Modern zamanda parfüm alışverişi gerçekten çok zor. Nitekim opsiyonlar sınırsız denecek kadar fazla. Niş markalara mı bakmalı, büyük parfümevlerine mi? Kocaman kampanyaları olanları mı denemeli, henüz popüler olmayanları mı? Yoksa büyük bir mağazada önünden geçtiğimiz uzmanın bileğimize veya bir karta sıkarak denetmeyi teklif ettiğini mi? Cinsiyetsiz bir seçim mi yapmalı? Üst, alt ve orta notaları araştırıp bilmeli mi? Eski kullandığımız parfüm gibi mi olmalı, yoksa yepyeni bir yöne mi gitmeli? Ruh haline göre mi seçmeli, genel koku zevkine göre mi? Ben hem bütün bu sorulardan kaçmak, hem de kullandığım parfümün kimliğimin bir parçası olması fikrini sevdiğim için, yaklaşık yedi yıldır, ilk koklayışta aşk yaşadığım aynı şişeye sadığım. (Le Labo, Thé Noir’dan daha çok uzun bir süre vazgeçmeyi düşünmüyorum.)
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim