hafta kala sağlanan anlaşmaya göre maçların büyük bölümünü yayınlayacak olan DAZN yılda 400 milyon euro ödeyecek. Katar sermayeli BeIN ise haftada 1 maç için yıllık 100 milyon euro verecek. Maç başına ödeyeceği miktar daha fazla olan BeIN, en çok izlenme potansiyeli olan maçları seçme hakkına sahip olacak.

Yılda toplam 500 milyon euro’ya bağlanan anlaşma, yayın haklarını elinde bulunduran Ligue de Football Professionnel’in (LFP) beklediği 1 milyar euro’dan ve geçen yılki 528 milyon euro’luk kontrattan daha düşük seviyede.

Önceki haftalarda İtalyan birinci ligi Serie A’nın yayın hakları da geçen sezona göre daha düşük bir bedelle satılmıştı. Dünyanın bir numaralı futbol organizasyonu İngiliz Premier League’in yayın hakları ise, canlı yayınlanacak maç sayısının yüzde 35 artırılmasına rağmen, geçen yıla göre sadece yüzde 4 artışla satılmış, böylece maç başına yayın bedelinde ciddi bir düşüş gerçekleşmişti. 

* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.