Sussex Dükü Harry, annesinin ölümünün ardından Kensington Sarayı'nda ağlayan ve yas tutanların önünde ağlayamadığı için suçluluk hissettiğini açıkladı. Prens Harry, annesinin tabutunun Althorp Malikanesi'nde toprağa indirilişini izledikten sonra ağlayabildiğini söyledi. Dük, Spare adlı kitabının yayınlanmasından önce ITV'den Tom Bradby'ye verdiği röportajda, annesinin ölümünün ardından ağladığı tek anın bu olduğunu anlattı. Ayrıca kardeşi Galler Prensi William'nin de kalabalıkla birlikte ağlamadığı için suçluluk duyduğunu düşündüğünü belirtti.
Harry bu akşam 00:00'de (TSİ) yayınlanacak olan röportajın fragmanında, "Annemin öldüğü gece herkes nerede olduklarını ve ne yaptıklarını biliyor. Cenaze töreninde bir kez ağladım. Bu durumun ne kadar garip olduğu ve William'ın da hissettiği bazı suçluluk duygusu hakkındaki bazı ayrıntıları düşünmeye başladım" ifadeleri yer alıyor.
"İnsanların ellerinde gözyaşları vardı"
Harry'nin röportajda "Annemiz için 50 bin buket çiçek vardı ve biz orada insanların ellerini sıkıyor, gülümsüyorduk. Videoları izledim, doğru, hepsini tekrar gözden geçirdim. Sıktığımız eller ıslaktı ve neden ıslak olduğunu anlayamadık ama aslında sildikleri gözyaşlarıydı. Herkes annemizi tanıdığını düşünüyor ama ona en yakın iki kişi, onun tarafından en çok sevilen iki kişi o anda hiçbir duygu gösteremedi" dediği görülüyor.
“Aile kültürünü özümsediğim için ağlayamadım”
Prens kitabında toplum içinde ağlayamamasının ailesinin duygularını açıkça göstermeme konusundaki ısrarından kaynaklanmış olabileceğini düşündüğünü söylüyor. The Telegraph'ın bir kopyasını edindiği kitabın İspanyolca baskısında Dük, kardeşiyle birlikte Kensington Sarayı'nın önündeki kalabalıkla buluşmaya gittikleri günü anlatıyor ve "O ellerin dokunuşundan hoşlanmadım. Dahası, beni suçlu hissettirmelerinden de hoşlanmadım. Ben ağlamazken ya da ağlamamışken insanlar neden bu kadar ağlıyordu? Ağlamak istedim ve denedim çünkü annemin hayatı çok üzücüydü... ama yapamadım... bir damla bile. Belki de ağlamanın asla bir seçenek olmadığını çok iyi öğrenmiş, aile kurallarını çok iyi özümsemiştim" ifadeleri yer alıyor.
Kitapta Dük, şimdi Kral olan babasının kendisine Diana'nın Ağustos 1997'de Paris'te bir alt geçitte öldüğünü söylediğinde ağlamadığını hatırlıyor. Westminster Abbey'deki cenaze töreninde, Elton John iki bin kişilik yas tutan kişinin önünde Candle in the Wind'i çalarken neredeyse ağlamak üzere olduğunu hatırlıyor. Kitabın İspanyolca çevirisinde "Gözlerim yanmaya başladı ve gözyaşlarım neredeyse akıyordu. Neredeyse" ifadeleri yer alıyor.
Sonunda, annesinin bayrağa sarılı tabutunun Northamptonshire, Althorp'taki Oval Göl'de bulunan adada toprağa indirilişini görmek onu gözyaşlarına boğdu. Dük kitabında, "Sonunda ağladım. Bir sarsıntı geçirdim, çenem düştü ve yüzümü ellerimin arasına alarak kontrolsüzce hıçkıra hıçkıra ağladım. Ailenin değerlerini ihlal ettiğim için utanmıştım ama daha fazla dayanamadım" ifadelerini kullanıyor.
Son röportaj fragmanı, Sussex'lerin Düşes'in Kraliyet evindeki personele zorbalık yaptığı iddialarını çürütmek için 25 sayfalık bir rapor hazırladığının ortaya çıkmasıyla birlikte yayınlandı. Buckingham Sarayı, Düşes'in davranışları nedeniyle iki personelin işten çıkarıldığına dair haberlerin ardından Mart 2021'de suçlamalarla ilgili bir inceleme başlattı. Düşes iddiaları her zaman reddetti.
