Yatılı okullarda biraz kibirli olan öğrenciler, kendilerine gerçeği maskeleyen bir dış görünüş, bir tür çifte yaşam yaratırlar; değişik bir konuşma, yürüme, bakma şekli edinirler.”
Disiplinli Güzel Günler’in anlatıcısı böyle tanımlıyor yatılı okulun atmosferini. Anlatıcımız, İkinci Dünya Savaşı sonrası İsviçresi’nde, Appenzell’deki yatılı bir kız okulunda yaşananları oldukça soğukkanlı, hatta duygusuz bir şekilde aktarıyor bize. Sadece anlatıcımız için değil, bütün öğrenciler ve hatta öğretmenler için de bir boğulma mekanı, sıkışma ortamıdır yatılı okul. Anlatıcımızın kamerası, romanın sayfaları boyunca dolaşır bu kendi içine sıkışmış dünyada.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim