İsrail güçleri Gazze'de Hamas'a karşı kara harekâtının başlamasından bu yana en çok askeri kaybı verdiği günü yaşadı. İsrail Savunma Kuvvetleri'ne göre yedek birlikler Gazze'nin merkezinde evleri temizlerken iki bina patlayıp çöktü ve 21 asker öldü. Han Yunus’ta yaşanan çatışmalarda ise 3 İsrail askeri hayatını kaybetti. İsrail Savunma Güçleri (IDF)’nin kara harekatlarında ölen İsrail askeri sayısı 219’a yükseldi.
İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu savaşın başlamasından bu yana en zor günlerden birinin yaşandığını söyleyerek askerlere ve ailelerine baş sağlığı diledi. Netanyahu ayrıca "Kahramanlarımız adına, hayatlarımız uğruna, mutlak zafere kadar savaşmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Netanyahu baskı altında
Başbakan Netanyahu savaş kabinesi ve Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği sürpriz saldırı sırasında ele geçirilen rehinelerin aileleri de dahil olmak üzere, savaşın idaresi konusunda giderek artan bir baskı altında kaldı. Ancak Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Benny Gantz'dan oluşan savaş kabinesi, ortak bir video bildirisi yayınlayarak ölenlerin ailelerine başsağlığı diledi ve Hamas yenilgiye uğratılana kadar savaşa devam etme kararlı olduklarının sinyalini verdi.
Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısının ardından Netanyahu'nun acil savaş hükümetine katılan eski asker ve politikacı Gantz, “Askerler görevlerine başladıklarında bizim devam etmemizi amaçladıklarından hiç şüphem yok ve biz de bunu yapacağız" dedi.
İsrail, 7 Ekim'deki sınır ötesi saldırısına karşılık olarak Hamas’ı yok etmek amacıyla Gazze’ye hava ve kara saldırısı başlattı. İsrail rakamlarına göre saldırıda en az 1,200 İsrailli öldürüldü ve yaklaşık 240 kişi rehin alındı.
İsrail güçleri, Gazze’de planlanan yıkım öncesinde İsrail sınırına yaklaşık 600 metre mesafedeki binaların içine mayın döşemişti. IDF baş sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari mayınların yakındaki bir tanka atılan bir el bombası tarafından patlatıldığının düşünüldüğünü, ancak patlamanın nedeninin hala araştırıldığını söyledi.
İnsani felaket uyarısı
Filistinli yetkililere göre Gazze'de yaklaşık 25,500 Filistinli öldürüldü. Uluslararası yardım grupları, İsrail güçlerinin geniş toprak parçalarını enkaza çevirdiği ve bölge sakinlerinin tahminen yüzde 80'inin göç ettirildiği bölgede insani bir felaketin yaşanmakta olduğu uyarısında bulundu. Harekâtın üzerinden üç aydan fazla bir süre geçmesine rağmen IDF hala Hamas'ı savaşan ve yöneten bir güç olmaktan çıkarmaya çalışıyor. Hamas’ın üst düzey yetkilileri hala hayatta ve 130'dan fazla İsrailli rehine hala serbest bırakılmadı.
Rehine yakınlarının çağrılarına rağmen savaşı durdurmayı reddetti
Kasım ayı sonundaki insani arada 100’den fazla İsrailli sivil serbest kaldı. Ancak yeni bir anlaşmaya yönelik diplomatik çabalar İsrail hükümeti üzerinde içeride ve dışarıda artan baskı nedeniyle durdu. Netanyahu, kalan rehinelerin yakınlarının "ne pahasına olursa olsun" serbest bırakılmalarını sağlamak için artan ricalarına rağmen savaşı durdurma olasılığını reddetti.
"Hamas'ın gerçek bir teklifi yok"
Aralarında eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot'un da bulunduğu üst düzey muhalefet milletvekilleri, etkili medya figürleri ve savaş kabinesi üyeleri son haftalarda rehinelerin güvenli bir şekilde geri dönmesinin Netanyahu’nun savaş hedeflerinin önüne geçmesi gerektiğini belirtti. Netanyahu rehinelerin aileleriyle yaptığı toplantıda, hükümetinin Filistinli grupla yeni bir anlaşmasını talep eden eleştirilere karşılık olarak “Söylenenin aksine Hamas'ın gerçek bir teklifi yok, bu doğru değil” dedi.
Öte yandan Lübnanlı grup Hizbullah İsrail'in kuzeyine 10'dan fazla roket fırlattı ve Meron'daki önemli bir İsrail askeri hava kontrol üssünü vurduğunu iddia etti. IDF, Hizbullah'ın da bu ay vurduğunu iddia ettiği tesisin vurulduğunu şu ana kadar doğrulamadı. Gallant "Kuzeyde olan biten her şeyi takip ediyoruz. Hizbullah provokasyonlarına devam ediyor. Biz hazırlıklıyız, savaş istemiyoruz ama kuzeyde gelişebilecek her türlü duruma da hazırız” dedi.