Dünyanın en değerli şirketi Apple’ın ilkelerinden verdiği tavizler deşifre oldu. New York Times’ın ele geçirdiği iç yazışmalar, Çinli kullanıcıların verilerinin Çin devletine teslim edildiğini ortaya çıkardı. Aslında Apple’ın izlediği gizlilik politikaları ile CEO’su Tim Cook’un “kullanıcı mahremiyetine” dair sürekli yaptığı vurgular tutarlı. Ancak işin içine Çin girince denklem bozuluyor. Steve Jobs sonrası Cook’un büyük arzusu ve stratejisiyle Çin’de büyüyen Apple, bölgeden yılda 55 milyar dolar gelir elde ediyor. Bu miktar, diğer tüm Amerikan şirketlerinin Çin’deki kazancından daha fazla. Fakat ortaya çıkanlar bu mazerete sığacak gibi değil. New York Times’ın 17 mevcut ve eski Apple çalışanıyla görüşerek hazırladığı ayrıntılı haberinden bilgilerle, Apple’ın Çin’deki günahlarını derledik.
Buharlaşan 55 bin uygulama
Belgelere göre Apple, Çinli yetkililerle ters düşmelerine neden olabilecek yazılımları herhangi bir talep gelmeden Çin App Store’unda sansürlüyor. 2017’den bu yana ortadan kaybolan uygulama sayısı 55 bin. Uygulamaların 35 bininden fazlası, Çin’deki düzenleyicilerin onayına tabiydi. Kalan 20 binin büyük kısmı yabancı haber kaynakları, eşcinsel arkadaşlık hizmetleri ve şifreli mesajlaşma uygulamalarıydı. Engellenenler arasında protesto düzenlenmesine aracılık edebilecek ve internet kısıtlamalarını aşmayı sağlayabilecek uygulamalar da var. Apple ise, bazı geliştiricilerin uygulamalarını kendilerinin kaldırdığını savunuyor. iCloud’u teslim etti
Çin 2016 Kasım’da, sınırları içinde toplanan tüm kişisel verilerin ülkede tutulmasını zorunlu kılan bir yasa çıkardı. Kişisel verilerin gizliliğini en önemli ilkesi olarak sunan Apple için bu kötü haberdi. Kullanıcılarının konum bilgisi dahil tüm verilerini sakladığı iCloud sunucularını daha önce Çin dışında tutan Apple, Pekin’den gelen baskı sonucu verileri Çin’deki sunuculara taşımayı kabul etti. Krizin ikinci aşaması, şifreleme anahtarları üzerinden yaşandı. Apple, kullanıcı verilerindeki şifreyi kaldırmak için kullanılan dijital anahtarları ABD’den çıkarmak istemedi. Fakat Çin geri adım atmadı. Sekiz ay sonra şifreleme anahtarları sessiz sedasız Çin’e gitti. Teknoloji uzmanlarına göre, verilerin ve anahtarların Çin’in kontrol edebildiği bir sunucuda tutulması, kullanıcıları tamamen savunmasız bıraktı. ABD yasaları Amerikan şirketlerinin ellerindeki verileri Çin otoritelerine devretmesini engelliyor. Apple bu engeli aşmak için olağan dışı bir yol izledi. Verilerin yasal mülkiyetini, başkenti Guiyang olan Guizhou Eyaleti Hükümeti’ne ait bir şirkete devretti. Guizhou-Cloud Big Data (GCBD) adlı şirketi, kullanıcı sözleşmesinde “ek taraf” ve “servis sağlayıcı” olarak göstererek, müşterilerinden yeni koşulları onaylamalarını istedi. Onay metninde kullanıcılara, sözleşmenin “Çin’deki iCloud hizmetlerini iyileştirmek ve Çin düzenlemelerine uymak” için güncellendiği bildirildi. Fakat bu yeni hüküm ve koşullar, diğer ülkelerde olmayan bir madde içeriyordu: “Apple ve GCBD, sakladığınız tüm verilere erişebilir ve yürürlükteki yasalar uyarınca birbirleriyle paylaşabilirler.” Çin’deki kullanıcı verilerinin gizliliği için ölüm fermanı anlamına gelen bu bildirimler, Apple’a Amerikan yasalarına karşı koruma kalkanı sağlıyor. California’yı da sildiler...
Apple’ın tavizleri arasında iPhone’ların arkasından “Designed by Apple in California” sloganının silinmesi de var. Sebebi ise iPhone’un her şeyini yapan Çinlilerin şikayeti. Mühendislerin ve tasarımcıların katıldığı bir zirvede Çinliler “Orada tasarlıyorsanız biz burada ne yapıyoruz?” diye Apple yöneticilerine bayrak açınca, ertesi yıl çıkan iPhone’larda yazı yer almadı.