Bebek’teki eskiMidpoint’in olduğu yerde uzun süredir devam eden tadilat sona erdi ve Frontiere nihayet kapılarını açtı. Dekorasyon aşamasının bu kadar uzun sürmesinin nedenini de açıldıktan sonra anladım. Mimar Ali Türkel harika bir iş çıkarmış, her türlü detaya özen gösterilen çok şık bir mekan yaratılmış. Mekanın sahibi Arnavutluk vatandaşı bir kadın girişimci. 19 yaşından beri bu sektörün içinde yetişmiş, titiz ve mükemmeliyetçi. Sarah Haderi, aynı zamanda bir İstanbul aşığı. Başka şehirlerde yatırım yapma imkanı varken İstanbul’u seçmiş. Ben brasserie desem bile onlar kendilerini başka türlü konumlandırmak istiyorlar. Zaten isim koyarken de sonunda İstanbul ibaresi var. Konseptleri için "fun food" tabirini seçmişler. Yani eğlenceli ve keyifli yemek. Üstelik güzel müzik. Hiç rahatsız etmeyen, çok kaliteli bir ses sistemleri ve harika bir çalma listeleri var. Gelelim benim konuma, yani menü ve yemeklere.Frontiere Mutfağın başında, yıllar önce beraber çalışma fırsatı bulduğum Kuzey İtalyalı Matteo Bertuletti var. Mekanda ayrıca bir başka şefin imzası olan gayet başarılı bir sushi menüsü de bulunuyor. Başlangıç olarak Beef Tonnato denedim, ki benim için önemli göstergelerden biridir. Çok lezzetli, sosunun kıvamı ve dengesi harikaydı. Özellikle ev yapımı makarnalarını tavsiye ederim. Benim yediğim Cacio Pepe muhteşemdi. Karışık deniz mahsulleri ile hazırlanan Bouillabaisse, iki ya da dört kişilik servis ediliyor. Çok özel ve her yerde bulunmayan bu çorba denenmesi gerekenlerden. Benim denediğim ağır ateşte pişmiş dana kaburga ve nefis hazırlanmış patates püresi, tam bir Fransız klasiği olarak menüdeki yerini almış. Yine somon tabağının yanında servis ettikleri Fondan Patatesler de tam olması gerektiği gibi, dışı çıtır içerisi yumuşaktı. Kuzey İtalyalı bir şefin Risottolarını da tavsiye ederim. Tatlı olarak ben Mangolu Cheesecake tercih ettim. Açıkçası çok fazla düşkünlüğüm olmamasına rağmen, etkilendiğimi söyleyebilirim. Yanında servis ettikleri Mango Sorbet de bir o kadar lezzetliydi. Ve finalde gelen kahve eşlikçisi tahinli baklava hamuru ile hazırlanmış kurabiyeler ise mükemmel. Sadece kahve ve o kurabiyelerden yemek için bile gidilebilir. Şarap kavında çok kaliteli yabancı şaraplar olsa da, yerli kavın genişletilmesini önerebilirim. Sonuç olarak Frontiere, hem semte hem de şehre çok yakışmış. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir mekan olmuş.
