20 Haziran 2025, Cuma
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 14.06.2025 16:57 | Son Güncelleme: 14.06.2025 17:10
Makaleyi sesli dinle • 0:00

CNN International yazdı: İran, nasıl İsrail istihbaratı için bir oyun alanı haline geldi?

İsrail, İran’a gizlice soktuğu silahlar sayesinde ülkeyi kendi topraklarından vurdu. Tahran yakınlarına bir drone üssü bile kurmayı başardılar. Uzmanlara göre Mossad, İran’daki varlığını yıllar boyunca inşa etti, hatta başkent Tahran’da bile Mossad komandoları vardı
CNN International yazdı: İran, nasıl İsrail istihbaratı için bir oyun alanı haline geldi?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

İsrailli yetkililere göre İsrail bu hafta İran’ın nükleer tesislerine ve üst düzey askeri liderlerine emsalsiz bir saldırı başlatmadan önce casusları zaten İran topraklarındaydı.

ABD’li yayın kuruluşu CNN’in haberine göre İsrailli güvenlik yetkilileri Mossad’ın saldırıdan önce İran topraklarına gizlice silahlar soktuğunu söyledi. Bu silahlar, İran’ın kendi topraklarından vurmak için kullanılacaktı.

Yetkililer, İsrail'in İran içinde patlayıcı taşıyan drone’ları fırlatmak için bir üs kurduğunu ve bu drone’ların daha sonra Tahran yakınlarındaki füze rampalarını hedef almak için kullanıldığını söyledi. Hassas silahlar da ülkeye kaçak olarak sokuldu ve karadan havaya füze sistemlerini hedef almak için kullanıldı. Bu sayede İsrail Hava Kuvvetleri, cuma günü erken saatlerde 200'den fazla uçakla 100'den fazla saldırı gerçekleştirebildi.

CNN planın hayata geçirilmesiyle ilgili şu yorumu yaptı: “İran'ın savunma sistemlerini devre dışı bırakma planı etkili olmuş görünüyor; İsrail, tüm uçaklarının ilk saldırı dalgasından güvenli bir şekilde geri döndüğünü açıkladı ve bu, yüzlerce kilometre uzaklıktaki bir ülkenin bazı bölgeleri üzerinde İsrail'in hava üstünlüğünü ortaya koydu”

Mossad'ın İran'da topladığı istihbarat, İsrail hava kuvvetlerine İranlı üst düzey komutanları ve bilim adamlarını hedef alma imkanı da sağladı. Mossad, bazı operasyonlarının videosunu yayınladı. Videoda, insansız hava araçlarının, aktive edilmemiş füze rampalarına saldırdığı görülüyor.

CNN’in aktardığına göre bu, İsrail istihbarat servislerinin İran'ın en sıkı korunan sırlarına ne kadar derinlemesine sızdığını gösteren en son operasyon. Washington Enstitüsü'nün kıdemli araştırmacısı ve Iranist haber bülteninin editörü Holly Dagres, “Mossad yıllardır İran'ı oyun alanı gibi görüyor” dedi ve ekledi: “Üst düzey nükleer bilim adamlarını suikasttan İran'ın nükleer tesislerini sabote etmeye kadar, İsrail, 2024 yılının Nisan ayında başlayan ilk misilleme saldırılarından bu yana açıkça süren bu gölge savaşta her zaman üstün olduğunu defalarca kanıtladı.”

İsrailli bir güvenlik kaynağı, son operasyonun komando güçlerinin Tahran'ın derinliklerinde ve ülke genelinde İran'ın güvenlik ve istihbarat teşkilatlarının farkına varmadan hareket etmesini gerektirdiğini söyledi. Kaynak, Mossad ekiplerinin İsrail Hava Kuvvetleri'nin saldırısı başladığında hava savunma füzeleri, balistik füzeler ve füze rampalarını hedef aldığını belirtti.

İkinci bir İsrail güvenlik kaynağı, Mossad operasyonlarının yıllardır sürdüğünü; bunun istihbarat toplama çabaları ve Mossad komandolarının düşman hatlarının derinliklerine yerleştirilmesini kapsadığını söyledi. Kaynak, İran’ın başkentinde bile Mossad komandoları olduğunu söyledi.

Çarşamba günkü saldırıdan çok önce Mossad tarafından kurulan drone üssüne ek olarak, Mossad komandoları İran'ın füze hava savunma sistemlerinin yakınına “hassas güdümlü silah sistemleri” yerleştirdi. Bu sistemler, İsrail hava kuvvetleri hedeflerine saldırmaya başladığı anda devreye girdi. İkinci bir operasyonda ise, diğer İran savunma sistemlerini hedef almak için sofistike araç üstü silahlar kullanıldı.

İlk değil

Mossad operasyonu, İranlı üst düzey yetkililerin suikastlarını da içeriyordu. İsrail, Mossad'ın geçmişte İran'da neredeyse karşılıksız bir şekilde faaliyet gösterme yeteneğini sergilemiş, hatta bununla övünmüştü.

2010'ların başında İran, İsrail'i ülkenin nükleer bilim adamlarına yönelik suikast kampanyası yürütmekle suçladı. Eski Savunma Bakanı Moshe Ya'alon, 2015 yılında İsrail'in “İran'ın nükleer bilim adamlarının yaşam süresinden sorumlu tutulamayacağını” söyleyerek, hedefli suikastları dolaylı olarak kabul etti.

2007'den 2012'ye kadar İsrail’in neredeyse tamamı Tahran'da, uzaktan kumandalı bombalar veya uzaktan kumandalı makineli tüfekler kullanarak beş gizli suikast düzenlediği iddia ediliyor. İran'ın önemli nükleer bilim adamlarından sadece biri, Fereydoon Abbasi, bu suikast girişimlerinden sağ kurtuldu.

Geçen ay Abbasi, İran devlet medyasına, üretim tesislerine yönelik herhangi bir saldırının bomba geliştirme takviminde çok az etkisi olacağını belirterek, “Yeteneklerimiz ülkenin her yerine yayılmış durumda. Üretim tesislerini hedef alırlarsa, bu bizim takvimimiz için önemsiz olacaktır, çünkü nükleer malzemelerimiz onların vurabileceği yerlerde, yer üstünde depolanmamaktadır” dedi. Abbasi, bu sefer İsrail tarafından düzenlenen saldırılarda öldürüldü.

Mossad'ın eylemleri kısa sürede çok daha kamuoyuna açık hale geldi.

2018'in başlarında İsrail, İran'ın nükleer arşivini Tahran'dan çaldı ve Kudüs'ten canlı yayınla bu istihbarat başarısını sergiledi. İngilizce konuşan Netanyahu, İran'ın nükleer bilgilerinin 55.000 sayfalık kopyaları olduğunu söylediği belgeleri ve 55.000 dosya olduğunu söylediği diskleri içeren arşivi gösterdi.

İran, Netanyahu'nun yorumlarını “çocukça” ve “gülünç” olarak nitelendirmeye çalıştı, ancak arşivin yağmalanması, İsrail'in Mossad'ın Tahran'da faaliyet gösterme kabiliyetine olan güvenini gösterdi. Kapsamlı bir planlama ve arşivin yeri ve güvenliği hakkında derinlemesine bilgi gerektiren bu operasyon, ilk Trump yönetiminin İran ile imzalanan ve Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) olarak bilinen nükleer anlaşmadan çekilmesine neden oldu.

İsrail henüz işini bitirmemişti.

Kasım 2020'de İsrail, İran yönetiminin baş nükleer bilimcisi Mohsen Fakhrizadeh'e, eşi ile birlikte zırhlı bir araçta seyahat ederken suikast düzenledi. Fakhrizadeh'in aracı, üç güvenlik aracından oluşan bir konvoyda ilerlerken ateş açıldı. İran devlet medyası, uzun süredir İsrail'in hedefinde olan nükleer bilim adamına uzaktan kumandalı bir makineli tüfekle ateş açıldığını bildirdi.

“Başarının sırrı rejimin sevilmemesi”

İsrail'in kamuoyuna açık şekilde üstlenmediği operasyon, olağanüstü bir hassasiyetle gerçekleştirildi ve Fakhrizadeh'in günlük rutini hakkında derin bilgi sahibi olunduğunu gösterdi.
Ancak Mossad'ı durdurmada defalarca başarısız olmasına rağmen İran, bu konuda hiçbir iyileşme gösteremedi.

Mossad'ın eski müdür yardımcısı Ram Ben Barak, örgütün devam eden başarısının “çok, çok sevilmeyen, hatta halkın çoğunluğu tarafından nefret edilen bir rejimden kaynaklandığını, bunun bir yandan istihbaratın sızmasına olanak sağladığını” söyledi. Barak, Mossad’ın “sofistike yöntemleri ve profesyonelliğinin de” başarıda rol sahibi olduğunu iddia etti.

Gazze'de savaşın başlamasının ardından İsrail, Tahran'ın merkezinde Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'yi suikastla öldürdü. Konuya yakın bir kaynak, İsrail'in Haniye'nin kaldığı bilinen bir konuk evine patlayıcı yerleştirdiğini söyledi. Bomba, suikastten iki ay önce odaya yerleştirilmiş ve Haniye odaya girer girmez uzaktan patlatılmıştı.

Kaynak: Gazete Oksijen