15 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 06.10.2023 12:07 | Son Güncelleme: 06.10.2023 16:37

Nobel Barış Ödülü cezaevindeki İranlı aktivist Nergis Muhammedi'ye verildi

2023 Nobel Barış Ödülü ülkesindeki kadın baskısına karşı mücadelesi nedeniyle cezaevinde bulunan İranlı insan hakları aktivisti Narges Mohammedi'ye verildi
Fotoğraf: Getty Images
Fotoğraf: Getty Images

Norveç Nobel Komitesi, 2023 Nobel Barış Ödülü'nün İran'da kadınlara yönelik baskılara karşı verdiği mücadele ve herkes için insan hakları ve özgürlüğü teşvik etme çabaları nedeniyle Narges Mohammadi'ye verildiğini duyurdu.

31 yıla mahkum edildiğine dikkat çekildi

Norveç Nobel Komitesinden yapılan açıklamada, ödülün, Muhammedi'nin İran'da "baskı altındaki kadınlar için gösterdiği mücadele dolayısıyla" verildiği bildirildi. Muhammedi'nin "herkes için insan hakları ve özgürlükleri teşvik etme mücadelesinde" bulunduğu vurgulandı. Muhammedi'nin "cesur insan hakları mücadelesinin muazzam bedeller" getirdiğine işaret edilerek, İran'da 13 kez gözaltına alındığı, hakkında 5 mahkumiyet kararının verildiği ve 31 yıla mahkum edildiği kaydedildi.

"İnsan hakları savunucusu ve özgürlük savaşçısı"

Açıklamada, Muhammedi'nin "kadın, insan hakları savunucusu ve özgürlük savaşçısı" olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: "Komite kendisine bu yılki Nobel Barış Ödülü'nü verirken onun İran'da insan hakları, özgürlük ve demokrasi için verdiği cesur mücadeleyi onurlandırmak istiyor. Bu yılki Barış Ödülü, aynı zamanda önceki yıl teokratik rejimin kadınları hedef alan ayrımcılık ve baskı politikalarına karşı gösteri yapan yüz binlerce kişiye de veriliyor. Muhammedi'ye verilen ödül, sosyal adaleti, insan haklarını ve demokrasiyi ilerletmek için çalışanlara verdiği köklü bir geleneğin devamı niteliğindedir. Bunlar, kalıcı barışın önemli ön koşullarıdır."

Açıklamada, Muhammedi'nin, kadınlar için "sistematik ayrımcılık ve baskı", onurlu bir yaşam sürme hakkının yanı sıra ifade özgürlüğü ve bağımsızlık hakkı için de mücadele ettiği vurgulandı.

İranlı aktivist Nergis Muhammedi kimdir?

İran'da aktivist kimliğiyle ön plana çıkan İnsan Hakları Savunucuları Merkezi Başkan Yardımcısı Nergis Muhammedi, ulusal güvenliğe karşı eylemde bulunmak ve rejime karşı propaganda gibi suçlamalarla ilk olarak Eylül 2011'de 6 yıl hapse mahkum edilmişti. Rejime karşı propaganda ve yetkililere karşı iftira ile suçlanan Muhammedi, İran'da toplamda 31 yıl hapis ve 154 kırbaç cezasına çarptırılmıştı. Muhammedi, cezaevinde de ciddi sağlık sorunları geçirmişti. Halen cezaevinde bulunan Muhammedi, özellikle son aylarda İran'daki cezaevleri ve gözaltı merkezlerinin durumu ile mahkum ve tutuklulara yönelik şiddete ilişkin cezaevinden çok sayıda mektup göndermiş ve bu mektuplar, BBC gibi uluslararası medya kuruluşlarında yayımlanmıştı. 

Muhammedi, New York Times’a son iki yıl içerisinde tutukluyken verdiği röportajlarda, cezaevinden önceki hayatını ve onu aktivist olmaya sürükleyen dönüm noktalarını ve cezaevinden direnişine nasıl devam ettiğini aktardı. Muhammedi, merkezi Zanjan şehrinde orta sınıf bir ailede büyüdü. Babası aşçı ve çiftçiydi. Annesinin ailesiyse siyasetle iç içeydi ve 1979'daki İslam devriminin monarşiyi devirmesinin ardından aktivist bir amcası ve iki kuzeni tutuklandı.

Aktivist olma hikayesini New York Times'a anlattı

İranlı insan hakları savunucusu, iki çocukluk anısının onu aktivizm yoluna soktuğunu söyledi: İlkinde, annesi, erkek kardeşiyle hapishane ziyaretleri için her hafta kırmızı plastik bir alışveriş sepetini meyveyle dolduruyordu ve ikinci hatırasında annesi, televizyon ekranının yanında yerde oturup her gün idam edilen mahkumların isimlerini dinliyordu. Bir öğleden sonra haber spikeri yeğeninin adını duyurdu. Annesinin feryatları, 9 yaşındaki kız çocuğunda kalıcı bir iz bıraktı ve onun ömür boyu idam karşıtı olması konusunda itici güç oldu.

İranlı aktivist, gençlik yıllarında, nükleer fizik okumak için Kazvin şehrinde üniversiteye girdiğinde kadın öğrenci gruplarına katılmayı düşündü ama buna ilişkin hiçbir öğrenci topluluğu yoktu. Bu yüzden önce kadınlar için bir yürüyüş grubu, ardından da sivil katılımla ilgili bir grup kurdu.

Üniversitede, İran'ın entelektüel çevrelerinde tanınmış bir isim olan kocası Tagri Rahmani ile, onun sivil toplum üzerine öğrettiği gizli bir dersine katılırken tanıştı. Evlenme teklif ettiğinde ailesi ona siyasi bir evliliğin felaketle sonuçlanacağını söyledi. Tagri Rahmani’nin ilk evlilik yıldönümlerini hücre hapsinde geçirmesi bu zorlu yolculuğun başlangıcını açıkça ortaya koyuyordu. Çift, Nergis Muhammedi'nin kadın hakları, azınlık hakları ve idam cezasındaki mahkumları savunma konusunda çalışan sivil toplum örgütlerini kurduğu, genişlettiği ve güçlendirdiği Tahran'da yaşıyordu. Ayrıca, kendisi gazetelerde kadın haklarıyla ilgili köşe yazıları yazdı ve güvenilir bir gelir elde etmek için bir yapı denetim firmasında mühendis olarak çalıştı. Fakat, hükümetin firmayı 2008 yılında onu kovması için baskı yaptığı iddia ediliyor.

İran'ın en önde gelen insan hakları ve kadın hakları aktivisti olan 51 yaşındaki Nergis Muhammedi, şu anda "devlet karşıtı propaganda yaymak" suçundan Tahran'ın kötü şöhretli Evin hapishanesinde 10 yıllık hapis cezasını çekiyor. Yargı, Muhammedi'yi toplamda beş kez suçlu buldu, 13 kez tutukladı ve hepsi birlikte 31 yıl hapis ve 154 kırbaç cezasına çarptırdı. Bununla birlikte, kocası, bu yıl eşine karşı ilave mahkûmiyetlerle sonuçlanabilecek üç adli davanın daha açıldığını söyledi.

İnsan haklarını savunmak için İran’da zorlu bir mücadele veren aktivistin şu anki hapis cezası, İran'ın muhaliflere yönelik sert yaklaşımıyla ilk karşılaşması değil. Geçtiğimiz 30 yıl boyunca İran hükümeti onu aktivizmi ve yazıları nedeniyle defalarca cezalandırdı ve onu değer verdiği şeylerin çoğundan (mühendis olarak kariyerinden, sağlığından, ebeveynleri, kocası ve çocuklarıyla geçirdiği zamandan ve özgürlüğünden) onu mahrum etti.

Muhammedi, 16 yaşındaki ikizleri Ali ve Kiana'nın sesini en son bir yıl önce duymuştu. Oğlunu ve kızını en son sekiz yıl önce kucağına almıştı. İran'da 14 yıl hapis yatan, kendisi de yazar ve tanınmış aktivist olan 63 yaşındaki kocası Taghi Rahmani, ikizleriyle birlikte Fransa'da sürgünde yaşıyor. Kendisi, anlattığı çocukluk anılarında, küçük bir kızken annesinin ona asla siyaset yapmaması gerektiğini söylediğini belirtti. Çünkü ailesi için, İran gibi bir ülkede sistemle mücadele etmenin bedeli çok ağırdı. Bu uyarının ileri görüşlü olduğu bu olayların sonucunda kanıtlandı. Lakin, katlandığı acılar ve kayıplar onun değişim için çabalamaya devam etme kararlılığını azaltmadı.

"Özgür bir İran'ın hayalini kuruyorum"

Ünlü aktivist Muhammedi, Nisan ayında Evin Cezaevi'nin içinden nadir ve izinsiz bir telefon görüşmesinde, "Her gün pencerenin önünde oturuyorum, yeşilliklere bakıyorum ve özgür bir İran'ın hayalini kuruyorum. Beni ne kadar çok cezalandırırlarsa, benden o kadar çok şey alırlarsa, demokrasi ve özgürlükten daha azını elde edene kadar mücadele etme kararlılığım artıyor" ifadelerini kullandı.

Direnmeye devam eden aktivist, röportajın yazılı bölümünde "Hapishanedeki birçok aktivist gibi ben de hareketi desteklemenin bir yolunu bulmakla meşgulüm. Biz İran halkı, İslam Cumhuriyeti'nin teokrasisinden çıkıyoruz. Geçiş bir noktadan diğerine atlamak şeklinde olmayacaktır. Uzun ve zorlu bir süreç olacak ama kanıtlar bunun kesinlikle gerçekleşeceğini gösteriyor” dedi. Muhammedi, hapishaneyi her zaman aktivizm için bir platform ve bilimsel araştırmalar için bir kaynak olarak ele aldı. Ayaklanma sırasında üç protesto ve oturma eylemi düzenledi ve hapishane bahçesinde konuşmalar yaptı. Kadınlar şarkı söyledi, şarkı söyledi ve sloganlarla duvarları boyadı, bunlar gardiyanlar tarafından derhal silindi.

Ayrıca hapsedildiği süre boyunca kadın mahkûmlar için haftalık atölye çalışmaları düzenledi ve onlara sivil haklar konusunda eğitim verdi. Kendisinin hapishanede mahkumlarla yapılan görüşmelere dayanan araştırması, İran'daki hücre hapsinin ve hapishane koşullarının duygusal etkisi hakkında bir kitapla sonuçlandı. Aralık ayında kadın mahkûmlara yönelik sistematik cinsel saldırı ve fiziksel istismara ilişkin bir rapor yayınladı. Arkadaşları ve meslektaşları, Nergis Muhammedi'nin en dikkat çekici özelliğinin kurban olmayı reddetmesi olduğunu söylüyor.

Muhammedi, "Hapishanede uzun yıllar kaldığınızda, hayatınıza hapiste anlam katmanız ve sevgiyi canlı tutmanız gerekir. Hapishanenin duvarları yüksek ve yakın olmasına ve görüşümü engellemesine rağmen gözlerimi ufuktan ve gelecekten ayırmamak zorundayım” dedi.