Son yıllarda en çok konuştuğumuz konulardan biri; hafıza. Dünyanın giderek daha “yaşanmaz” bir hal almasının karşısında, mucizevi bir ilaçtan medet umar gibi sarılıyoruz hafızamıza. Çünkü İspanyol yönetmen Luis Buñuel’in dediği gibi “Hafızamız bütünlüğümüz, mantığımız, duygularımız ve hatta eylemimizdir, onsuz bir hiçiz.” Dünyanın giderek karanlığa gömüldüğü bir çağda, iyice “hiçleşmemek” için bireysel ve toplumsal hafızaya sahip çıkmaktan başka şansımız yok. Élodie Durand’ın Parantez isimli grafik-romanı, hafıza olgusuna başka bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Gerçek bir hikâye bu. Anlatıcı karakter Judith’in annesine yazdığı bir mektuptan oluşan anlatı, daha ilk sayfalarında hatırlamak, unutmak, kendine yabancılaşmak ölüm ve yaşam konularını deşeceğini hissettiriyor. Judith/ Élodie’nin 22 yaşında geçirdiği epilepsi krizleri, ardından beyninde tespit edilen tümör ve tedavi sürecini, aslında yazar/ çizerin kendi hafıza kaydını tutuşunun da hikâyesi. Ondan bu hikâyeyi yazmasını ailesi istiyor. Çünkü kızlarının yaşadıklarını anlayabilmek istiyorlar. Élodie de hastalık süresince yaptığı çizimlerle yaşadıklarını kayıt altına alıyor. Kitap, bu özelliğiyle hem nörologlar hem de psikologlar için “özel bir kayıt”.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim