Futbolla ilgileniniz: Arkadaşı Charles Poncet “Tiyatro mu futbol mu?” diye sorduğunda, hiç düşünmeden “Futbol,” demiş Camus. 1929’da Racing Universitaire d’Alger’nin genç takımında kalecilik yapan futbol aşığı Camus, “Ahlaka dair ne biliyorsam bunu futbola borçluyum, çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi,” demiş. Ahlakçılığı her zaman tartışma konusu olan yazarın, dini ve politik ahlaktansa futbolun basit ahlak kurallarına sırtını yasladığını unutmadan, bir maça gidiniz. Sahadaki oyunu bir de onun gözüyle izlemeye çalışınız.
Tiyatroya gidiniz: 21 Şubat 1941’de, yani 28 yaşında günlüğüne “Üç absürt tamamlanmıştır,” yazar Camus. Bu üç kitap; Sisifos Söyleni, Yabancı ve Caligula’dır. Tiyatro onun olmazsa olmaz’larından olmuştur hep. Sadece yazdıklarıyla değil, oyunculuğundan yönetmenliğine, tiyatrodaki duruşuyla da. “Sert”tir Camus’nün tiyatro anlayışı, cesurdur. İktidarla işi olmaz. Yasaklarla boğuşarak kurar sahnesini. Tiyatroya her gidişinizde Camus’nün “Sanatçı yalanla ve kötülükle uzlaşamaz,” sözünü hatırlayınız.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim