Gençliği 90’lı yıllar Beyoğlu’sunda geçmiş pek çok delikanlı gibi benim de tanıdığım Ukraynalı, Rus, Gürcü kadınlar vardı. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonraki kargaşa yıllarında, seks işçiliği yapmak üzere İstanbul’a getirilmişlerdi. Hayalleri bir miktar dolar biriktirip yakalarını fuhuş şebekesinden kurtararak memlekete dönmek ve hayata yeniden başlamaktı. Çoğu oturup Çehov ya da Visotski’den konuşabileceğiniz, çoluklu çocuklu insanlardı. Gerçek adını hiç öğrenemediğim, Lviv’de kuaför salonu açmak isteyen Nataşa’nın şöyle dediğini hatırlarım: “Özgürlüğün bedeli bizim için ağır oldu.” Bu hafta İsveç’in günümüzdeki en önemli polisiye yazarlarından Arne Dahl’ın Özgürlük romanını okumak beni çarptı. Sadece Nataşa’nın kederli Slav yüzünü hatırladığım için değil; bugün bol bol nostaljisini yaptığımız 90’ların karanlık tarafını sağlam bir öykü eşliğinde anlattığı için de…
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim