23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 16.02.2023 12:06 | Son Güncelleme: 16.02.2023 12:33

Her yıl dünyada yaklaşık 20 bin sarsıntı gerçekleşiyor: Neden bu kadar çok deprem oluyor?

Türkiye'de 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından bu hafta Yeni Zelanda'da gerçekleşen 6 büyüklüğündeki sarsıntı da endişelere yol açtı. Daily Mail, uzmanlara neden bu kadar çok deprem olduğunu ve sarsıntıların birbiriyle ilişkisi olup olmadığını sordu
Her yıl dünyada yaklaşık 20 bin sarsıntı gerçekleşiyor: Neden bu kadar çok deprem oluyor?

Türkiye ve Suriye'de 40 binden fazla insanın ölümüne neden olan trajik depremin üzerinden iki haftadan kısa bir süre sonra, Yeni Zelanda bir başka depremle sarsıldı. Çarşamba ülkede yaygın olarak hissedilen 6 büyüklüğündeki sarsıntı Yeni Zelanda'nın her iki adasını da sarstı ancak bir hasar veya yaralanma haberi gelmedi. Fark edilemeyecek kadar küçük ya da binlerce ölüme yol açacak kadar büyük olsa da depremler her zaman oluyor.  Ancak Türkiye ve Suriye'deki felaketten bu kadar kısa bir süre sonra ortaya çıkması şu soruyu akla getiriyor: Depremler birbiriyle bağlantılı olabilir mi? DailyMail, yakın tarihlerde olan sarsıntıları uzmanlara sordu.

Ne oldu?

Çarşamba günkü depremin merkez üssü, Yeni Zelanda'nın Kuzey ve Güney Adalarını ayıran Cook Boğazı’ydı. Deprem, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’na göre çarşamba günü yersel saatle 19.38’de yaklaşık 74 km derinlikte meydana geldi.  Reuters'e göre bir tanık, başkent Wellington'da birkaç saniye süren güçlü bir sarsıntı hissetti.

Jeolojik tehlikeleri izleyen bir ajans olan GeoNet, sarsıntı hisseden insanlardan 61 binden fazla rapor aldığını belirtti. GeoNet, açıklamasında tsunami beklenmediğini söyledi. Depremden kısa bir süre önce Gabrielle Kasırgası'nın Kuzey Adası'nda dört kişinin ölümüne, 10.000'den fazla kişinin evinden ayrılmasına ve ciddi hasara yol açtı.

Deprem nelere yol açar?

Zıt yönlerde kayan iki tektonik plakanın birbirine yapışıp sonra aniden kaymasıyla depremlerin meydana geldiği biliniyor. Yeni Zelanda, Avustralya Levhası ve Pasifik Levhası olmak üzere iki tektonik plaka arasındaki sınırda ancak daha komşu Avustralya sınırdan daha uzakta ve orada daha az şiddetli sarsıntılar oluyor.

East Anglia Üniversitesi'nden bir jeofizikçi olan Dr. Jessica Johnson, "Yer kabuğu, birbirine göre hareket eden tektonik levhalardan oluşuyor. Bu levhaların sınırlarında, birbirinin yanından geçen kayalar sürtünme nedeniyle gerilim oluşturabilir ve aniden kayarak depreme neden olabilir” diye konuştu. Normalde tektonik plakaların birleştiği fay hatları üzerinde şiddetli depremler meydana gelir ancak bu plakaların ortasında hala küçük sarsıntılar olabilir.

Depremleri genellikle artçı şoklar adı verilen ve genellikle ana şoktan daha küçük olan ancak yine de hasar verici veya ölümcül olabilen ek depremler izler. Ancak artçı sarsıntılar aynı genel alanda meydana geldiği için Yeni Zelanda depremi tamamen farklı bir olaydır.

İki deprem birbiriyle bağlantılı mı?

Dr. Johnson, Yeni Zelanda ve Türkiye-Suriye depremleri arasında bir bağlantı olmadığını ve bunların ilişkili olmadığını söyledi. Bunun nedeni kısmen, iki bölgenin çok uzakta olmasından kaynaklanıyor. Dr Johnson, "Tektonik olarak aktif bölgelerde, küçük depremler çok sık oluyor ve çoğu zaman hissedilmiyorlar" dedi. Ancak, bir deprem daha büyük ve yüzeye daha yakın olduğunda, sarsıntı hissedilebilir ve hasara neden olabilir. Johnson bu durumu, “Bir deprem olduğunda, stresi yakındaki diğer faylara aktarabilir ve bu fayların yıkıma neden olma olasılığını düşürebilir ya da artırabilir. Ancak, Yeni Zelanda ve Türkiye'deki faylar, bu gerilimlerin birbirini etkilemesi için çok uzakta” ifadelerini kullanarak anlattı.

Günde yaklaşık 55 deprem oluyor

Yerbilimleri Profesörü olan David Rothery de “Yeni Zelanda'daki hiçbir deprem, muhtemelen Türkiye'deki bir depremin sonucu olamaz” dedi.  İngiliz jeolog Roger Musson'a göre, depremler çoğu insanın düşündüğünden çok daha fazla. İngiltere Ulusal Deprem Bilgi Merkezi'ne göre, yılda yaklaşık 16 büyük deprem olmasına rağmen, her yıl dünya çapında yaklaşık 20 bin veya günde yaklaşık 55 deprem oluyor.

Sırada California mı var?

Orta Batı ve Doğu eyaletlerinde de depremler olmasına rağmen, ABD'de Kaliforniya'da diğer tüm eyaletlerden daha fazla hasara neden olan depremler oluyor. California, Pasifik Okyanusu'nun etrafındaki sismik olarak aktif uzun bir kuşak olan ve Ateş Çemberi diye anılan kuşak boyunca oturan küresel konumlardan yalnızca biridir. Dünyadaki depremlerin yüzde 80 ila 90'ı, adına rağmen daha çok at nalı şeklindeki Ateş Çemberi boyunca meydana gelir.

California, iki tektonik plakanın bir araya geldiği San Andreas Fayı üzerinde yer aldığı için depremlere eğilimlidir. San Andreas Fayı, batı ABD eyaleti boyunca yaklaşık 750 mil uzanır. Yerel halk sık sık büyük bir depremin California’yı vuracağını konuşuyor. Mesele şu ki, küresel olarak sismik olaylarda geçici bir artış veya azalma, deprem oranlarındaki normal dalgalanmanın bir parçasıdır. Başka bir deyişle, son iki yüksek güçlü deprem, bir sonrakinin nerede olacağına dair hiçbir ipucu vermiyor. Dr. Johnson, "Başka bir yerde örneğin ABD'de başka bir büyük deprem olma olasılığı her zaman var ancak bu diğer depremler nedeniyle daha az ya da çok olası değil" dedi.

Çoğu küresel depremin levha sınırlarında yoğunlaşacağı bilinmesine rağmen, depremlerin zamanını, yerini ve büyüklüğünü doğru bir şekilde tahmin etmenin güvenilir bir yöntemi yok. Northwestern Üniversitesi Yer ve Gezegen Bilimleri Bölümü'nden James S. Neely, "Büyük depremler saat gibi işlemez. Bazen birkaç büyük depremin nispeten kısa zaman dilimlerinde meydana geldiğini ve daha sonra hiçbir şeyin olmadığını uzun süre gözlemleyebiliyoruz” dedi. 

"Bu bir tahmin değil"

Frank Hoogerbeets adlı Hollandalı bir araştırmacı, sismik aktivite ile ilgili gök cisimleri arasındaki bağlantıyı inceleyen bir kuruluş olan Solar System Geometry Survey'de (SSGS) çalışıyor. 3 Şubat tarihli bir tweet'te er ya da geç Türkiye'nin orta-güneybatısında, Ürdün'de, Suriye'de ya da Lübnan'da 7,5 büyüklüğünde bir deprem olacağını söyledi. Tweet, depremden sonra viral oldu. Ancak belirsiz tahmin sahte bilimden başka bir şey değil.

SSGS, depremlerin nerede meydana geleceğine dair düzenli olarak tahminlerde bulunur ancak bunlar çoğunlukla yanlıştır ve sonunda hedef tahtasına isabet edecek kadar çok dart atmaya benzer. Musson'a göre gök cisimleri ile depremsellik arasındaki herhangi bir bağlantı birçok kez çürütüldü. Musson, “Evet, er ya da geç büyük bir deprem California’yı vuracak. Yani? Bir tahmin, bir zaman belirtmelidir. Bu bir tahmin değil” ifadelerini kullandı.  Profesör Rothery şunları ekledi: Bilinen büyük bir fay üzerinde er ya da geç bir deprem olacağını söylemek, hepimizin yapabileceği bir tahmindir ve bunun hiçbir yararlı değeri yoktur.