“İstiklâl-i tam için… hâkimiyet-i millîye, hâkimiyet-i iktisadiye ile takviye edilmelidir.” Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresi’nde dile getirdiği bu cümle, bir ülkenin sadece savaşla değil, üretimle ayakta kalabileceğini ilan ediyordu. Küllerinden doğan bir millet, o gün ilk kez ekonomik bağımsızlığını ahlaki bir kalkınma idealiyle birleştirdi. Kongre, yalnızca bir iktisat toplantısı değil, Cumhuriyet’in vicdanı ile kurumsal aklının aynı sahnede buluştuğu bir dönüm noktasıydı. “Misak-ı İktisadî”, bir kalkınma planından çok bir yurttaşlık andıydı. İsraf haramdı, yerli üretim kutsaldı, emek saygı görmeliydi. O gün İzmir’de okunan o metin, bugüne de uzanan bir sorumluluk hatırlatmasıydı: Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasal egemenlik payidar olamaz
14.11.2025 04:30
Kalkınmanın ahlakı
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Göç ve çifte yokluk: Giden kıvılcımlar alev olarak döner mi?
05 Aralık 2025
Akşam pazarında Türkiye
28 Kasım 2025
Bir ihtimal daha var o da üretmek mi dersin
24 Ekim 2025
Nadir zamanların madeni
Tüm Yazıları
10 Ekim 2025