1990’ların başında Sovyetler çökmüş, “tarih bitmiş”ti. Amerika galip gelmişti, dünyada artık demokrasi, liberal piyasa ekonomisi ve bireysel özgürlükler evrensel normlar olarak kabul edilecekti. Ama olmadı. Zira antitezini kaybeden her tez gibi Amerikan iddiası da yalnızlaştıkça değer kaybetti. Bugün Amerika hâlâ güçlü ama hegemon değil; hâlâ zengin ama belirleyici değil; hâlâ kültürel olarak etkili ama ilham verici değil. Küresel sahne, artık tek bir süper gücün senaryoya hükmettiği bir yer olmaktan çıktı. Bugün küresel belirsizlik içinde Türkiye’nin kendi hikayesini yazıp yazamayacağı ise kritik bir mesele olarak önümüzde duruyor
14.03.2025 04:41
Hegemonsuz dünyada Türkiye
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Göç ve çifte yokluk: Giden kıvılcımlar alev olarak döner mi?
05 Aralık 2025
Akşam pazarında Türkiye
28 Kasım 2025
Kalkınmanın ahlakı
14 Kasım 2025
Bir ihtimal daha var o da üretmek mi dersin
Tüm Yazıları
24 Ekim 2025