Kadın bedeni her daim iktidarların ilgilendiği bir konu oldu ve hep güncel kaldı. Kadın oluşla ilgili eril tahakküm ile verilen mücadele toplumsal alanda devam ederken feminist direniş gittikçe güçlendi. Ama sorular da beyanlar da hiç değişmedi. Öyle ya fıtratımız farklıydı! Hiç eşit değildik, olmadık, olamayacağız! Dahası eli hamur tutan dişi kuşlarız biz! Siyaset alanında bu bakış açısı on yıllar içinde türlü biçimde yuvarlana yuvarlana geledursun, sanat alanında cinsiyetli oluşun biyolojik farklılıklar ekseninde değil de insan oluş ortak zemininde düşünülmesi Türkiye’de sanatçı kadınların üretiminin hep merkezinde oldu. 1970’lerden itibaren isimlerini daha sık duyduğumuz sanatçı kadınlar 1968 hareketinin de etkisi ve özgürlük taleplerinin çoğalmasıyla bedenin bir iktidar ve güç alanı olması karşısında eleştirel düşünceyi çoğaltarak üretimlerini gerçekleştirdiler.
10.03.2023 04:30
Toplumsal cinsiyeti sorgulayan feminist sanat
Temas/Yorum, bu hafta 8 Mart vesilesiyle Türkiye’de feminist sanat üretimine temas ediyor. Bu coğrafyanın sanatçı kadınlarının cinsiyet meselesiyle kurduğu eleştirel mesafeye kısa bir bakış atmayı deniyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
Leylâ Gediz ve mekanın hareketi
23 Mayıs 2025
Beden, zaman ve dönüşüm: Ölen Bir Yıldıza Methiye
16 Mayıs 2025
Teoman Madra’nın ardından
02 Mayıs 2025
Kesintinin etrafında dolaşmak
18 Nisan 2025
Göz alabildiğine kadın: Tomur Atagök’ün ardından
Tüm Yazıları
04 Nisan 2025