The Guardian’ın haberine göre, Katolik dünyasının yeni liderini belirleyecek Papa seçim süreci (konklav) bugün öğleden sonra başlayacak. 133 kardinal, Michelangelo’nun “Son Yargı” freskinin altında, dünyadan tamamen izole edilmiş şekilde oy kullanmaya başlayacak.
Yeni Papa, geçtiğimiz ay 88 yaşında hayatını kaybeden Papa Franciscus’un yerine geçecek. Bu seçim süreci, hem sayı açısından tarihin en büyük konklavı, hem de adaylar ve kardinal topluluğu arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle en öngörülemeyen seçimlerden biri olarak görülüyor.
Kardinaller 28 Nisan’dan bu yana Vatikan’da bir araya gelerek Kilise’nin geleceğine dair fikir alışverişinde bulundu. Ancak The Guardian, bu görüşmelerin “dağınık ve çok sesli” geçtiğini, birçok kardinalin birbirini ilk kez tanıdığını vurguluyor. Özellikle Papa Francis döneminde kardinal toplantılarının nadiren yapılması, bugünkü belirsizliğin temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Her gün iki oylama, beyaz duman çıkana kadar
Konklav süresince kardinaller sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kez oylama yapacak. Her oturumun sonunda Sistina Şapeli’nin bacasından çıkan dumanın rengi, dünyanın dört bir yanındaki Katolikler tarafından dikkatle takip edilecek:
Siyah duman hâlâ bir sonuca ulaşılamadığını,
Beyaz duman ise yeni Papa’nın seçildiğini işaret edecek.
Eğer üç tam gün boyunca bir sonuç çıkmazsa, kardinaller düşünmek için bir gün ara verecek. Sürecin üç ila dört gün sürmesi bekleniyor.
Kilise içinde görüş ayrılığı: Reformistler vs. Gelenekçiler
Papa Francis’in atadığı çok sayıda kardinalin reformist çizgiyi benimsediği biliniyor. Ancak geleneksel değerlere dönülmesini isteyen ve Francis dönemindeki değişiklikleri geri almak isteyen önemli bir grup da seçimde etkili olabilir. The Guardian, bu iki kutbun seçim sonucunu daha da belirsiz hale getirdiğini belirtiyor.
Öne çıkan adaylar arasında, ABD’den Robert Prevost, Filipinler’den Luis Antonio Tagle, İtalya’dan Pietro Parolin, Macaristan’dan Péter Erdő, ve Gineli Robert Sarah yer alıyor. Adayların bazıları reformist kimliğiyle, bazıları ise muhafazakâr duruşlarıyla dikkat çekiyor. Ancak Vatikan gözlemcileri, genellikle öne çıkan isimlerin seçilmediğini ve seçimlerin sonunda sürpriz bir ismin öne çıkabileceğini hatırlatıyor.
Beklenti: Birleştirici, kararlı ve krizlere karşı güçlü bir lider
Kardinallerin çoğu, yeni Papa’nın sadece teolojik değil, diplomatik ve yönetsel bir güç de olması gerektiği konusunda hemfikir. Kilise içinde birlik sağlama, cinsel istismar vakalarıyla yüzleşme, dünyadaki krizlere karşı yön gösterici olma gibi zor görevler, yeni Papa’yı bekliyor.
The Guardian, seçim sonucunun yalnızca Vatikan’ı değil, 1,4 milyar Katoliği ve dünya kamuoyunu yakından ilgilendirdiğini vurguluyor.