19 Aralık 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 08.04.2022 04:36 | Son Güncelleme: 10.04.2022 17:12

Le Pen Avrupa için de felaket olur

The Financial Times, 10 Nisan’daki Fransa seçimleri öncesinde yayımladığı başyazıda “Le Pen’in Macron’u yenmesi hem Fransa hem de Avrupa için felaket olabilir" dedi. Çünkü eski bir Putin hayranı olan Le Pen'in korkutucu planları var
Emmanuel Macron ve Marine Le Pen
Emmanuel Macron ve Marine Le Pen

Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçiminin yakın geçmesi bekleniyor. Geçen ay Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yeniden seçilmesine kesin gözüyle bakılırken bugünlerde aşırı sağcı Marine Le Pen epey mesafe katetmiş görünüyor. Finans piyasaları 24 Nisan’daki ikinci turda büyük bir sürpriz yaşanma olasılığının farkına varmaya başladı. Pandeminin henüz etkisini gösterdiği Nisan 2020’den bu yana Fransız ve Alman 10 yıllık devlet tahvili getirileri arasındaki makas ilk kez bu kadar açıldı. 

Pazar günü 12 adayın yarışacağı ilk turdan Macron ve Le Pen’in önde çıkması kesin görünüyor. Ancak Macron’un önde gelen bütün rakiplerinin  Le Pen, ondan da inatçı sağcı Eric Zemmour ve radikal soldan Jean-Luc Mélenchon gibi yerleşik düzene karşı aşırı görüşlü isimler olması Fransız toplumundaki derin memnuniyetsizliğe dair çok şey anlatıyor. 

Macron 2017 yılında ikinci turda yüzde 66’ya 34 gibi net bir farkla Le Pen’i geride bırakmıştı. Bu sefer öyle olacak gibi görünmüyor. Aslına bakılırsa anketlere göre Fransa’da 2016 ABD’de Trump’ın seçilmesine veya İngiltere’de Brexit referandumu sonucuna benzer bir sürpriz riski artmış durumda. 

Bu durum kısmen Fransa’daki merkez sağ ve merkez solun zayıflığına bağlanabilir.

Ancak Le Pen’in yükselişi etkili seçim kampanyasına da çok şey borçlu. Zemmour kadar aşırı uçta görünmüyor, seçmenlerin zihninde Ukrayna savaşından daha fazla yer tutan geçim sorunlarına odaklanıyor ve Fransa’yı Euro Bölgesi'nden çekme vaadi gibi, 2017’deki kampanyasına zarar veren bazı çıkışlardan vazgeçmiş görünüyor. 

Ancak seçmenler illüzyona kapılmamalı. Le Pen’in seçilmesinin Fransa için felakete dönüşmesi, AB’yi kaosa sürüklemesi ve Avrupa’nın demokratik düzenine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibilerin işine gelecek şekilde zarar vermesi muhtemel. Le Pen kedi aşığı bekar anne yönünü öne çıkarırken bir zamanlar yüksek sesle dile getirdiği Putin hayranlığını hasıraltı ediyor. Ancak planları arasında AB hukukunun önceliğini yürürlükten kaldırmak, işe alımlarda yabancılardan ziyade Fransızlara öncelik veren “milli tercih” uygulamasını tesis etmek ve kamusal alanlarda başörtüsünü yasaklamak yer alıyor. 

Macron zaman zaman oldukça soğuk bir cumhurbaşkanı görüntüsü verse de oldukça saygın bir karnesi var. Beş yıl önce 39 yaşında başa geçtiğinde Napoleon Bonaparte’tan bu yana Fransa’nın en genç devlet başkanı oldu ve ülkenin üzerindeki Jacques Chirac, Nicolas Sarkozy ve François Hollande dönemlerinden kalma ölü toprağını atmayı vaat etti. Belki her vaadini yerine getiremedi ama ekonomi ve AB politikaları konusunda 1981-1995 arası görev yapan François Mitterand’dan bu yana en etkili cumhurbaşkanı oldu. 

Böyle tehlikeli bir dünyada...

Şirketler ve hane halkları için vergi indirimi, Fransa’nın kronik yüksek işsizlik oranını aşağı çekmek ve pandemiyle mahir biçimde başa çıkmak gibi başarıları var. Fransa bütün Avrupa’da pandemiden en hızlı toparlanan ekonomi oldu. Macron ayrıca AB’nin ortak borç ihracını ve yatırımı da içeren Covid sonrası toparlanma fonu için aldığı tarihi kararda kilit rol oynadı.

Macron da Putin’i doğru okumamakla eleştirilebilir; ne de olsa Ukrayna savaşından iki yıl önce Rusya ile “stratejik diyalog” başlatmayı denemişti. Putin’i Ukrayna işgalinden vazgeçirme çabaları ise sonuçsuz kalsa da cesur bir diplomasi hamlesiydi. Öte yandan Rusya’nın Ukrayna işgali göz önüne alınınca, uluslararası çıkarlarını korumak için daha donanımlı hale getirilmiş daha dirençli bir Avrupa çağrısı yerinde görünüyor. Böyle tehlikeli bir dünyada Fransız seçmenlerin nasıl olup da kaderlerini Macron’un değil Le Pen’in eline bırakmayı makul göreceğini anlamak zor. 

Yarışın diğer adayları

Jean-Luc Mélenchon

Sosyalist Parti'den ayrıldıktan sonra La France Insoumise (Boyun Eğmeyen Fransızlar) hareketini kuran emektar siyasetçi emeklilik yaşını 60’a indirmeyi ve esrar kullanımını yasallaştırmayı vaat ediyor. Göçmenlere kucak açacağını söylüyor. Fransa’nın bölünmüş solu tek bir adayın arkasında birleşemediğinden ikinci tura kalma şansı zayıf görünüyor.

Eric Zemmour

Yakın zamana kadar nefret söyleminden hüküm giyen, göçmen karşıtı bir televizyon polemikçisi olarak bilinen Eric Zemmour geçen sonbaharda “sıfır göçmen” çağrısında bulundu, Le Pen’i seçim kazanamayacak kadar aciz olmakla eleştirdi ve bir ara anketlerde ikinci sıraya yükseldi. Kurduğu Reconquête, Türkçe adıyla Yeniden Fetih muhafazakar ve aşırı sağ seçmene Le Pen’den daha sert bir alternatif sunuyor. Ancak Ukrayna’daki savaşla beraber Putin'e verdiği destek yeniden gündeme geldi. Propagandasının ana gündem maddeleri olan göçmenlik ve suç konularından uzaklaşınca oy oranı da düştü.

Yannick Jadot

Avrupa Parlamentosu üyesi. Kendisini pragmatik bir çevreci olarak tanımlıyor. 2019’daki AB seçimlerinde Yeşiller’i üçüncü sıraya taşıdı. Macron gibi o da “sol” ya da “sağ” görüşlü olmakla yaftalanmayı reddediyor.

Valérie Pécresse

Paris'i de içine alan Île-de-France bölgesinin siyasi lideri seçilen Valérie Pécresse merkez sağ Cumhuriyetçiler’in adayı oldu. Anketlerde ikinci turda Macron’a meydan okuyabilecek adaylar arasında görünüyordu ancak zaman içinde halk desteği azaldı. Kendini üçte iki Angela Merkel, üçte bir Margaret Thatcher olarak tanımlayan Pécresse göçmenlik konusunda katı bir tavır içinde; kamu harcamalarını kısmayı ve cinsel tacizle mücadeleyi vaat ediyor. Aşırı sağa yakın merkez seçmenleri ve muhafazakarları kazanması gerekiyor.

Fabien Roussel

2018’de Fransız Komünist Partisi genel sekreteri oldu. Sanayileşme hamlesi gerçekleştirmeyi, çalışma haftasını kısaltmayı ve emeklilik yaşını 60’a çekmeyi vaat ediyor. Bazı kampanya vaatleriyle çevreci solu rahatsız ederken bons vivants diye bilinen, dışarıda yiyip içmeyi seven kesimin beğenisini topladı. Daha yüksek asgari ücret sayesinde insanların “iyi şarap, iyi et ve iyi peynir"in tadını çıkaracağını, bu sayede hem ekonominin iyileşeceğini hem de halkın daha iyi yemek alışkanlıkları kazanacağını söylüyor.

©️ The Financial Times Limited