Yıl 2015. Milan Kundera’nın uzun bir aradan sonra yayımlanan romanı Kayıtsızlık Şenliği raflarda. O günlerde söylenenleri hatırlıyorum. Bir yazar arkadaşım “Çok zor yazmış bu romanı, isteksizmiş ve yayıncısı çok zorlamış” demişti. Kendisi de bu ‘isteksizliği’ yakalamış gibi… Bir başkası da “Bilineni tekrar ediyor, artık yeni bir şey söyleyemiyor” deyivermişti. Beğenmemişti belli ki. 14 yıllık aradan sonra gelen yeni romanın yarattığı beklentinin yüksek oluşu normaldi. Ama ‘yeni bir şey söyleyememe’ kısmı bir türlü cevaplanamıyordu. En iyisi bu eleştirilere kayıtsız bir bakış fırlatmaktı. Hatta bu kayıtsızlığı bir şenliğe dönüştürmek… Kundera’nın deyişiyle; okur ‘bu kayıtsızlığı teselli veren bir dinginlik gibi sorgulayabilir’.
02.04.2021 06:00
Tarihin suratına mizah tokadı
Kundera’nın Kayıtsızlık Şenliği romanı kütüphanenizde yerini almalı. Değişmez zannedilen genel kabullerin tümüne nanik yapmak için…
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Jack London: Edebiyatın ve devrimin sesi
13 Haziran 2025
Acının üstü örtülürken
06 Haziran 2025
Bir Castro hikâyesi
30 Mayıs 2025
Sessiz çöküşler
23 Mayıs 2025
Sessizliğin ve hafızanın romanı
Tüm Yazıları 16 Mayıs 2025