Amerika Birleşik Devletleri’nin Oregon kıyılarında, dev bir su altı yanardağı olan Axial Seamount hareketlenmeye başladı. Bilim insanlarına göre, yanardağın yakında patlaması mümkün.
Yaklaşık 1.4 kilometre derinlikte, okyanus tabanında yer alan Axial Seamount, yerkabuğunun altındaki sıcak magma akıntılarının yüzeye yaklaştığı bir "sıcak nokta" (hot spot) üzerinde bulunuyor. Son günlerde yanardağın altında yaşanan depremlerin sayısında gözle görülür bir artış var.
Bu da, magmanın yanardağı şişirmeye devam ettiğini ve olası bir patlamanın yakın olduğunu gösteriyor. Bu gözlemler, University of Washington tarafından işletilen ve yanardağı anbean izleyen National Science Foundation’a bağlı Ocean Observatories Initiative (OOI) tarafından kaydedildi.
Bilim insanları bölgede günde birkaç yüz deprem meydana geldiğini belirterek yanardağın yıl sonu veya 2026 başında patlayacağı ifade ediliyor.
24 Saatte 10 bin deprem
Axial Seamount en son Nisan 2015’te patladığında, yalnızca 24 saat içinde yaklaşık 10.000 küçük ölçekli deprem meydana gelmişti. Aynı durumun bir sonraki patlamada da yaşanması bekleniyor.
O dönemde magma, yani yer altındaki erimiş kayaç, bir ay boyunca deniz tabanında yaklaşık 40 kilometrelik bir alana yayıldı. Yanardağın merkezinde yer alan magma odası geçmişte defalarca çöktü ve bu da kaldera adı verilen büyük bir krater oluşmasına neden oldu. Bu kalderada, sıcak su kaynaklarına benzeyen ve hidrotermal bacalar olarak bilinen çatlaklardan çıkan mineral açısından zengin gazlar sayesinde deniz yaşamı gelişiyor.
Patlamalar sırasında, bu sıcak bacalar çevresinde yaşayan küçük canlılar lav akıntılarından etkilenerek ölüyor. Ancak araştırmalara göre, bu ekosistem yalnızca üç ay içinde kendini toparlayıp yeniden canlanıyor.
Etkileri ne olacak?
Patlama sırasında balıklar, balinalar ve ahtapotlar gibi çevredeki deniz canlıları sarsıntıyı ve ısıyı hissedebilir. Ancak bilim insanlarına göre, bu canlılar büyük bir zarar görmeyecek. Ayrıca, patlamanın insanlar tarafından da fark edilmesi beklenmiyor.
Patlamalara Ay'ın yerçekimi yol açıyor olabilir
Patlama zamanlaması sadece yer altındaki magma hareketlerine değil, gökyüzündeki hareketlere de bağlı olabilir. İlginç bir şekilde, 1998, 2011 ve 2015 yıllarındaki son üç patlama da Ocak ile Nisan ayları arasında gerçekleşti yani Dünya’nın Güneş’ten uzaklaştığı dönem. Bilim insanları ayın yerçekiminin arttığı tarihlere dikkat çekiyor.
Ay’ın Dünya üzerindeki çekim gücü, okyanuslarda gelgitleri oluşturuyor. Bu da deniz tabanındaki basıncı değiştirerek magma odasında ek stres yaratıyor. Bilim insanları yüksek gelgit dönemlerinde daha fazla deprem yaşandığını ve bunun da kalderanın çökmesine neden olabilecek baskıyı artırdığını belirtiyorlar
Kaynak: Gazete Oksijen