05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 10.10.2025 11:15 | Son Güncelleme: 10.10.2025 13:12

BBC en korkulan senaryoyu yazdı: Milyarderler neden kıyamet gününe hazırlanmaya başladı?

Mark Zuckerberg’in Hawaii’de inşa ettirdiği 1.400 dönümlük “Koolau Ranch” adlı dev mülk, gizemli bir yeraltı sığınağı içerdiği iddialarıyla gündemde. Teknoloji dünyasının önde gelen isimleri arasında, olası küresel felaketlere karşı hazırlık yaptığı konuşulan tek kişi de o değil
BBC en korkulan senaryoyu yazdı: Milyarderler neden kıyamet gününe hazırlanmaya başladı?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in, Hawaii’nin Kauai Adası’nda yer alan 1.400 dönümlük dev mülkü Koolau Ranch projesine 2014 yılında başladığı belirtiliyor.

Wired dergisinin haberine göre, projede çalışan marangozlar ve elektrikçiler gizlilik sözleşmeleri (NDA) imzalamak zorunda bırakıldı ve alana altı fit (yaklaşık iki metre) yüksekliğinde bir duvar çekilerek dışarıdan görünmesi engellendi.

Zuckerberg’in mülkünde kendi enerji ve gıda kaynaklarına sahip bir sığınak bulunacağı öne sürülüyor.
Geçen yıl kendisine “kıyamet günü sığınağı mı inşa ediyorsunuz?” diye sorulduğunda ise Zuckerberg bu iddiayı net bir şekilde reddederek, “Hayır. Bu sadece küçük bir bodrum, sıradan bir sığınak gibi,” demişti.
Ancak bu açıklama söylentileri dindirmedi. Palo Alto’da 11 mülk satın alarak 7.000 metrekarelik yeraltı alanı oluşturduğu da iddia ediliyor.

“Milyarderlerin sığınak modası”

Zuckerberg’in Palo Alto’daki mülkleri için aldığı izinlerde “bodrum” ifadesi yer alsa da New York Times, bazı komşuların buraya “sığınak” ya da “milyarder mağarası” dediğini aktardı.

Benzer şekilde, birçok teknoloji milyarderinin de geniş araziler alıp bunların altına gizli yapılar inşa ettikleri yönünde iddialar artıyor.

BBC'nin haberine göre, LinkedIn’in kurucu ortağı Reid Hoffman, daha önce buna “kıyamet sigortası” adını vererek, “süper zenginlerin yaklaşık yarısının” böyle planları olduğunu, özellikle Yeni Zelanda’nın bu tür yatırımlar için popüler hale geldiğini söylemişti.

Bu durum, akıllara şu soruyu getiriyor: Teknoloji milyarderleri gerçekten savaş, iklim felaketi ya da daha büyük bir küresel yıkıma mı hazırlanıyor?

Yapay zeka tehdidi ve sığınak planı

OpenAI’nin kurucu ortağı ve baş bilim insanı Ilya Sutskever, gelişmiş yapay zekanın potansiyel risklerinden derin endişe duyan isimlerden biri olarak öne çıkıyor.

Gazeteci Karen Hao’nun kitabına göre, Sutskever 2023 yazında OpenAI’nin “Yapay Genel Zeka (AGI)” seviyesine ulaşmaya yaklaştığına inanıyordu yani makinelerin insan zekâsına denk hale geldiği aşama.
Sutskever’in bir toplantıda, “AGI’yi yayımlamadan önce bir sığınak inşa edeceğiz,” dediği öne sürülüyor. Bu söz, yapay zekayı geliştiren kişilerin bile kendi yarattıkları teknolojiden korktuklarını gösteriyor.

AGI ne zaman gelecek?

Birçok teknoloji lideri, AGI’nin beklenenden daha yakın olduğunu savunuyor. OpenAI CEO’su Sam Altman, 2024 sonunda “AGI düşündüğünüzden daha erken gelecek,” derken, DeepMind kurucusu Demis Hassabis bunun önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde olacağını öngörüyor. Anthropic kurucusu Dario Amodei ise “güçlü yapay zekanın” 2026 gibi erken bir tarihte ortaya çıkabileceğini savunmuştu.

Bazı bilim insanları bu görüşe temkinli yaklaşıyor, Southampton Üniversitesi’nden Prof. Dame Wendy Hall, “Bu iddialar sürekli değişiyor. Bilim camiası mevcut teknolojinin harika olduğunu kabul ediyor ama insan zekâsına yaklaşmadığını biliyoruz,” diyor.

Cognizant CTO’su Babak Hodjat da “AGI’nin aniden ortaya çıkacak bir dönüm noktası olmadığını, birçok kademeli ilerlemeden oluşan bir yolculuk” olduğunu belirtiyor.

'Süper yapay zeka ve tekillik'

Bazı Silikon Vadisi liderleri için AGI yalnızca başlangıç. Onların hedefinde “Yapay Süper Zeka (ASI)”, yani insan zekasını aşan bir teknoloji var.

Bu kavram ilk kez 1950’lerde Macar kökenli matematikçi John von Neumann tarafından dile getirilmişti. Daha yakın dönemde, Eric Schmidt, Craig Mundy ve Henry Kissinger tarafından yazılan Genesis adlı kitap, insanlığın bir gün karar alma gücünü tamamen bu “süper zekaya” devredebileceğini savunuyor.

Musk: Herkesin kendi R2-D2’su olacak

AGI’nin savunucuları, bu teknolojinin insanlığın sorunlarını çözebileceğini düşünüyor. Tesla ve X CEO’su Elon Musk, “Yapay zekâ dönemi evrensel yüksek gelir çağını başlatabilir,” diyor.

Musk’a göre gelecekte herkesin “kendi kişisel R2-D2 ( Star Wars'daki yardımcı robotlardan biri) ve C-3PO’su” olacak. “En iyi sağlık hizmeti, gıda, ulaşım ve barınma herkese sağlanacak. Sürdürülebilir bir bolluk çağı geliyor,” ifadelerini kullanmıştı.

Ancak uzmanlar, bu teknolojinin yanlış ellere geçmesi veya insanlığı tehdit eden biçimde gelişmesi riskine de dikkat çekiyor.

İnternetin mucidi Tim Berners-Lee, “Eğer makineler bizden zeki hale gelirse, onları kontrol altında tutmamız gerekir. Gerekirse kapatabilmeliyiz,” uyarısında bulundu.

Devletler de önlem peşinde

ABD Başkanı Joe Biden, 2023’te yayımladığı kararnameyle yapay zeka güvenlik testlerinin federal hükümetle paylaşılmasını zorunlu kılmıştı.

Başkan Donald Trump, göreve geldikten sonra bu düzenlemelerin bir kısmını “yeniliğe engel” olarak nitelendirip iptal etti.

Birleşik Krallık’ta ise AI Safety Institute (Yapay Zeka Güvenliği Enstitüsü) iki yıl önce kurulmuş durumda. Ama bazı milyarderler, önlemleri hükümetten önce almaya kararlı gibi görünüyor.
Reid Hoffman, “Yeni Zelanda’da ev almak, aslında göz kırpma anlamına geliyor artık herkes ne demek istediğinizi biliyor,” diyor.

“Kıyamet gelirse, korumalar önce patronu indirir”

Bir milyarderin eski koruması, muhtemel bir felaket durumunda kendi güvenlik ekibinin “önce patronu ortadan kaldırıp sığınağa gireceğini” söylediğinde şaka yapmıyordu. Bu da “kıyamet hazırlıklarının” ne kadar insani zaaflarla dolu olduğunu gösteriyor.

İnsanın hala üstün olduğu nokta: bilinç

Yapay zeka araçları devasa veri setleriyle eğitiliyor ve örüntüleri tanımakta mükemmeller. Ancak duygulara sahip değiller.

Babak Hodjat, “Bir insana başka bir gezegende yaşam bulunduğunu söylerseniz, bu bilgi onun dünya görüşünü hemen değiştirir. Bir dil modeli bunu ancak tekrar tekrar hatırlatırsanız öğrenir,” diyor.

Hodjat’a göre insanlar, “ne bildiğini bilen” bir bilince sahip. Bu öz farkındalık (metabiliş) yeteneği, henüz hiçbir laboratuvar ortamında yeniden üretilebilmiş değil.