Pandemi etkisinin azalması, yasakların kalkması ve aşılama oranının yükselmesi ile oldukça hızlı ve hareketli başlayan yaz, yangınlarla biraz sekteye uğrasa da genel anlamda oldukça verimli geçti. Bu hafta yazlık yerlerin en çok konuşulanlarından bahsetmek istedim. Bodrum ve Alaçatı yine en gözde ve kalabalık olan yörelerdi. Ancak Akyaka gibi yeni bir gözde de vardı tatilciler için. Ki yazımın devamında bahsedeceğim. Bodrum ve Alaçatı dışında D Maris, Fethiye Hillside gibi klasikler, sezonu dolu geçirdiler. Bu sene açılan Yazz Collective’de de insanlar yemek için sıraya girdiler. Bodrum ve Alaçatı haricinde, Fethiye, Marmaris, Bozburun, Selimiye ve Göcek koyları teknecilerin uğrak yeri oldular. Tekne seyahatlerinin en popüler yılı oldu denilebilir. Yunan adalarının yazın büyük bölümünde Türk turist kabul etmemesi özellikle plaj lokantalarının yeni gözde mekanlar olmasına sebep oldu.
FETHİYE, GÖCEK, MARMARİS
Yazz Collective: Geçen haftalarda detaylı bahsetmiştim. Fethiye Hillside’ ın hemen bitişik koyunda. Sea Me Beach: Yine aynı bölgede. Nefis bir deniz ve çok şık bir dekorasyon. Bu sene orası da adından çok bahsettirdi. Bozburun Yacht Club: Burası da artık gerçek bir klasik. Lezzetli Akdeniz mutfağı ve harika konumu ile, mutlaka rezervasyon gerektiriyor. La Guerite D Maris: Uzun ve eğlenceli öğle yemekleri meşhur. Güney Fransa sahil mutfağının izlerini taşıyor. Olive Restaurant ve Likya Onno, Göcek Bedri Rahmi Koyu: Aynı koyda yer alan bu iki restorandan Onno, daha yeni olanı ve kısa sürede çok gözde oldu. Taş fırınından çıkan lezzetler harika. Olive ise gerçek bir Göcek klasiği. Taze deniz mahsulleri her daim çok lezzetli. Adaia Kleopatra Koyu Göcek: Yelken tutkunlarının gözdelerinden. Hızlı ve lezzetli yemek servisi mevcut. 
BODRUM
Yenilerden en çok konuşulan tabii ki Lucca by The Sea oldu. Yeni açılan Novikov, Shakalin, Hakkasan, Folie, Barborossa gibi uluslararası markalar özellikle yabancı turistlerin ilgisini çekerken, eskilerden Xuma ve Nusret de yine turistlerin gözdesi. Yeni açılanlardan Blue Topaz, Boel, Azur, Ruby Mare gibi markalar da yaza oldukça hızlı girdi. Susona Bodrum otel içinde bulunan, Frankie Beach Club, meşhur power lunch’ları ile Malva ise Nükhet Duru ve canlı müzik eşliğindeki yemekleriyle oldukça popülerdi. Bir İstanbul klasiği olan Sunset ve Papermoon Bodrum’da ilk şubelerini açıp tüm sezonu tıka basa geçirdiler. Köşebaşı Bodrum, Türkbükü’nde açtığı şubesi ile nefis bir sezon geçirdi, ki kışın da açık olmaya devam edeceklermiş. Keza Bitez’deki Adana Yüzevler gibi. Yalıkavak’ta açılan Lipsi ve Monkey de sezona geç girmesine rağmen oldukça revaçta idi. Tabii ki Bodrum klasikleri Sait, Garo’s, Miam, Memedof, Orfoz, Orkide gibi mekanlar zaten Bodrum’un olmazsa olmazları. ÇEŞME VE ALAÇATI
Açıkçası çok fazla gitme fırsatı bulamadım. Bu yüzden çok kapsamlı yazmayı doğru bulmuyorum. Ama harika bir sezon geçirdikleri kesin. Before Sunset yine en gözde noktalardan biri oldu. Bölgenin yenisi Cherie Alaçatı da bir klasik olma yolunda ilerleyecek gibi duruyor. Niyazi, Agrilla, Horasan, Roka Bahçe gibi klasikler yine çok popüler. Ve tabi Sole Mare de... AKYAKA
Sosyal medyada Akyaka, ya da Azmak Nehri fotosu koymayan yok gibi. Akyaka, Dalaman Havalimanı’ndan yaklaşık 1 saat uzaklıkta. Biraz Kaş’ın ilk zamanlarındaki halini andırıyor. Sanatçılar, müzisyenler, sinema ve reklam sektörünün buluşma noktası gibi olmuş. Sanki Ege’nin Cihangir’i. Küçük pansiyonlar, irili ufaklı otelleri ile hala bozulmamış bir Ege kasabası niteliği taşıyor. En önemli özelliklerinden biri de Azmak Nehri kenarında bulunan lokantaları. En meşhur olanı Halil’in yeri. Yer bulmak sezon sonu olmasına rağmen zor. Rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederim. Ayrıca bir aile işletmesi olan Yengeç lokantasını da tavsiye ederim, yediğimiz karidesli çıtır mantı inanılmaz lezzetliydi.
