Başkan Joe Biden'ın İsraillileri barbar Hamas'a karşı savaşlarında yalnız olmadıklarına ikna etmek için empati yeteneğini ve İsrail'deki fiziksel varlığını kullanmasına ve ılımlı Filistinlilere ulaşmaya çalışmasına büyük hayranlık duyuyorum. Biden'ın İsrailli liderlerin öfkelerini bir kenara bırakıp üç adım sonrasını düşünmelerini, sadece Hamas'ı devirmek için Gazze Şeridi'ne nasıl girileceğini değil, aynı zamanda nasıl çıkılacağını ve bunun mümkün olan en az sivil kayıpla nasıl yapılacağını da sağlamak için çok uğraştığını biliyorum.
Biden istediğini sağlayamadı
Başkan, İsrail'in ahlaki ve stratejik ikilemini derinden anladığını ifade ederken, İsrailli askeri ve siyasi liderlerden, Amerika'nın 11 Eylül'den sonra askerlerimizi Irak ve Afganistan'da bilmedikleri şehir ve kasabaların çıkmaz ve karanlık sokaklarına sürükleyen savaş aceleciliğinden ders almalarını rica etti. Ancak üst düzey ABD'li yetkililerden edindiğim bilgilere göre Biden, İsrail'in geri adım atmasını ve Gazze'nin işgalinin İsrail ve ABD için doğuracağı tüm sonuçları düşünmesini sağlayamadı. O yüzden bunu olabildiğince açık ve net bir dille ifade etmeme izin verin:
İsrail'in Hamas'ı yok etmek için Gazze'ye girmesi ve bunu Filistin Yönetimi ile iki devletli bir çözüm arayışına girme ve Batı Şeria'nın derinliklerindeki Yahudi yerleşimlerini sona erdirme konusunda net bir taahhütte bulunmadan yapması halinde, İsrail ve Amerikan çıkarları için yıkıcı olacak büyük bir hata yapacağına inanıyorum.
Bu durum küresel bir yangını tetikleyebilir ve Henry Kissinger'ın 1973'te Yom Kippur Savaşı'nın sona ermesini sağlamasından bu yana ABD'nin bölgede inşa ettiği tüm Amerikan yanlısı ittifak yapısını bozabilir. Camp David barış anlaşmasından, Oslo barış anlaşmasından, İbrahim Anlaşmasından ve İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin olası normalleşmesinden bahsediyorum. Her şey alevler içinde kalabilir. Mesele İsrail'in, İsrailli erkeklere, kadınlara, bebeklere ve büyükanne-büyükbabalara uyguladığı vahşi barbarlık nedeniyle Hamas'a misilleme yapma hakkına sahip olup olmadığı değil. Kesinlikle var. Mesele bunu doğru şekilde, Hamas, İran ve Rusya'nın ekmeğine yağ sürmeyecek şekilde yapmak.
Eğer İsrail Gazze'ye girip aylarca Hamas liderlerini ve askerlerini öldürür ya da yakalarsa ve bunu Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerini genişletirken yaparsa, böylece daha ılımlı Filistin Yönetimi ile iki devletli bir çözümü imkansız hale getirirse Gazze'ye girip İsrail'in elinden almaya hazır olacak hiçbir meşru Filistinli ya da Arap Birliği ya da Avrupalı ya da BM ya da NATO koalisyonu olmayacaktır.
İsrail, Batı Şeria'da Yahudi üstünlükçüler tarafından yönetilen apartheid benzeri bir toplumu haksız bir şekilde inşa ederken, Hamas'tan intikamını haklı bir şekilde alabileceğini düşünen ve öyle davranan bir hükümet tarafından yönetilirse, İsrail'i çıkaracak ve İsrail'in Gazze'deki 2 milyondan fazla Filistinlinin bakım masraflarını karşılamasına yardımcı olacak kimse olmayacaktır. Bu tamamen tutarsız bir politikadır.
Alevleri körüklemeye hevesliler
Ancak ne yazık ki üst düzey bir ABD'li yetkili bana Biden ekibinin Kudüs'ten ayrılırken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'de aşırıya kaçmanın tüm bölgeyi ateşe verebileceğinin farkında olduğunu, sağcı koalisyon ortaklarının ise Batı Şeria'daki alevleri körüklemeye hevesli olduğunu hissettiğini söyledi. Buradaki yerleşimciler sadece geçtiğimiz hafta içinde intikam eylemlerinde en az yedi Filistinli sivili öldürdü.
Bu arada, ABD'li yetkililerin bana söylediğine göre bu yerleşimcilerin Kabine'deki temsilcileri Filistin Yönetimi'nin vergi borcunu keserek Batı Şeria'yı, Hamas savaşının başlangıcından bu yana olduğu gibi kontrol altında tutmasını zorlaştırıyor. Netanyahu buna izin vermemeliydi ama kendini tuzağa düşürdü. Kendisini yolsuzluk suçlamasıyla hapse girmekten kurtarmak için koalisyonundaki aşırı sağcılara ihtiyacı var. Ancak bu Yahudi üstünlükçüleri ile ilişkisini kesmezse tüm İsrail'i Gazze hapishanesine sokacak.
Politika değişmeden mümkün değil
Ne yazık ki üst düzey ABD'li yetkilinin bana söylediğine göre, İsrailli askeri liderler şu anda başbakandan daha şahin. Öfkeden kıpkırmızı kesilmiş durumdalar ve Hamas'a tüm çevrenin asla unutamayacağı bir darbe indirmeye kararlılar. Nedenini anlıyorum. Ama arkadaşlar, birbirinin öfkeliyken araba kullanmasına izin vermezler. Biden bu İsrail hükümetine, yerleşimlere, Batı Şeria'ya ve iki devletli çözüme yönelik tamamen yeni bir yaklaşımla eşleştirmeden Gazze'yi ele geçirmenin hem İsrail için hem de Amerika için bir felaket olacağını söylemeli.
Arap ve Avrupalı müttefiklerimizin Batı Şeria'da daha etkin, daha az yolsuzluğa bulaşmış ve daha meşru bir Filistin Yönetimi oluşturmalarına yardımcı olabiliriz, hatta bu konuda ısrarcı olabiliriz. Ancak bu, İsrail'in Filistin Yönetimi ve Yahudi yerleşimcilere yönelik politikasında köklü bir değişiklik olmadan mümkün değil.
Daha önce hiç bu kadar acil bir köşe yazısı yazmamıştım çünkü bu durum kontrolden çıkarak İsrail'e onarılamaz zararlar verebilecek, ABD'nin çıkarlarına onarılamaz zararlar verebilecek, Filistinlilere onarılamaz zararlar verebilecek, her yerdeki Yahudileri tehdit edebilecek ve tüm dünyayı istikrarsızlaştırabilecek şekilde nasıl dönebileceği konusunda hiç bu kadar endişeli olmamıştım. Biden'a İsraillilere bunu derhal söylemesi için yalvarıyorum, onların iyiliği için, Amerika'nın iyiliği için, Filistinlilerin iyiliği için, dünyanın iyiliği için.
© 2023 The New York Times Company