Avrupa Birliği’nin 150 milyar euroya kadar savunma yatırımlarını finanse edecek yeni aracı SAFE (Security Action for Europe) için başvuruların tamamlanmasına haftalar kala, Türkiye’nin programa dahil edilmesi tartışma yarattı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, geçen hafta Kopenhag’daki Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi marjında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşerek, Ankara’nın SAFE mekanizmasına katılımı konusunda temaslarda bulundu.
Ancak Miçotakis, Türkiye’nin bu programa dahil edilmesi için Yunanistan’ın onayının ancak “casus belli”nin kaldırılmasıyla mümkün olabileceğini açıkça iletti.
Oksijen'in notu: Türkiye-Yunanistan arasındaki 'Casus Belli' konusu nedir?
Bir ülkenin başka bir ülkeye karşı savaş ilan etme gerekçesi olarak gösterdiği sebep. Uluslararası ilişkilerde resmi bir “savaş nedeni” anlamına gelir. Atina, Ankara'nın Ege’de karasularını 12 mile çıkarması durumunu savaş nedeni (casus belli) sayacağını ilan etmişti.
AB kaynakları, Türkiye’nin Temmuz ayında SAFE’ye katılım için Avrupa Komisyonu’na resmi başvuru yaptığını, fakat bu başvurunun şu an yalnızca değerlendirme aşamasında olduğunu belirtiyor. Komisyonun önceliği, şu anda Kanada ve Birleşik Krallık ile teknik anlaşmaları sonuçlandırmak.
'Aceleye gelmeyen başvuru'
AB diplomatik kaynaklarına göre komisyon, Türkiye’nin dosyasını “aceleye getirmiyor”. Bunun nedeni hem diğer anlaşmaların önceliği, hem de Ankara’nın katılımının siyasi ve güvenlik zorluğu çıkaracağı iddiası.
Komisyonun Türkiye hakkındaki değerlendirmesini Kasım başına kadar Avrupa Konseyi’ne sunması, ardından Konseyin müzakerelere başlanması için “yetki” vermesi bekleniyor. Ancak Türkiye’nin AB’ye aday ülke statüsü nedeniyle bu sürecin tüm üye devletlerin oybirliğiyle onaylanması gerekiyor.
Güney Avrupa ülkeleri, “biz de masadayız” mesajı veriyor
Diplomatik çevrelerde, AB içinden birkaç ülkenin Türkiye ile ortak savunma projesi geliştirmesi halinde nasıl bir yol izleneceği de tartışılıyor. Bu durumda Komisyon, SAFE tüzüğünün 16. maddesine dayanarak, katılımcı üçüncü ülkelerin AB’nin güvenlik ve savunma çıkarlarıyla uyumlu olup olmadığını değerlendirebilecek.
Bir AB diplomatı, “Madde 16’nın kullanılması komisyona Türkiye ile ilgili tüm benzer durumlarda aynı kararı verme kolaylığı sağlar” değerlendirmesinde bulundu.
Kopenhag’daki zirvede, AB’nin savunma önceliklerinin büyük ölçüde Rusya tehdidine karşı doğu sınırlarına odaklandığı görüldü. Komisyon’un önerdiği iki büyük proje, ‘Drone Wall’ (İHA karşıtı savunma duvarı) ve ‘Eastern Flank Watch’ (Doğu Kanadı Gözetleme Ağı) oldu. Ancak Yunanistan, İtalya ve İspanya, Güney Avrupa’nın dış sınırlarının da aynı düzeyde korunması gerektiğini vurguladı.

Bir Avrupalı diplomat konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Doğu–güney ayrımı tam olarak doğru değil; Rusya’ya yakın ülkeler, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın güvenlik perspektifine daha fazla empatiyle yaklaşıyor” dedi.
Öte yandan söz konusu komisyonun savunma projelerine ilişkin “yol haritasını” 16 Ekim’de sunması, ardından Ekim ve Aralık aylarındaki Avrupa Konseyi toplantılarında bu konuların gündeme alınması bekleniyor.
SAFE Programı nedir?
SAFE (Synergy for Armed Forces Europe- Avrupa Silahlı Kuvvetleri İşbirliği) programı, Avrupa ülkelerinin savunma ve güvenlik alanında bilgi ve kaynak paylaşımını artırmayı hedefleyen bir işbirliği platformu olarak öne çıkıyor.
Program, ortak hava savunması, siber güvenlik ve drone tehdidine karşı savunma gibi alanlarda ülkelerin birlikte hareket etmesini sağlamayı amaçlıyor. Yunanistan, Türkiye’nin bu programa katılımını, Ege’deki egemenlik anlaşmazlıkları ve casus belli tartışmaları nedeniyle şu aşamada engelliyor. Ankara'nın bir süredir programa katılması gündemde de olsa da Yunan kanadı başından beri Türkiye'nin katılımına negatif bakıyor.
SAFE'in temel özellikleri
- Toplam bütçe: 150 milyar avro
- Kredi şartları: Düşük faizli, uzun vadeli krediler
- Kredi kaynağı: AB, kendi adına borçlanarak bu kredileri sağlıyor
- Kredi geri ödeme: Kredi alan ülkeler tarafından geri ödenmesi bekleniyor
- Kapsam: AB üye ülkeleri, Ukrayna ve Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) ülkeleri
- Kullanım alanları: Hava ve füze savunma sistemleri, topçu sistemleri, mühimmat, insansız hava araçları (drone) ve siber güvenlik gibi öncelikli savunma alanlarında kullanılacak
- Ortak alım şartı: Projelerin çoğunlukla en az iki ülke tarafından ortaklaşa yürütülmesi bekleniyor




