İsrail ordusu, işgale hazırlandığı Gazze kenti çevresindeki saldırılarına başladığını duyurdu. Saldırıların başlamasıyla çok sayıda Filistinli bölgeden kaçmaya başladı.
İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, dün akşam saatlerinde düzenlediği basın brifinginde Savunma Bakanlığı'nın Gazze kentinin işgaline ilişkin planları onaylamasının ardından "Gideon'un Savaş Arabaları 2" iki ismini verdikleri saldırılar için çalışmalarına başladığını belirtti.
Defrin, operasyon kapsamında IDF’nin Gazze Şehri’nde Hamas’a zarar verme çabalarını yoğunlaştıracağını belirterek, burayı “rejim ve askeri terörün kalesi” olarak nitelendirdi.
Defrin’in bilgilendirmesi, Başbakanlık Ofisi’nden yapılan ve Benjamin Netanyahu’nun Gazze Şehri’ni ele geçirmeye yönelik uzun süredir gündemde olan saldırının hızlandırılması çağrısında bulunduğu açıklama ile aynı zamana denk geldi. Aynı gün İsrail, Batı Şeria’da büyük bir yeni yasa dışı yerleşim bloğunun inşasına onay verildiğini açıkladı. Bu blok, Batı Şeria’yı ikiye bölecek. İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, bu adımın “Filistin devletine dair her türlü ihtimali ortadan kaldırma” amacıyla atıldığını söyledi. İsrail, çarşamba günü yaptığı açıklamada Gazze Şehri’ne yönelik saldırı için 60.000 yedek askeri daha göreve çağırdığını duyurmuştu.
Açıklamada, “Gazze Şehri’ndeki operasyon planlarının onaylanması öncesinde Başbakan Benjamin Netanyahu, son terörist kalelerin kontrol altına alınması ve Hamas’ın yenilgiye uğratılması için öngörülen takvimlerin kısaltılması talimatını vermiştir” denildi.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, X platformunda yaptığı paylaşımda, planın hayata geçirilmesi hâlinde “Filistin devletini ikiye böleceğini, uluslararası hukukun açık ihlali anlamına geleceğini ve iki devletli çözümü ciddi biçimde baltalayacağını” yazdı.
İsrail’in en üst düzey planlama komitesi, Kudüs’ün doğusundaki E1 bölgesinde yer alan ve eleştirmenlere göre başkenti Doğu Kudüs olan bütünleşik bir Filistin devleti ihtimalini ortadan kaldıracak yeni yerleşim planlarını onayladı.

Geçtiğimiz hafta İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Kudüs ile Maale Adumim yerleşimi arasında kalan tartışmalı arazide 3.400 konut inşası planına destek vermişti.
BM Genel Sekreteri António Guterres de bu bölgedeki İsrail yerleşimlerinin inşasının, İsrail-Filistin çatışmasına iki devletli çözüm umudunu sona erdireceğini söyledi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında şu ana kadar en az 62.122 kişi öldü, 156.758 kişi yaralandı. 7 Ekim saldırılarında ise İsrail’de 1.139 kişi yaşamını yitirdi, 200’den fazla kişi rehin alındı. Bu süreçte yaklaşık 1 milyon kişinin zorla yerinden edildiği ve Filistinlilere ait evlerin “sistematik biçimde yıkıldığı” bildiriliyor.
Operasyonlara neden “Gideon'un Savaş Arabaları" ismi verildi?
İsrail’in operasyonun ismini “Gideon'un Savaş Arabaları" seçmesinin ardında, Yahudi kutsal kitabı Tanah’tan derin bir dini referans yatıyor. Hakimler Kitabı’na göre Gidyon, İsrail halkını Midyanlıların baskısından kurtaran bir yargıç ve savaşçıydı. Tanah’a göre, Midyanlılar, İsrailoğulları’na baskınlar yapar, ürünlerini yağmalar, onları aç bırakırdı. Tanrı, Gidyon’u seçti ve o da sadece 300 kişilik küçük bir kuvvetle, Tanrı’nın mucizesi ve stratejisi sayesinde Midyanlıları yendi. İsrail’in bu tür isimleri seçmesi ise tesadüf değil. Gazze’ye yönelik saldırıların başından bu yana Başbakan Binyamin Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, sık sık dini metaforlar ve kutsal metin referansları kullandı. Netanyahu, Gazze’deki savaşı Amaleklere karşı verilen mücadeleye benzetti. Amalekliler, Tanah’ta İsrailoğulları’nın en eski ve lanetlenmiş düşmanı olarak gösteriliyor ve “adlarının tarihten silinmesi” tanrı tarafından emrediliyor.
ABD'den UCM'ye yeni yaptırımlar
Amerika Birleşik Devletleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) üyelerine yönelik yeni bir yaptırım paketi açıkladı. Bu adım, daha önce Gazze’deki savaş suçları iddiaları nedeniyle İsrailli liderler hakkında tutuklama kararı çıkaran mahkemeye karşı yürütülen baskı kampanyasının son örneği oldu.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump yönetimi tarafından yaptırım listesine iki hâkim ve iki savcının daha eklendiğini duyurdu.
Rubio yaptığı açıklamada, “Mahkeme, ABD ve yakın müttefikimiz İsrail’e karşı hukuki savaşın aracı hâline gelmiş bir ulusal güvenlik tehdididir” dedi.
UCM, daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında, savaş suçları ve insanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla tutuklama emri çıkarmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yeni yaptırım kararının ardından mahkeme, Çarşamba günü yayımladığı açıklamada, genişletilen yaptırımları “tarafsız bir yargı kurumunun bağımsızlığına ve dünya genelindeki savaş suçu mağdurlarına yönelik açık bir saldırı” olarak nitelendirdi ve çalışmalarını “her türlü kısıtlama, baskı ya da tehdide aldırmaksızın” sürdüreceğini duyurdu.
Kaynak: Gazete Oksijen
