Yıl 2015. Milan Kundera’nın uzun bir aradan sonra yayımlanan romanı Kayıtsızlık Şenliği raflarda. O günlerde söylenenleri hatırlıyorum. Bir yazar arkadaşım “Çok zor yazmış bu romanı, isteksizmiş ve yayıncısı çok zorlamış” demişti. Kendisi de bu ‘isteksizliği’ yakalamış gibi… Bir başkası da “Bilineni tekrar ediyor, artık yeni bir şey söyleyemiyor” deyivermişti. Beğenmemişti belli ki. 14 yıllık aradan sonra gelen yeni romanın yarattığı beklentinin yüksek oluşu normaldi. Ama ‘yeni bir şey söyleyememe’ kısmı bir türlü cevaplanamıyordu. En iyisi bu eleştirilere kayıtsız bir bakış fırlatmaktı. Hatta bu kayıtsızlığı bir şenliğe dönüştürmek… Kundera’nın deyişiyle; okur ‘bu kayıtsızlığı teselli veren bir dinginlik gibi sorgulayabilir’.
02.04.2021 06:00
Tarihin suratına mizah tokadı
Kundera’nın Kayıtsızlık Şenliği romanı kütüphanenizde yerini almalı. Değişmez zannedilen genel kabullerin tümüne nanik yapmak için…
Suça ‘sessizlikle’ ortak olmak
22 Kasım 2024
Hiç imza gününe gittiniz mi?
15 Kasım 2024
Ailemde herkes masallar anlatır, şiirler okurdu
01 Kasım 2024
Sanat hayatın kenar süsü değil merkezidir
25 Ekim 2024
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024