Son yıllarda en çok konuştuğumuz konulardan biri; hafıza. Dünyanın giderek daha “yaşanmaz” bir hal almasının karşısında, mucizevi bir ilaçtan medet umar gibi sarılıyoruz hafızamıza. Çünkü İspanyol yönetmen Luis Buñuel’in dediği gibi “Hafızamız bütünlüğümüz, mantığımız, duygularımız ve hatta eylemimizdir, onsuz bir hiçiz.” Dünyanın giderek karanlığa gömüldüğü bir çağda, iyice “hiçleşmemek” için bireysel ve toplumsal hafızaya sahip çıkmaktan başka şansımız yok. Élodie Durand’ın Parantez isimli grafik-romanı, hafıza olgusuna başka bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Gerçek bir hikâye bu. Anlatıcı karakter Judith’in annesine yazdığı bir mektuptan oluşan anlatı, daha ilk sayfalarında hatırlamak, unutmak, kendine yabancılaşmak ölüm ve yaşam konularını deşeceğini hissettiriyor. Judith/ Élodie’nin 22 yaşında geçirdiği epilepsi krizleri, ardından beyninde tespit edilen tümör ve tedavi sürecini, aslında yazar/ çizerin kendi hafıza kaydını tutuşunun da hikâyesi. Ondan bu hikâyeyi yazmasını ailesi istiyor. Çünkü kızlarının yaşadıklarını anlayabilmek istiyorlar. Élodie de hastalık süresince yaptığı çizimlerle yaşadıklarını kayıt altına alıyor. Kitap, bu özelliğiyle hem nörologlar hem de psikologlar için “özel bir kayıt”.
28.01.2022 04:30
“Hafızamız olmadan biz hiçiz”
Élodie Durand imzalı grafik roman Parantez, yirmili yaşlarında hayatı tamamen değişen bir kadının yazıp resimlediği gerçek bir hikâye
Hiç imza gününe gittiniz mi?
15 Kasım 2024
Ailemde herkes masallar anlatır, şiirler okurdu
01 Kasım 2024
Sanat hayatın kenar süsü değil merkezidir
25 Ekim 2024
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı
18 Ekim 2024
Bir hayat öyküsünü Yaşamak
Tüm Yazıları
11 Ekim 2024