16 Ekim 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 22.02.2023 12:12 | Son Güncelleme: 22.02.2023 12:26

29 yıla rağmen GSM operatörleri afette sınıfta kaldı

Türkiye'de ilk cep telefonu şebekesinin hizmete girmesinin üzerinden 29 yıl geçti. Ancak 6 Şubat depremleri yıllar içindeki teknolojik gelişmeler ve alt yapı çalışmalarına rağmen günümüz operatörlerinin afet durumunda yetersiz kaldığın gözler önüne serdi
29 yıla rağmen GSM operatörleri afette sınıfta kaldı

Türkiye, 23 Şubat 1994'te cep telefonuyla tanıştı... İlk görüşme, 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile dönemin Başbakanı Tansu Çiller arasında gerçekleşti. Araç telefonlarının kullanılmaya başlandığı 1991'de 1G teknolojisi, 1993’te internet, 23 Şubat 1994'te ise cep telefonu hayatımıza girdi. 2G teknolojisiyle birlikte kullanıcıya cep telefonu görüşmesi, kısa mesaj (SMS) ve veri aktarımı gibi imkanlar sunuldu. Türkiye'de ilk GSM operatörü Turkcell olurken, bunu 2 ay sonra Telsim takip etti. Yıllar içinde yaşanan teknolojik gelişmeler alt yapı çalışmaları iletişime yeni bir boyut kazandırdı. Cep telefonları modern hayatın vazgeçilmesi oldu. Buna rağmen 6 Şubat'ta 10 şehirde yıkıma neden olan depremler sonrası bölgeyle iletişim kesildi başka bir deyişle GSM operatörleri afet durumunda sınıfta kaldı.

Bu kriz neden yaşandı? 

Deprem bölgesinde yaşanan iletişim krizi sadece GSM operatörlerinin değil aynı zamanda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nı da eleştirilerin hedefi yaptı. Peki ama aradan geçen 29 yıla ve günümüz teknolojisine rağmen bu kriz neden yaşandı?

Depremin ardından mobil iletişimin çökmesine iki sebep gösteriliyor. Elektriğin kesilmesi ve baz istasyonlarının yıkılan binaların üzerine inşa edilmiş olması. Oksijen'in konu hakkındaki sorularını yanıtlayan ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Özgür Yılmaz, Afet sonrası tek seçeneğin mobil operatörler olmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Elektriğin olmadığı durumda kesintisiz mobil haberleşme sağlamanın henüz bir yolu olmadığını söyleyen Yılmaz "Bu kriz mevcut sistemle çözülebilecek bir durum değil. Alternatif teknolojilere yatırım sağlamak gerek" diyor.

Uzun yıllar telekomünikasyon sektöründe üst düzey yöneticilik yapan bir uzman yaşananları ve sebeplerini şöyle sıralıyor:

  • Depremde bina çatılarındaki baz istasyonlarının yıkılacağı barizdir. Bunun için geçici bir süre için mobil/tekerlek üzerinde baz istasyonlarının bölgeye getirilmesi gerekir. Bunların yetersiz olduğunu gördük.
  • Baz istasyonları elektrik ile çalıştığı için, depremde elektrik kesilince bir süre sonra hizmet dışı kalır. 2-4 saat dayanan pil kapasiteleri ve yetersiz jeneratör yedeklemeleri yüzünden kullanılamaz hale geldiler.
  • Felaket anları için düşünülen drone baz istasyonları daha önce denenmelerine rağmen bir felakete hazır hale getirilip devreye sokulmadı.
  • Mobil internet afet zamanlarında doğru teknolojidir ancak bu alana yeterli yatırım yapılmadı.
  • Türkiye 50 milyon dolarlık bir bütçe ile yerli ve milli altyapı geliştirmeye çalıştı. Ancak bu, hem 4G hem de 5G’nin ülkemize geç gelmesine neden oldu.