22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
23.07.2021 04:30

Ters köşe finalleri severiz

Kitap, polisiyenin ihtiyaç duyduğu tempo ve gizemi, gerçeklik ve sanrının karıştığı kurguyla sunuyor

Bir bakışla başlıyor René Belletto’nun romanı. Gizemli Cyrill Mallier’in, romanın anlatıcısı Michel Aventin’e yönelttiği tedirgin edici, “acımasızlığıyla bembeyaz odayı neredeyse karartan” bakış. “Bir insanın bakışlarında bunca nefrete daha önce hiç rastlamamıştım.” Giriş cümlesindeki bu rahatsız havanın, o bakışların ardında yatan gerginliğin, nefretin yarattığı korkunun, hesaplaşmanın ve başkarakterin tedirginliğinin tüm sayfalara yayıldığı bir kara polisiye Kitap. Belletto’nun sinematografik anlatımı, tekinsiz ruh halinden kopmamıza asla izin vermiyor. Yazar, gergin bir zihnin içine gireceği anlarla sıradan eylemleri aktardığı anlar arasında ustalıklı bir denge tutturunca, bu duygu okura da aynı şiddette geçiyor. 

Damarlarda kaygı var

Michel Aventin, kız kardeşi Elisabeth’in ölümünden dört yıl sonra, onun hayata veda ettiği kliniğe gider. Yaşadığı sinirsel gerilim ve kısa süreli baygınlıklar nedeniyle muayene olmak amacındadır. Bu ziyarette, Elisabeth’in son nefesini verdiği 18 numaralı odada tuhaf bir adamla ve onun tedirgin edici bakışlarıyla karşılaşır. O bakışlarla, kahramanımızın zihin vanası açılır ve bütün damarlarına kaygı akmaya başlar. Belletto, türün üretken yazarlarından biri. 1945 doğumlu yazar, kimileri sinemaya da uyarlanmış ödüllü romanlarıyla tanınıyor. Kitap, polisiyeleri ve fantastik edebiyat çalışmalarıyla tanınan yazarın yirminci romanı. Bu romanda Belletto, kahramanı Michel Aventin’i hem av hem de avcı olarak sürüyor okurun karşısına. İzleyen ile izlenenin birliği, romanın kırılma anından başlayarak yoğunlaşıyor. O kırılma anı da Aventin’e hastane odasında gördüğü adamdan, yani Cyril Mallier’den gelen bir mektup.

Bunlar sadece hayal mi?

Polisiyenin ihtiyacı olan tempo ve her adımda bir gizemin çözülmesi ya da başka bir gizemle yer değiştirmesi konusuna hâkim bir yazar var karşımızda. Sahne kurmayı, diyaloglarla ilerlemeyi, tedirgin edici unsurları metnin içine yerleştirmeyi iyi biliyor. Ama Kitap’ın asıl dikkat çekici özelliği, belki de adında gizli. Bir yandan kitabın içindeki başka bir kitabın sayfalarında, bir yandan da gerçeklerin arasında yolunu bulmaya çalışan muğlak bir zihinde ilerliyoruz. Kimi zaman okurunu da karmaşaya ortak eden bir muğlaklık bu. Cyril Mallier aslında kim? Yazılmış bir kitap var mı? Romanın gizemli kadını Évelyne Doublier’nin amacı ne? Michel ile Évelyne arasında yaşananların ne kadarı gerçek ne kadarı sanrı? Bir cinayet var mı yok mu? Yoksa bütün bunlar, travmalardan kaynaklanan hayaller mi? Gerçek nerede başlıyor, nerede bitiyor? Bütün bu sorular okuru korkutmasın, su gibi akıp giden bir roman var karşımızda. Gizemli yollarda ve fantastiğin sınırlarında ilerlemeyi tercih etmiş bir romanın finali kimi zaman zaaflar içerebilir. Okur, belli bir noktadan sonra finali bağlayacak çözümleri tahmin edebilir. Ama Kitap bu konuda da “ters köşe” yapmayı başarıyor.  Kitap / René Belletto / Çeviren: Orçun Türkay / Sel Yayıncılık / Roman / 184 Sayfa