Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Volodimir Zelenskiy'nin geçen hafta yaptığı Washington ziyareti ve Ukrayna-Rusya Savaşı'na dair Associated Press'e konuştu. Savaşların diplomatik yöntemlerle sona erdiğini belirten Kuleba, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in moderatörlüğünde şubat ayında "barış zirvesi" düzenlemeyi amaçladıklarını dile getirdi. Kuleba, Rusya'nın zirveye katılması için öncelikle "savaş suçlarından uluslararası bir mahkemede hesap vermesi gerektiğini" vurguladı. Financial Times Rusya-Ukrayna savaşının neleri değiştirdiğini yazdı ve barış ihtimali dahil çıkartılması gereken 5 dersin sıraladı....
Moskova, Ukrayna'nın başkenti Kiev'i ele geçirme ve ülkenin Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'yi öldürme emriyle ülkeyi işgal etmeye başladığında tanklar da sınırları aşmaya başladı. Tüm bunlarla beraber Kremlin ülkenin hızla düşeceğini umuyordu. Moskova'nın planı buydu. Sovyetler Birliği'nin 1979'da Afganistan'ı işgalinde olduğu gibi. Kırk yıl sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Ukrayna'yı işgal ederken aynı aşırı özgüvenli planı kullandı ve benzer şekilde Kiev'in hızla ele geçirileceğini ardından da ülkenin teslim olacağını hayal etti.
“Afganistan ile Ukrayna için verilen karar aynı”
Rusya- Ukrayna savaşından çıkarılacak derslerden ilki verilen yanlış kararın tarihin tekerrür etmesiyle tekrar uygulamak. Deneyimli Rusya uzmanı ve tarihçi Mark Galeotti, "Kremlin'deki bir grup yaşlı adamın Afganistan'ı işgal etmek için verdikleri kötü karar ile Kremlin'deki bir başka grup yaşlı adamın Ukrayna'yı işgal etmek için verdikleri karar arasında iç karartıcı derecede doğrudan bir paralellik var. Her iki olayda da ordu işgalin kötü bir fikir olduğunu düşündü yine de vazgeçilmedi" ifadelerini kullandı.
Moskova'nın Afganistan'ı işgali 15 bin Sovyet askerinin ölümüne ve ancak çekildikten sonra sona eren 10 yıllık bir bataklığa yol açtı. Sadece 10 ay içinde 100 bin Rus askerinin öldüğü ya da yaralandığı tahmin edilen Ukrayna'da Kremlin'in ulusal havayı daha da dramatik bir şekilde yanlış kullanmaya devam ettiği söylenebilir.
Kiev’i ele geçirmeyi başaramadı
Rus güçleri başkent Kiev'i ele geçirmeyi başaramadı ve Ukrayna birlikleri o zamandan bu yana başlangıçta ele geçirdikleri toprakların yarısından fazlasından onları püskürttü. Yine de Moskova'nın yılmadığı görülüyor. Ukrayna, büyük bir kara saldırısı başlatma kabiliyeti tükenmiş olmasına rağmen Rusya'nın başkente yeni bir kara saldırısı planladığı konusunda defalarca uyarıda bulundu.
Ülkelere büyük savaş geri döndü uyarısı
Ukrayna'daki çatışmadan başka ne gibi dersler çıkarılabilir ve 2023'te nasıl gelişebilir? Askeri yetkililer ve analistler, büyük savaşın geri döndüğünü ve bununla birlikte ülkelerin yüksek yoğunluklu çatışmaları sürdürebilmek için endüstriyel kapasiteye ve devasa silah stoklarına sahip olması gerektiğini söylüyor.
Ülkelerden Ukrayna’ya stratejik adımlar
Çıkarılacak derslerden biri de stratejik adımlar. Ukrayna'nın tedariki, İngiltere Silahlı Kuvvetler Bakanı James Heappey'in deyimiyle, Ukrayna'ya 40 milyar dolardan fazla askeri yardım gönderen Batılı müttefiklerinin stratejik ortaklığı tarafından sağlandı. ABD de ülkeye 1.85 milyar dolarlık yeni silah paketinin bir parçası olarak Patriot hava savunma sistemini gönderecek. Ancak NATO ülkeleri ile Rusya arasında doğrudan çatışmaya yol açabilecek bir problemi alevlendirmekten çekinen Batı, Kiev'in de talep ettiği modern tankları, uzun menzilli füzeleri ve jetleri sağlamakta şimdiye kadar direndi. Londra'daki King's College'da Rusya güvenlik uzmanı olan Domitilla Sagramoso, "2023 için kilit soru, Batı'nın Ukrayna'ya ne kadar ve ne tür askeri destek sağlamaya devam edeceğidir" dedi.
Moskova için üçüncü bir ders de nicelikten ziyade niteliğin önemi. Eski bir İngiliz tuğgenerali olan ve şu anda Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde çalışan Ben Barry, iyi lojistik, asker sayısı ve yeterli askeri donanımın, istihbarat ev liderlik yetersizse hiçbir değeri olmadığını söyledi.
Rusya için en yetkin komutan
Putin bu durumu düzeltmek amacıyla ekim ayında General Sergey Surovikin'i Ukrayna'daki Rus güçlerinin komutasına atadı. Rand Corporation adlı düşünce kuruluşunda Rusya askeri uzmanı olarak çalışan Dara Massicot, Suriye'deki savaşta gazi olan Surovikin'in Rusya'nın göreve getirdiği en yetkin komutan olduğunu söyledi.
Surovikin’in stratejik adımları
Surovikin, Rusya'nın cephe hatlarına yaklaşık 300 bin asker takviye etti. Ayrıca Rus güçlerinin ele geçirilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu stratejik güney kenti Kherson'un çevresinden başarılı bir geri çekilme gerçekleştirdi. Bu güçlü bir savunma pozisyonuydu. Azak Denizi kıyısı boyunca uzanan ve Rusya'yı Kırım'a bağlayan kara köprüsünü kesen başarılı bir Ukrayna karşı saldırısı şansını azaltıyor. Buna rağmen askeri analistler tarafından Ukrayna tarafından harekete geçme hala mümkün görülüyor.
Ukrayna’daki motivasyon silahlanmadan fazlaydı
Batılı bir savunma danışmanı savaştaki izlenimlerini aktararak "Ukrayna kuvvetleri kendi sorunlarıyla karşı karşıya. Kayıpları yüksek, birçoğu yeterince eğitimli değil, bazı birlikler açıkça aşırı yorgunluktan muzdarip ve daha fazla silah ve mühimmata ihtiyaçları var. Ancak moralleri ve kararlılıkları hala rakipleriyle kıyaslanamayacak kadar yüksek ve harekete geçme konusunda Ruslardan çok daha etkili oldular" ifadelerini kullandı.
Ukrayna halkının savaştaki yeri
Dördüncü bir ders de sivil toplumun savaşın sürdürülmesindeki önemi. Ukraynalı yazılımcılar birliklerinin Rus mevzilerini hedef almasına yardımcı olacak uygulamalar tasarlıyor, aşçılar cephedeki Ukraynalı askerler için yemek pişiriyor ve gönüllüler ilk yardım kitleri ve gece görüş gözlükleri gibi askeri malzemeleri satın almak için fon toplamaya devam ediyor. Yale Üniversitesi'nden tarihçi Timothy Snyder, "Ukraynalıların savaş alanındaki başarılarının çoğu, askerleri destekleyebilecek heterojen ve kendine güvenen bir sivil topluma bağlı" dedi.
Yüzde 70’i zafere ulaşana kadar savaşmak istiyor
Ekim ayında Gallup tarafından yapılan bir ankete göre Ukraynalıların yüzde 70'i zafere ulaşana kadar savaşmaya devam etmek istiyor ve yüzde 90'dan fazlası zaferin Putin'in 2014 yılında ilhak ettiği Kırım da dahil olmak üzere Rusya tarafından ele geçirilen tüm toprakların geri alınması anlamına geldiğine inanıyor. Bunun yanında, haber kaynağı Meduza'nın aktardığı doğrulanmamış bir Kremlin içi ankete göre, Rus halkının savaşa desteği Haziran ve Kasım ayları arasında yarı yarıya azalarak yüzde 27'ye geriledi.
Rusya’nın tehditleri
Savaştan çıkarılacak beşinci ve belki de en büyük ders, savaşın sadece tanklar, roketler ve silahlarla değil, birden fazla cephede yürütülüyor olmasıdır. Putin, ulusal iradeyi kırmak ve Avrupa'ya mülteci akınını başlatmak için Ukrayna'nın enerji altyapısına füze ve insansız hava aracı saldırısı başlattı. Rusya kış kapıya dayanmışken Batı'dan gelen gazın daha da kesileceği tehdidinde bulunuyor. Ukrayna, Türkiye ile BM'nin arabuluculuğunda yapılan bir anlaşma çerçevesinde tahıl sevkiyatı yaparken, Rus donanması hala Karadeniz'i kontrol ediyor ve Ukrayna'nın gıda ihracat yollarının çoğunu tehdit ediyor.
“Ateşkes olsa bile Putin saldırmanın yolunu bulur”
Galeotti, "Putin'in mesajının içeriğinde, 'Çatışmalar devam edecek ama ben bunu istediğim kadar sürdürebilirim' gibi görünüyor. Bu, Ukrayna'yı Batı'dan uzaklaştırmak için tasarlanmış siyasi bir strateji. Bu savaşın nasıl ilerleyeceği sadece askeri teçhizatla ilgili değil" ifadeleri kullandı.
In Moscow's Shadows 85: War and Peace (and how both are changing)
— Mark Galeotti (@MarkGaleotti) December 4, 2022
What broader lessons about the changing nature of war, peace and power can we draw from the Russo-Ukrainian conflict? A more conceptual (rambling) episode than usual...
On your usual app orhttps://t.co/Pbb9EzHHX2
Çatışmalardan yorgun düşen her iki taraf da önümüzdeki yıl ateşkes kararı alsa bile, Putin'in Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı diğer yollarla devam edebilir. Galeotti, "Modern savaşın karakteri değişiyor olabilir ama barışın doğası da değişiyor. Bu, Batı'nın üzerinde düşünmesi gereken bir konu" dedi.