29 Mart 2024, Cuma
24.12.2021 04:30

Türkiye’nin alışılmadık döviz hamlesi ne anlama geliyor?

Küresel piyasaların en çok takip edilen ekonomistleri arasında ilk sıralarda bulunan Muhammed El-Erian’ın Financial Times’ta yayınlanan yazısının tam metni...

Türkiye iç ve dış ekonomi mantığına meydan okurcasına faiz oranlarını sürekli düşürdükten sonra, bu hafta Türk lirasını stabil hale getirmek için ortodoks olmayan (alışılmadık) yeni tedbirlere başvurdu.  Yetkililerin bu kez başarılı olup olamayacağı tek bir sorunun cevabına bağlı: Türkiye’deki hane halkı ve şirketler bu hamleyi ekonomik istikrarsızlığın derin sebeplerine müdahale edecek kapsamlı tedbirlere uzanan bir köprü olarak mı, yoksa özünde istikrarsız olduğu çok geçmeden ortaya çıkacak bir rota olarak mı görecek? Pazartesi öğleden sonra Türkiye para piyasalarında yaşanan karmaşayı tarif etmek zor. Liranın değeri sadece iki ayda yarı yarıya azaldı ve 1 dolar 18 TL oldu. Değer kaybı giderek hızlanıyor, Merkez Bankası’nın müdahalesine rağmen alım satım işlemleri gitgide çığırından çıkıyor, uluslararası rezervler azalıyordu. Yaşananların yüzde 20’nin üzerine çıkmış enflasyonu daha da körüklemesi an meselesiydi. Nüfusun büyük bölümü TL mevduatlarını dolara ve diğer dövizlere çevirerek tasarruflarını korumayı (iktisatçıların tabiriyle dolarizasyonu) seçiyordu.  Tüm bunların en olası sebebi, Eylül ayından bu yana Merkez Bankası politika faizinin 5 puan azaltılmasıydı. Halbuki iç ve dış şartlar faiz artırımını gerektiriyordu. Enflasyon artıyordu, Türk lirası baskı altındaydı ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde küresel para politikası sıkılaşmaya başlıyordu. Bu gidişatı kesecek bir şalter bulmak zorunda olan yetkililer bu hafta karmaşık bir tedbir paketi sundu: Bu, en basit tabiriyle, lira cinsinden mevduatların dövize göre değerini korumayı taahhüt eden bir faiz eşitleme mekanizmasıydı.