Baştan söyleyeyim; ‘Kitap Dedektifi’ Tuna Kiremitçi’nin alanına girmeye niyetim yok. Sadece bir Henning Mankell hayranı olarak Kurt Wallander’in “veda kitabı”nı hatırlatıp, sonra da köşeme çekileceğim. Genel bir tanımla Nordic Noir olarak adlandırılan İskandinav polisiyesinin tartışılmaz ustası Mankell’in ülkemizde hatırı sayılır bir okur kitlesi var. 2015’te, henüz 67 yaşındayken bu dünyadan ayrılan aktivist yazarın tanınırlığında en büyük pay hiç kuşkusuz Wallander’in. Aslında Mankell, ilk kitabını 1991 yılında yazdığı Kurt Wallander’le çok daha önce vedalaşmayı düşünüyordu. Serinin en iyi kitaplarından olan Ayazdan Önce’de sahneyi usta detektifin kızı Linda’ya teslim etmenin yollarını aramıştı. Kurt ile Linda’nın birlikte çalıştıkları davanın en etkileyici yanı, polisiyenin dinamikleri içine yerleştirilmiş bir baba-kız hikayesiydi. İsveç’in tedirgin ve kasvetli havasına, yeni dünya düzeninin politik arızalarını da yerleştiren Mankell, o zamandan beri Wallander’le nasıl vedalaşacağının hesabını yapmaktaydı.
30.04.2021 10:23
Kahramanlar da bir gün yaşlanır
Henning Mankell kendi yarattığı usta dedektif Kurt Wallander’le vedalaşma vakti geldiğinde Huzursuz Adam’ı yazmıştı
Suça ‘sessizlikle’ ortak olmak
22 Kasım 2024
Hiç imza gününe gittiniz mi?
15 Kasım 2024
Ailemde herkes masallar anlatır, şiirler okurdu
01 Kasım 2024
Sanat hayatın kenar süsü değil merkezidir
25 Ekim 2024
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024