Covid’le ilgili en yaygın beş komplo teorisi

Salgının başından beri Covid-19 ile mücadeleye en ağır darbeyi indiren faktörlerin başında komplo teorileri geliyor. Bilim insanları sık sık bu tür iddiaları yalanlasa da milyonlar halan hiçbir dayanağı olmayan bu spekülasyonlara inanmaya devam ediyor. Forbes dergisi en yaygın 5 komplo teorisini yazdı.  Aşıyı olan çipleniyor: Bill Gates’in insanlığı çiplemek için aşıları teşvik ettiği iddialarını duymayan kalmamıştır. Halen özellikle eğitim ve gelir seviyesinin düşük olduğu ülkelerde bu iddia çok taraftar buluyor. Son olarak TikTok platformunda ortaya atılan bir iddia AstraZeneca aşısını olanların birbirleriyle Bluetooth üzerinden haberleşebildiği şeklindeydi.  Aşı DNA’mızı değiştiriyor: Özellikle Biontech ve Moderna gibi yeni teknoloji mRNA aşıları için ortaya atılan bu iddia da geçen yıldan beri yaygın. Oysa ki hücreye virüsle nasıl mücadele edeceğini öğreten proteini ulaştırmak için postacı işlevi gören mRNA daha sonra vücutta yok oluyor. DNA ile hiçbir teması da yok.  Aşı bulaşıcı: Aşı karşıtı gruplar iğne olan kişilerin virüsü aldıklarını bu nedenle aşı olmayan kişilere bulaştırdıklarını iddia ediyor. Oysa Sinovac gibi aşılar bulaştırıcılığı olmayan ölü virüs taşıyor, Biontech ise virüsü hiçbir şekilde içermiyor. Sadece virüsle mücadele etmeye yarayan “kodu” taşıyor.  Varyantların asıl sebebi aşılar: Nobel ödüllü Fransız virolog Luc Montagnier’in verdiği bir röportajda ortaya attığı bu iddia diğer bilim insanları tarafından “saçmalık” olarak nitelendiriliyor.  Aşı olan çok sayıda insan öldü: Ne aşıların Faz denemelerinde, ne de aşılama kampanyaları sırasında aşıların ölüme sebep olduğuna dair bir istatistik yok. Sadece AstraZeneca aşısı, bazı ülkeler tarafından damar tıkanıklığına yol açma riski nedeniyle bir süre için yasaklanmıştı.